24.07.2020 - 12:58 | Son Güncellenme:
Şiddet olaylarının failleri "yaramazlık yapmaya devam edersen seni babana şikayet edeceğim" diye tehdit eden annelerin "aslan oğulları, paşa oğulları" değil mi? Hani babaları kadar güçlü olana dek babalarına itaat etmeleri öğretilen, zamanı gelince babalarından bayrağı devralan... Peki okulda başka bir çocukla kavga etti diye çocuğu dövmeye giden abilerin kardeşleri değil mi? Ya da "erkek dediğin bir kadını her anlamda taşıyabilmeli, hesabı ödeyebilmeli, evi geçindirebilmeli, sokakta birisi yan gözle baksa koruyabilmeli, fiziksel olarak benden güçlü olmalı, gerektiğinde masaya yumruğunu vurmalı, kadınını kıskanmalı" diyen kadınların partnerleri değil mi?
Şiddetin her türlüsü işte bu şekilde tam olarak çocuklukta başlayıp toplumun sizden beklentileri, dile ve kültüre yerleşmiş çeşitli normal, yaşadığınız şiddet içeren olaylarla hayal bile edemeyeceğiniz boyutlara geliyor. Bu yüzden insanı eğitmek ve ruhsal olarak sağlıklı bireyler yetiştirmek konusu ekstra önem kazanıyor ve bu konuda hepimizin kendini gözden geçirmesi gerekiyor. Şiddete zemin hazırlayan, şiddeti aşılayan veya öven, aslında masum zannettiğimiz davranışlar ve ifadeler neler sorusunu ve çok daha fazlasını Psikolog/Ögretim Görevlisi İpek Aykol yanıtladı.
Çocuklarına fiziksel olarak (örn: tokat, vurma, itme…) ceza veren ebeveynler, çocuklarının ileride şiddete başvurma riskini arttırıyor. Fiziksel ceza çocuklarda antisosyal ve agresif davranışlara yol açıyor; aynı zamanda çocuk ve ebeveyn arasındaki ilişkiye de zarar veriyor. Fiziksel olarak cezalandırılan çocuklar gelecekte kendi eşlerini ve çocuklarını da bu şekilde cezalandırarak döngüyü devam ettiriyor. Aynı zamanda çocuklarına veya eşlerine sözlü olarak şiddet uygulayan (örn: bağırma, hakaret etme…) ebeveynler de çocuklarının bunu örnek almasına ve ileride kendi ilişkilerinde bunu devam ettirmesine yol açıyor. Evde çocuğun öfkeli davranışlarını pekiştirmek, yani çocuk öfke ile ağlayarak ve bağırarak bir şey istediği zaman bu isteğini yerine getirmek, çocuğa ileride “Bağırırsan istediğin olur” mesajını veriyor.
Bir insanın ailesi dışındaki insanlara ve hayvanlara nasıl davrandığı, ilişkisinde şiddete meyilli olup olmadığının bir uyarıcısı olabilir. Şiddet, öğrenilmiş bir davranıştır. İnsanlar şiddeti kendi ailelerinden veya yetiştikleri ortamdan öğrenmiş, aynı şekilde kendileri de şiddet görmüş olabilirler. Bazı insanlar, şiddetin sorunları çözmek için tek yol olduğunu öğrenmiş olabilir. Buna istinaden ebeveynlerin çocuklarına, problemlerini çözmek için sağlıklı yollar öğretmesi ve model olarak göstermesi gerekir. Örneğin problemleri konuşarak çözmek, kavga ederken hakaret etmemek, sinirlenildiği zaman tartışmaya ara vermek gibi sağlıklı yöntemleri ebeveynler kendileri arasında uygularsa, çocuk da büyürken bunları gözlemleyip kendi ilişkisinde uygular. Alkol ve madde kullanımı şiddetli davranışı tetiklediği için ebeveynlerin alkol ve madde tüketimini normalleştirmemesi ve kullandıkları miktarlara dikkat etmesi gerekir. Eve stresli gelen bir baba stresini alkol içerek azaltıyor ise çocuğu ileride bir stres yasadığı zaman yapacağı ilk şey içki içmek olacaktır. Aynı şekilde bir tartışmada anlaşmazlık yaşandığı için baba, anneye vuruyor ise çocuk da gelecekteki ilişkilerinde tartışma yaşadığı zaman partnerine vurabilir.
İnsanlar, şiddet davranışını gerçekleştirmeden önce bazı sinyaller verir. İlişkinin erken evrelerinde insanlar bu sinyalleri görmezden gelir veya istismarcının manipülasyonu ile bu özellikler olumlu bir kılıfa sokulur. İlişkinin erken aşamalarında bu işaretleri okuyup gereken önlemi alarak ilişkiyi sonlandırmak, kişinin hayatını kurtarabilir. Eğer bir insan aşırı kıskançlık davranışında bulunuyorsa, öfke kontrol sorunları var ise, sözlü olarak şiddette bulunuyorsa (hakaret, küfür vb.), ilişkide kötü giden her şey için partnerini suçluyorsa, hayvanlara kaba davranıyorsa, eşini cinsel ilişkiye zorluyorsa, sürekli kontrol ediyorsa (telefonda nerede olduğunu sormak, kontrol etmek için iş yerine gelmek vb.), kişiyi ailesinden ve arkadaşlarından kopararak yalnızlaştırdıysa ve onlar için sürekli olumsuz yorumlar yapıyorsa, finansal olarak bütün kontrol ondaysa bunlar göz ardı edilmemesi gereken risk faktörleridir. Eğer çevrenizden biri ilişkisinde bu sorunları yaşıyor ise bu konuda kendisini uyarmanız çok önemlidir. İlişkinin ilk başında aşırı sevgi gösterileri, kişinin bir anda nevrinin dönmesi, standartlarının sürekli değişmesi, partnerini aşağılayıp kendisi ile aynı fikirde olmadığı zaman memnuniyetsiz olması, ilişkide her zaman partnerini suçlu hissettirmesi de önemli uyarı işaretleridir.
Evrimsel teoriye göre erkekler sağlıklı ve güzel görünen kadınları ararlar çünkü bu özellikle doğurganlıkla eşleştirirler. Hatta bir kadının en doğurgan dönemi gençlik ve yirmili yaşlar olduğundan erkekler genç kadınlara daha çok ilgi duyarlar. Sosyal rol teorisine göre toplumda kadına atanan rol çocuk bakmak, ev işi yapmak ve yemek yapmak olduğu zaman kadın eve para getiremediği için eşinin kaynaklarından faydalanmak zorunda kalır. Kadınların ekonomik ve politik olarak özgür olduğu kültürlerde kadınlar erkeklerin dış görünüşüne paradan daha fazla önem verirler. Kadınların ilişkiden beklentisi bir erkek ile yuva kurup çocuk büyütmek ise kendisine ve çocuklarına iyi bakacağını düşündüğü bir erkek arar. Fakat finansal olarak kendini rahat hissettirmeye odaklandığı sırada yukarıda bahsettiğimiz tehlike sinyallerini kaçırarak kendini sağlıksız bir ilişkide bulabilir. Aynı şekilde finansal rahatlığının bozulmaması için veya finansal olarak muhtaç olduğu için kendini hak etmediği davranışlara göz yumarken bulabilir.
Cinsel şiddet uygulayan ve kriminal suç isleyen insanların psikolojik ve nörobiyoloik mekanizmaları aynı şekilde işler. Cinsel şiddet, cinsel tatmin için işlenmez; aksine öfke, nefret ve dominantlığın bir sonucu olarak ortaya çıkar. Cinsel şiddet işleyen bir insan bir suç işlemiş ve araç olarak cinselliği kullanmış olur. Cinsellik ve şiddet arasındaki karmaşık bağ, erken yaşlarda beğendikleri kızlara vurup sataşan erkek çocuk örneğinde ortaya çıkar. Bazı beyzbol oyuncuları içlerindeki agresyonu ortaya çıkarmak için sahaya çıkmadan önce porno izlerler. Biyolojik olarak cinsellik ve şiddet, ortak beyin işlevleri paylaşırlar. İkisi de uyarılma davranışıdır ve ikisi de beynin ödül ve zevk sistemlerini harekete geçirirler. Bu beyin yapısı yüzünden erkekler bazen sebepsiz yere kavga çıkarır ve bundan haz duyar.
Şiddet fantezileri olan insanların farklı sebepleri olabilir. Bazı toplumlarda kadınların cinsellik istemesi onaylanmaz. Bu insanlar istekleri dışında cinsellik yaparlar ise daha az suçlu hissedeceklerini düşünürler ve eşlerine bu fantezileri konusunda açılabilirler. Yine evrimsel olarak baktığımızda memeli türlerde erkek, çiftleşmek istediği kadını elde etmek için savaşmak zorundadır. Bazı kadınlar fiziksel olarak dominant olan erkekleri bu yüzden tercih edebilir. Cinsel travma geçmişi olan insanlarda ise yaşanmışlıkları fanteziye çevirmek bir savunma mekanizması olabilir.