Her yaşta farklıdır aşk

Her yaşta farklıdır aşk
İnsan, 7’sinde olduğu gibi 70’inde de aşkı tüm benliğiyle yaşayabiliyor. Aşk varlığını her zaman koruyor ancak yaşa göre biçim değiştiriyor...
ELİF KORAP AŞKIN ÖMRÜ KAÇ YILDIR (3)

Cemal Süreya, "Açıklanamayan tek şey aşk" diyor. Bu açıklanamayan ‘tek şey’, insanların ‘misafir odalarını’ andırıyor belki de... Hep en temiz tutulan, en çok özen gösterilen, en iyi döşenmiş, oysa en az kullanılan bölümü. Aşk deyince önemsiz bir şey gibi gülüp geçiyoruz, öte yandan her gün gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında aşk cinayetlerine, aşk intiharlarına tanıklık ediyoruz. En çok satılanlar listesinde "Sevgilinizi elde etmenin bilmem kaç yolu" kitapları hâlâ ilk sıralarda yerini alıyor. Çünkü bu kitaplar ‘umut’ satıyor. İnsanlar umut ediyorlar; aşkı yaşamayı istiyorlar...

Heyecanlar farklı
İlk gençlik yıllarında peşimize düşen aşk, yıllar boyu sürdürüyor hükmünü. Psikolog Dr. Emre Konuk, insanın her yaşta âşık olabileceğini belirtiyor ve bu konuyu şöyle açıklıyor: "Duygusallık, mantıklı ve toleranslı olma gibi unsurlar yaşa bağlı olarak değişiyor. Ancak duygular yok olmuyor. 70 yaşında iki insanın aşkı şaşırtıcı değil, normal bir durum. Ancak onların davranışlarıyla, 20 yaşındakinin heyecanı arasında farklar olacaktır. Duyguların yoğunluğu, kafaya takma, sık gündeme getirme, hayatın büyük bölümünü kaplama genç yaşlarda daha yoğun. Yaş ilerledikçe farklı sorumluluklar nedeniyle aşkın hayattaki önem sırası düşebiliyor."

Casanova aşkları
Kadınların ‘Casanova’ olarak anılan çapkın erkeklere âşık oluşunu ve sık âşık olmayı değerlendiriyor Konuk:
"Aslında ne Casanova’lara âşık olan kadınlara sağlıksız diyebiliriz ne de bu tür kişilere. Bu tür erkekler bazı kadınlar için ilgi çekici olabilir. ‘Sık âşık olma durumu bir hastalık’ denemez. Bir şeyin problem olarak algılanması için kişiden ne götürüp ona ne getirdiğine bakmak gerek. Kişi bundan keyif alıyorsa, böyle yaşamasında bir sorun olmaz. Fakat, başkalarına zarar verirse bu bir sorundur."

Çocukların gözünden... İnternette ‘www.sinameki.com’ adresli sitede çocuklara, "Aşk nedir?" sorusu yöneltilmiş. Çocukların yanıtları şöyle:
• "Gül diye bir kız var. Ona âşığım ama söylemek istemiyorum. O da bana âşık ama söylemiyor. Bazıları birbirine aşkını söyler; gezintiye çıkar. Bazıları da öpüşür, sevişir. Bizim aşkımız normal gidiyor, evlilik gibi." (T.G. 8 yaşında)
• "Bir tür sevgi. Bizim ailede kimse kullanmaz bu sözcüğü. Sadece evlilik yıldönümünde ‘Seni seviyorum’ derler." (D.K. erkek, 6 yaş)
• "Okulda S’ye âşığım. Ama o bunu bilmiyor. Ben de söylemem. Sevgimi biliyormuş gibi geliyor. Sarışın ama yüzüne bakamadığım için göz rengini bilmiyorum." (D.K. 7 yaşında, kız)

AŞKI YAZANLAR ANLATIYOR
‘Ait ve sahip olma duyguları aşkı önler’ Toplumsal değerler açısından aşkı değerlendiren Emre Kongar’ın, bu duyguyla ilgili yorumları şöyle...
Aşk cinayetleri ve intiharları niçin bu kadar yaygın?
Türkiye hâlâ yaşlı ve erkek egemen toplum değerlerine sahip. Bu nedenle bireysel sevginin en yüce biçimi olan aşk, cinsellik ve aile içi ahlak öğesi olarak görülüyor. Çocuklarının bağımsızlaşmasını içlerine sindiremedikleri için onlara baskı uyguluyorlar. Bu baskı toplumsallaşıyor ve gençlerimiz aşkı özgürce yaşayamaz hale geliyorlar. İnsan âşık olduğu bir güzelliği öldürür mü! Bunun altında yatan aşk falan değil, tamamiyle sahip olma duygusu.
Türkiye’de neden hep acılı aşklar görüyoruz?
Aşk esas olarak mutluluk ve zevk veren bir duygudur. Fakat bizde bir kavuşamama ve acı çekme kültürü söz konusu. Ne demiş şair: "Seversin/Kavuşamazsın/Aşk olur"
Neden âşık oluyoruz? Birine ait olma duygusu mu?
Ait olma veya sahip olma, aşkı önleyen bir duygudur. Aşk, tamamen özgür iradeyle varılan sevginin en üst noktasıdır. Bütünleşmek denebilir aşka.
Neden hep, kimin kiminle beraber olduğu merak edilir?
Evrensel olarak insanın röntgenciliği var. İnsanlar kendilerine yasaklanan şeylerin başkalarına da yasak olmasını isteyerek, bir nevi intikam alma duygusuyla başkalarının aşklarını onaylamıyorlar. ‘Biz yaşayamadık, onlar da yaşayamasın’ düşüncesindeler.
Sizce aşkın bir nedeni var mı?
Aşk çok faktörlü...Geçmiş deneyimlerimiz, kişiliğimiz, belleğimiz, estetik kaygılarımız, ilişkilerdeki güzellik ve çirkinlikler, vücut kimyası gibi pek çok faktör aşık olma nedenlerimiz.
Aşk hastalık mı?
Her davranış insanın diğer yaşam etkinliklerini gölgelediği oranda hastalığa dönüşebilir. Bu öfke, kıskançlık, aşk olabilir. Fakat aşkı hastalık diye nitelemek yanlış.

YARIN
• Aşk ve yemek
• Sofra aşkın göstergesi
• Çikolatanın gizemi
• Unutulmaz aşk filmleri
• Nazlı Eray aşkı anlattı.




YAŞAM