11.05.2025 - 11:30 | Son Güncellenme:
Polen alerjisi, halk arasında “saman nezlesi” olarak da bilinen ve bitkilerin üreme dönemlerinde havaya saldığı polenlerin solunum yoluyla alınması sonucu oluşan alerjik bir reaksiyon. Özellikle huş, meşe, kavak gibi ağaçların yanı sıra çayır ve çimen polenleri en sık alerjiye neden olan türler arasında yer alır. Bahar aylarında açık havada sık sık hapşıran, burun tıkanıklığı yaşayan, göz kaşıntısı çeken bireylerin polen alerjisine sahip olma olasılığı oldukça yüksektir. Bu durum, genellikle çocukluk çağında başlasa da her yaşta ortaya çıkabilir. Dr. Safalı, bu dönemde dış ortamlarda geçirilen sürenin bilinçli planlanması ve belirtilerin ciddiye alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
Dr. Levent Safalı, polen yoğunluğunun sabah erken saatlerde ve akşamüzeri arttığını belirtiyor. Bu nedenle mümkünse dışarı çıkmak için öğle saatlerinin tercih edilmesini öneriliyor. Ayrıca alerjiye yatkın bireylerin bu saatlerde camları açık bırakmaktan kaçınmaları, sabah havalandırmalarını kısa tutmaları gerekiyor. Polen alerjisine karşı fiziksel bariyer oluşturmanın en etkili yollarından biri de maske ve gözlük kullanımı. Özellikle hafifçe nemlendirilmiş maskeler, solunum yollarına polen girişini azaltıyor. Güneş gözlüğü ya da normal gözlük kullanımı ise göz kaşıntısı, sulanma ve kızarıklık gibi belirtileri hafifletiyor.
Dış ortamda geçirilen zamanın ardından evde polenlerin yayılmasını önlemek için kıyafet değişimi ve duş alınması öneriliyor. Bu uygulama hem polenleri vücuttan uzaklaştırmak hem de yaşam alanında yayılmasını engellemek açısından önem taşıyor. Ayrıca ev içinde HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanmak ve havalandırmayı polen yoğunluğunun düşük olduğu saatlerde (genellikle öğlen) yapmak da şikâyetlerin azaltılmasına katkı sağlıyor.
Polen alerjisi yalnızca burun ya da göz sorunlarıyla sınırlı kalmayabilir. Dr. Levent Safalı, tedavi edilmeyen vakalarda alerjik rinitin zamanla alt solunum yollarını etkileyerek astıma dönüşebileceği uyarısında bulunuyor. Bu nedenle burun tıkanıklığı, geçmeyen öksürük ya da nefes darlığı gibi belirtiler mutlaka ciddiye alınmalı. Alerji tedavisinde antihistaminik ilaçlar, burun spreyleri ve göz damlaları ilk aşamada şikâyetleri azaltmakta etkili oluyor. Ancak sadece ilaçla değil, alerji aşısı olarak bilinen immünoterapi ile daha kalıcı çözümler de sağlanabiliyor. Safalı, özellikle sadece polen alerjisi olan bireylerde uygulanan immünoterapinin 2-3 yıllık süreçte önemli oranda bağışıklık sağladığını ve etkisinin uzun süre devam ettiğini belirtiyor.
Gözlerde yaşarma, kaşıntı ve kızarıklık gibi durumlarda sadece damla kullanmak yetmeyebilir. Gözleri dış ortamdaki polenlerden korumak için fiziksel koruyucu olan gözlüklerin yanında, doktor kontrolünde alerji ilaçlarının da düzenli kullanımı gerekir. Burun tıkanıklığına karşı burun spreyleri de etkili bir destek sağlar. Polen alerjisi, birçok kişi tarafından “bahar yorgunluğu” ya da “mevsimsel nezle” olarak hafife alınsa da ciddi solunum yolu problemlerine neden olabilir. Dr. Levent Safalı, doğru korunma yöntemleri, bilinçli ilaç kullanımı ve gerekiyorsa immünoterapi uygulamaları ile bu dönemin çok daha rahat geçirilebileceğini vurguluyor.