Tüm bunların dışında kişinin belirgin bir kirlilik ya da dağınıklık olmasa bile yoğun bir temizlik yapma isteği duymaya ve saatlerce bitmek bilmeyen şekilde temizlik yapmaya başladığında bu bir sorun haline geliyor.
Temizlik hastaları için kişisel temizlik çok önemlidir. Bu kişilerin duş alma süreleri diğerlerine göre daha uzundur ve ne kadar yıkansalar bile akıllarının bir köşesinde hala tam anlamıyla temizlenmediğine dair soru işaretleri bulunur.
Bazı ileri vakalarda elleri sık sık ve bazı hijyen maddeleriyle yıkamak kaynaklı yaralar ya da çatlaklar oluşabilir. Temizlik yaparken 3, 5, 7 gibi tekrarlara ihtiyaç duyması da başka bir davranış örüntüsüdür. Temizlik hastaları özellikle yaşadığı alana dışarıdan gelen her şeyi pis bulduğu için defalarca kere yıkama gereksinimi hissedebilir. Ne kadar temizlik yapılırsa yapılsın yeterli gelmez, pis olduğu düşüncesi devam eder, pislikten arınmadığını düşünür.
Temizlik hastalığı yaşayanlarda da bazı durumlara karşı takıntılı davranışlar görülebilir. Bazı hastalarda sürekli olarak kirli olma düşüncesi kendini gösterirken, bazı temizlik hastaları karşılaşılabilecek olumsuz durumlar ile tekrarlayan düşüncelere sahip olduğu davranışlarını kaçınmak amaçlı yineleyebilir. Örneğin; ellerimi üç kez yıkamazsam, anneme bir şey olabilir.
Temizlik hastalığının tedavisinde bazı vakalarda ilaç tedavisi ve psikoterapi önerilirken, çoğu kez psikoterapinin yeterli olduğu görülmüştür. Aslında temizlik hastalarıyla tedavi sürecinde en önemli aşama bilişsel yeniden yapılandırma yapabilmektir. Zihnimiz olumsuza odaklanma eğilimindedir. Takıntı ise zihnin olumsuz filtresine sürekli odaklanıp, tuzağa düşüren ve sizi sürekli esir gibi hayata yerden bakmanıza neden olan, tekrarlara sahiptir.
Bilişsel terapiyle yapılan yeniden çerçeveleme, kişinin çarpıtılmış düşünceleriyle çalışır. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; çok yoğun temizlik takıntısı yaşıyorsanız gerçekten neyi temizlemeye çalıştığınıza bakın, elleriniz ya da eviniz değil temizlemeye çalıştığınız aslında düşünceleriniz. 50 kez yıkadığınız şey, düşünceler ve kaygınız.
Tüm tekrarlayan davranışlar; düşünceler ve onun yarattığı kaygıyı giderebilmek için gerçekleşir. Dünyaya düşüncelerle bakarsak kaygıların peşimizi bırakmayacağını görürüz. Düşünceler algısaldır; algılar ise bazen kişiyi yanıltabilir. Zihin olumsuz hikayelere odaklanma eğilimindedir. Eğer bu olumsuz hikâyelerde kaybolursanız elinizi de evinizi de temizler durursunuz. Bunun için her düşüncenin akış halinde olduğunu ve misafir olduğunu kabul etmek gerekiyor. Aile ve çevre desteği unutulmadan bir uzman eşliğinde bu düşünceleri keşfedebilirsiniz. Kirlenmekten kaçmak için temizlemek yerine kirlenebilme ihtimalini kabul edebilir, tekrarlayan düşünceleri rahatlatmak için yapılan döngüsel davranışları görebilirsiniz.