Beyin sağlığı, kalp sağlığı, bağışıklık gücü, kemik, diş, kas, eklem sağlamlığı ve duygusal enerji D vitaminini yakından ilgilendirir. Bu nedenle Osman Müftüoğlu 'Mucize vitamin' olarak tanımlıyor. Ancak bu mucize vitamini güneşlenmeden tam anlamıyla kazanabilmek mümkün değil.
Osman Müftüoğlu güneş ışınlarıyla ciltte üretilen D vitamini ile anne sütü sayesinde kazanılan D vitamininin en güvenli moleküller olduğunu vurguluyor. Besinlerden alınan vitaminin faydası olsa da, doğal yollardan kazanılması en sağlıklısıdır.
Güneş ışınları sayesinde ürettiğimiz D vitamini ve besinlerden alınan vitamin takviyesinin 'etki' bakımından bazı farkları mevcut. Osman Müftüoğlu güneş ışınları ve besinler arasındaki farkı şu sözlerle ifade ediyor:
"Güneşlenerek üretebileceğimiz her bir sülfatlı D vitamini molekülü, bedenlerimizde adeta bir güneş pili gibi çalışacak bize enerji ve güç kaynağı olacak, yorgunluktan, halsizlikten, bitkinlikten beden ve ruhlarımızı uzak tutacak, bize enerji ve güç katacaktır"
D vitaminin de diğer vitaminler gibi sürekli kullanılıp tüketilen bir bileşen olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, hücrelerimizin vitamini hammadde olarak kullandığını anlatıyor. Yani harcanan vitaminler yerine tekrar konmazsa, stoklarımız azalmaya başlar. Kış aylarında güneşten uzak kalınması ile başlayan D vitamini eksikliği bu durum için iyi bir örnek niteliği taşıyor.