26.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Filiz Hoca’yla odamda yeni başlattığı 'Kadın kalbi kliniği’ programını konuşuyorduk. Prof. Dr. Filiz Ersel Tüzüner, kadınların da kalp hastalıkları yönünden erkekler kadar tehlikede olduğu gerçeği pek bilinmediği için kadınlara özel bir check-up programı başlatmıştı. Konu uzadıkça uzadı, saatler öğlene yaklaştı. Şöyle oda bir havalansın diye camı açayım dedim. İnanılmaz bir sıcak. Benim odam tam Nişantaşı kavşağına bakıyor. Bu dört yol ağzında asfalt buharlaşmış da yukarılara çıkıyor sanki. Can havliyle derhal camı kapattım. ''Felaket değil mi?'' dedi Filiz Hoca. ''Kalp hastaları daha da zor durumda'' diye de ilave etti.
''Doğru hocam, hem aşırı soğuk, hem de aşırı sıcak insan vücudunda önemli değişiklikler yapıyor. Kalp hastalarını anlatsanıza bize'' dedim. Her zamanki sevecen haliyle, tatlı tatlı anlattı Filiz Hoca.
Sıcak hava kalbi nasıl etkiler?
Mevsim ortalamasının üzerinde olan sıcaklar vücudun ısı düzenleme sistemini zorluyor. Bu sistem terlemeyle vücudu serinletmek için cilde kan pompalamaya çalıştığından, kalbin yükü de artıyor. Kalp ekstra bir yükle ve hızlı çalışıyor. Yani nabız hızlanıyor ki bu istediğimiz bir şey değil. Özellikle de koroner hastaları bakımından. Bazı kalp ilaçları da kalbi yavaşlattığı için nabız hızlanamazsa, soğutma sistemi iyi çalışamaz ve sıcaklık daha da fazla hissedilir. Böylece sıcak çarpması ve bunun gibi tablolar daha kolay ortaya çıkar.
İlaçlar ısı sistemini bozar
Bazı ilaçlar da vücudun termostat yani ısı ayarlama sistemini bozuyor ve sıcağa dayanma eşiğini düşürüyor.
Mesela betabloker dediğimiz ilaçlar kalbi yavaşlatır, kalp hızlanamayınca serinletme sistemi de iyi çalışamaz. İdrar söktürücüler ile sıcağın su kaybettirme etkisi daha da artar, kan koyulaşır. Tuzsuz diyette olanların da sıcağa dayanma eşiği düşüktür.
Ne yapmak lazım?
İlk belirtilerde hemen kişiyi serin ve gölge bir yer bulup yatırmalı, elbiselerini çıkartmalı, serin ıslak havlularla sarmalıdır. Kusma yoksa 15 dakikada bir yarım bardak su içirmeli ve mümkünse tıbbi yardım istenmelidir. Cilt sıcak, kuru ve kırmızıysa ve kusma, istemsiz hareketler varsa, bu kişi acilen hastaneye götürülmelidir.
Sıcak çarpmasına engel olunabilmesi için mümkünse sıcak dalgasına göre planlama yapmak gerekir. Yani hava raporlarına dikkat etmek ve sıcak hava dalgası hakkında bilgilenmek lazım.
Dışarıya çıkılacaksa sabah erken veya akşamüstü tercih edilmelidir.
Air conditionlu ortamlarda bulunmaya çalışılmalı, mesela alışveriş merkezi, sinema ve benzeri yerlerde geçirilecek birkaç saat, vücudun kendi termostat sistemine yardımcı olacağı için bu tip imkânlar kullanılmalı, mümkünse arada bir böyle yerlere girip serinleyerek sıcağın etkisinden biraz uzaklaşılmalıdır.Açıkta çalışmak zorunda olan kişiler saatte en az 2 bardak su içmelidir. Suyu susamadan içmek lazım. Spor veya egzersiz yapanlarda bu miktar artabilir.
Tercihen su ve taze meyve suları içilmelidir. Çay ve kahve su kaybını artırır. Alkollü içecekler ise kesinlikle akşam serinliğine bırakılmalıdır.Bazı hastalarda tıbbi nedenlerden dolayı su kısıtlaması önerilmiş olabilir (bazı böbrek hastaları böyledir). Diğer taraftan kalp yetersizliği olan kimselerin de aşırı su içmesi tavsiye edilmez. Tuz kısıtlaması olmayan kişiler, yemeklerine tuz ilave ederek, terle kaybolan mineralleri yerine koyabilirler.
Aşırı sıcaklarda, yakınımız, komşumuz gibi yalnız yaşayan yaşlı kimseler varsa onları arayıp sormalı, çocukları, hele bebekleri park edilmiş arabalarda kesinlikle bırakmamalıyız. Tabii evcil hayvanları da otoparklarda araba içinde unutmamalıyız.Aşırı sıcaklarda kimler risk altında?
65 yaş üzerindekiler
Şişmanlar (obezler)Hamileler
Açık havada çalışması gerekenler (Askerler, tarım işçileri, yapı işçileri, trafik polisleri gibi)Fırın, mutfak, kuru temizleyici gibi sıcak, buharlı yerlerde çalışanlar
Açık havada egzersiz veya spor yapanlarHastalar ve bazı ilaçları kullananlar
Kent merkezinde yaşayanlar