14.06.2025 - 16:26 | Son Güncellenme:
Mikroiğneleme, cildin üst tabakasında kontrollü hasarlar oluşturarak yenilenmesini teşvik etmeyi amaçlar. Ancak ev ortamında yapılan uygulamalarda cihazların hijyenik olmaması, ciltte bakteri ve virüslerin kolayca çoğalmasına neden olabilir. Temizlenmemiş iğnelerle yapılan işlemler sonrası enfeksiyon riski oldukça yüksektir.
Evde yapılan mikroiğneleme işlemi sırasında, iğnelerin ciltte çok derine inmesi durumunda ciltte tahriş, kanama ve uzun süre geçmeyen kızarıklıklar oluşabilir. Bazı kullanıcılar, cilt tipine uygun olmayan baskı ya da cihaz seçimi nedeniyle lekelenme, pullanma ve hatta yara izleri gibi kalıcı cilt hasarlarıyla karşı karşıya kalabiliyor.
Mikroiğneleme, akne, egzama ya da rosacea gibi cilt problemleri olan kişiler için uygun bir yöntem değildir. Ancak sosyal medyada bu durumlara dair yeterli uyarı yapılmadan paylaşılan içerikler, bilinçsiz kullanıcıları bu tür işlemleri denemeye yönlendiriyor. Sonuç ise çoğu zaman daha kötüleşmiş bir cilt sağlığı oluyor.
Güzellik trendlerinin erişilebilir olması, her yöntemin evde güvenle uygulanabileceği anlamına gelmiyor. Mikroiğneleme gibi tıbbi cilt işlemleri, profesyonel ortamda, uygun sterilizasyon ve cilt analizi ile yapılması gereken uygulamalardır. Evde uygulandığında geçici güzellik uğruna uzun vadeli zararlar doğurabilir.