Ununuzun hala tüketim için güvenli olup olmadığını belirlemenin en iyi yolu onu koklamak olabilir. Taze un nötr bir kokuya sahip olsa da bozulmak üzere olan un kötü kokar. Hatta bayat, küf veya ekşi bile kokabilir. Aynı zamanda renksiz de görünebilir.
Ununuz su veya nemle temas ederse, büyük kalıp kümeleri ortaya çıkabilir. Bu durumda, hemen tüm unu çöpe atmanız gerekir. Unun bozuk olup olmadığını elekten geçirerek de rahatlıkla anlayabilirsiniz. Eğer çok uzun süre bekletilmemişse veya kelebeklenmişse israf etmek istemezseniz elekle eleyip temiz halini kullanabilirsiniz.
Kuru baklagillerde yaşanan en büyük sorunlardan biri de böceklenmedir. Yani kelebeklenme. Un da meydana gelen kelebeklenmenin önüne geçebilmek içinse birçok yol bulunuyor. Bunlardan biri un paketinin içine birkaç defne yaprağı atmak. Defne yaprağı hem unu taze tutar hem de böceklenmesine engeller.
Unun böceklenmesinin sebeplerinden biri de plastik kaplardır. Unu, plastik kap içinde muhafaza ediyorsanız kapalı bir dolapta ağzını açık bırakmanız daha doğru olur. Böylece ununuz hava alarak rutubet oluşumunu engeller. Bu noktada önemli olan koyduğunuz dolap. Böcek almayacak, temiz ve rutubetsiz dolaplar un saklamak için çok daha uygun alanlar arasında.
Unu saklamak için en ideal kap, camdır. Çünkü cam kap, plastik gibi terleme yapmayacağından, tüm unu, cam kavanoz içinde saklayabilirsiniz. Kap içinde un alırken ıslak ve demir kaşık kullanmamaya özen göstermelisiniz. Un, tahta kaşık ile alınırsa çok daha sağlıklı olabilir.