Hastalığın bakteri alındıktan 2-10 gün sonra belirtilerinin ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Erken tanı konulmadığında ya da müdahale edilmediğinde ölüm kaçınılmaz olur. Lejyoner hastalığının nedeni olan mikrop bakteridir. Bu bakteri hafif ateşli bir hastalığa yol açtığı gibi ölümcül bir zatürreye dönüşme riskini de taşır” dedi. Lejyoner hastalığının solunum yoluyla bulaşabildiğine vurgu yapan Atamer, “Kalabalık ortamlarda daha sık bulaştığı gözlemlenmiştir. Alt solunum yoluyla tüm bünyeye sistematik bir şekilde etkileyebilir ve hastaları ağır komaya sürükleyebilir. Öncelikle üst solunum enfeksiyonu şeklinde başlar. Alt solunuma geçtiği zaman şikayetler ağırlaşır. Bu nedenle teşhisinde kan tahlili, idrar tahlili yapılır. Gerekirse balgam kültürü, röntgen, akciğer tomografisi gibi yöntemler ile teşhis konur. Ortaya çıkan semptomların ağırlığına göre bulantı, kusma, karın ağrısı da görülebilir” şeklinde konuştu.
Lejyoner hastalığına karşı daha fazla risk altında olan kişilere de değinen Prof. Dr. Aytaç Atamer, sözlerini şöyle tamamladı: “İlk olarak sigara kullanan, kronik obstrüktif akciğer hastası, koahı, amfizemi olan hastalarda daha sık görülür. 50 yaş üstünde, beraberinde böbrek yetmezliği, akciğer yetmezliği, astımı olan, kanser hastalarında uzun süre kortizon tedavisi alan kişiler risk altındadır. Özellikle sindirim semptomları gösterenler önlemlerini almalıdır. Koruması için bir iğne yoktur.”