Kullanılan kozmetik ürünlere çok dikkat edilmelidir. Mentol, alkol, okaliptus, karanfil yağı gibi iritan özellik gösterebilecek içerikleri olan ürünler rozaseyi tetikleyebilmektedir. Yüz bölgesini sabunlama, tonik ve temizleyicilerin kullanımı, uygun olmayan kozmetik ajanlar ve tıraş bakım ürünlerinin kullanımı da rozaseyi tetiklemektedir.
Rozase hastaları kimyasal peeling, eksfolyasyon, kese, mikrodermabrazyon ve dermabrazyon gibi soyucu işlemlerden kaçınmalıdır. Ancak botulinum toksini, mezoterapi, dolgu, PRP ve lazer uygulamaları yapılabilir.
Rozase dış faktörlerden çok etkilenen bir hastalıktır, o nedenle tetikleyici faktörlerden uzaklaşılması hem tedavi hem de tedavi sonrası atakların tekrarlamaması için oldukça önemlidir. Rozaseyi tetikleyen en önemli faktör UV (güneş) ışığıdır.
Sıcakta damarlar genişlediği ve bazı inflamatuar maddeler salgılandığı için deri lezyonları şiddetlenmektedir. Her türlü sıcaktan (güneş, sıcak banyo, sauna, kaplıca, hamam, SPA, sıcak havuz vb. kullanımı, saç kurutma makinası kullanımı, ütü yapma, yemek buharı, bulaşık makinasından sıcak buhar, sıcak yiyecek ve içecekler, soba ve benzeri radyan ısıtıcılar, termofor kullanımı) kaçınmalıdır.
Yaz aylarında klimalı serin ortamlarda bulunma, zaman zaman yüzü serinletici spreylerle rahatlatma ve mutlaka gölgede oturma önerilir. UV indeksi takip edilmeli, 8’in üzerindeyse dışarı çıkılmamalıdır. 3-8 arasındaysa güneşten koruyucu şapka-kıyafet-gözlük ve krem kullanılarak 11.00’den önce veya 16.00’dan sonra dışarı çıkılabilir.
Hastalarda stres yönetimi de oldukça önemlidir. Bu açıdan profesyonel destek alınabilir, hastalar psikolojik olarak rahatlatılmalıdır. Düzenli egzersiz stres kontrolü açısından faydalı olsa da egzersiz serin bir ortamda yapılmalı, açık havada yapılacaksa da erken sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir.
Gül hastalığı hem iç hem de dış birçok faktörle tetiklenen bir hastalık olup tetikleyici faktörler her hastada farklılık göstermektedir. Bu nedenle bireysel tetikleyicilerin belirlenmesi önemlidir. Hastalara bu konuyla ilgili bir günlük tutmaları da önerilmektedir. Bu yöntem hastaların tetiklenme sağlayan faktörler konusunda daha bilinçli hale gelmelerini ve bunların hastalıklarıyla olan ilişkisini daha net görmelerini ve sakınmalarını sağlayacaktır.
Bu günlükte maruz kalınan hava şartları, yenilen yiyecekler ve içecekler, yapılan aktiviteler, yüze sürülen kozmetik ürünler yer almalı ve hastalığın o günkü şiddeti kaydedilmelidir (hafif alevli, orta, şiddetli). Her gün bu günlük tutularak alevlenme olan günlerdeki ortak sebepler gözden geçirilmelidir. Bu günlük suçlu faktörler bulunana kadar belli bir süre tutulabilir.