Susuzlukla baş edebilmek, hatta çok fazla susamamak için oruçluyken enerjiyi tasarruflu harcamak önemli. Hafif yürüyüşler, yoga meditasyon gibi egzersizler yapılabilir ancak vücudu gereksiz yere yormamak, ağır egzersiz yapmamak, terlemeye, yani vücudun ekstradan sıvı kaybetmesine yol açabilecek davranışlarda bulunmamak sağlık açısından önem taşıyor.
Ayrıca iftarda su yerine aşırı miktarlarda çay-kahve tüketmekten de uzak durulmalı. Bu içecekler suyun yerini tutmadıkları gibi vücudun su kaybetmesine de yol açıyor.”
Böbrek hastalığı, hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalığı gibi sürekli tedavi gerektiren hastalıkları olan kişilerin sıvı tüketimi konusunda doktorlarının önerilerine göre hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, su gereksiniminde rol oynayan faktörleri şöyle sıraladı:
Özellikle yoğun tempoda 1 saati aşkın süre ile yapılan egzersizlerde ekstra olarak su ve mineral içeren sporcu içecekleri tüketilmeli.
Aşırı terlemeye neden olan sıcak ortamlarda su tüketiminin arttırılması susuzluk gelişmesini önler.
Değişik nedenler ile ateş yüksekliği gelişmesi, bulantı-kusma, ishal varlığı gibi durumlarda vücuttan kaybedilen suyun yerine konulması için su tüketiminin arttırılması çok önemli.
Gebelikte günlük 2.5 litre ve emzirme döneminde 3 litre civarında su içilmesi önerilir.