Kişisel Gelişim Ve Enerji Eğitmeni Sevgi Keleş

Kişisel Gelişim Ve Enerji Eğitmeni Sevgi Keleş

sevgikeles@sevgikeles.com

Tüm Yazıları

Yaşamlarımıza baktığımızda günlerimizin, aylarımızın, yıllarımızın hep “daha çok tüketmek” amacıyla geçtiğini görüyoruz. Her an her şeyin yeni bir modeli çıkıyor ve mevcut olan eskiyor. Her saniye daha iyi olana sahip olmak için çabalamak gerektiği düşüncesi yayılıyor. Ne yazık ki birçok kişi bu tüketme haline uyum sağlıyor. En klasik yöntemlerden biri olan “İhtiyacım var mı yoksa bu sadece benim isteğim mi?” sorusu dahi sorulmaz oluyor. Özellikle sosyal medyanın yaygın bir şekilde kullanılması, daha yenisine, daha iyisine, daha fazlasına sahip olma arzusunu tetikliyor. Tabii ki her insan kendisi için daha iyisini, hatta en iyisini isteyebilir. Mevcut koşullar, gerçekleşebilecek hedefler, elde edildiğinde içsel tatmin sağlayacak şeyler hayatımıza güzellik katabilir. Diğer taraftan sürekli borçlanmak, bir başkası gibi davranmak, sırf başkasında var diye edinmek gibi davranışlar, bir süre sonra hayatımızı negatif yönde etkileyebilir ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı da değildir.

Haberin Devamı

Hayatımızı kalabalıklaştıran, işlevsel olmayan şeyler edinmek, nasıl ki bir ağırlık oluşturuyorsa, kullanılmayan, atıl kalan şeyler de blokelere sebep olabilir. Güzelliklere yer açmak için daima ruhumuzu, zihnimizi ve çevremizi kontrol etmeli, denge içinde olup olmadığına bakmalıyız. Çünkü ne zaman bir kargaşa içine girdiysek bilmeliyiz ki denge noktamız da kaymış olabilir. Özellikle zaman yönetimi konusunda pürüz yaşıyorsak sınır ve sorumluluk alanlarımızı gözden geçirmemizin faydası vardır. Dünya telaşesinde daha fazlasını elde etmek isterken bazen özel alanlarımızı kaybedebiliriz. Bazen farkında olmadan sahip olmadıklarımızın peşinden koşarken sahip olduğumuza inandığımız değerlerimizden uzaklaşabiliriz. Bu sebeple her altı ayda bir değerler listesi yapmak önemlidir.

Günlük yaşantınızla sizin için önemli olan, değerli dediğiniz alanların uyumlu olması, hayatınızı denge içinde götürmenize katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte daha hafif, daha rahat yaşamak için sadeleştirmeye gitmek de önemlidir. Tıpkı cep telefonunuzun arka planı gibi size hizmet etmeyen eşyalar, katkı sağlamayan diyaloglar, duygusal transferin olmadığı arkadaşlıklar, tek taraflı yürütülen ilişkiler biriktikçe bir süre sonra yavaşlamanıza sebep olurlar. Nasıl ki kullanmadığınız uygulamayı kaldırmanız telefonunuzu rahatlatıyorsa kullanmadığınız eşyaları da bir ihtiyaç sahibine vermeniz ya da arzu ettiğiniz başka bir şekilde değerlendirmeniz sadeleşmenin ilk basamağı olarak kabul edilebilir. Etrafınıza baktığınızda aradığınızı bulmakta zorluk çekiyorsanız, seçim yaparken netleşmekte zorlanabilirsiniz.  Çantanızda, çekmecenizde anahtarlarınızı hemen bulamıyorsanız zihniniz yorulmuş olabilir. Gün içinde hiçbir şeyin yetişmediğini düşünüyorsanız ve bundan dolayı değer listeniz etkileniyorsa o zaman denge frekanslarınız karışmış olabilir. Hayatı sadeleştirmeye, her şeyin mükemmel olması için çabalamayı bırakarak, mevcut halinizle harika olduğunuzu, elinizden geleni yaptığınızı fark ederek devam edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Her insanın çalışma, çabalama, düzenleme kapasitesi farklıdır. Bir kişi aynı anda altı iş yapabilirken bir başkası iki işi aynı anda yaparken zorlanıp bocalayabilir. Burada önemli olan limitleri zorlamamız değil, hayatın, evrenin kontrolünü elimizde tutmaya çalışmak yerine kendimizi ve hayatımızı kaosa sokmayacak şekilde düzen oluşturmamızdır. Sonrasında da mevcut potansiyelimizi nasıl artırıp daha farklı neler katabileceğimizi sormamızda fayda vardır. Birçok insan bir anda hızlı kararlar alarak hayatını dopdolu hale getirir, zihnini, bedenini, çevresini doldurur, bir süre sonra bu durum sürdürülebilir olmaktan çıkınca sadeleşmeyi de hızlıca yapmayı seçebilir. Hayatı bir anda nasıl doluysa bir anda da bomboş kalır. İki örnek de pek dengeli değildir. Hayatınızı sadeleştirirken ana unsur, size ruh, beden ve zihin yönünden katkı sağlayan, gerekli olan şeyleri korumak ve geliştirmek, sonrasında hayatınızı kolaylaştırmak ve büyütmek olmalıdır.

Haberin Devamı

Sadeleştirme listenize katkı olması için bazı küçük başlıkları aşağıda bulabilirsiniz:

-Kullanılmayan, eskimiş ayakkabılar, kıyafetler.

-Mutfak dolabından uzun süredir aşağı inmemiş, kullanılmayan mutfak gereçleri.

-Cüzdan ve çanta içlerindeki fişler, faturalar ve çöpler.

-Dağınık çalışma masaları.

-Karışık bilgisayar masa üstü.

-Kimseye hayır diyememek ve istemeden herkesin işine koşmaya çalışmak.

-Sadece kendi uygun olduğunda, boş zamanlarını sizinle sanki bir lütufmuş gibi geçiren arkadaşlar.

-Kendi gündemini, yoğunluğunuzu, hayat akışınızı önemsemeden sizin gündeminiz haline getirenler.

-Manipülasyon konuşmalarını iletişim zannedenler.

-Bir gün lazım olur diye tuttuğunuz, şimdiye kadar lazım olmayan şeyler.

-Gördükçe sizi ağır hissettiren nesneler...

Bu liste daha da uzayıp gidebilir. Her insanın kalabalığı da, sadeliği de kendine özeldir. Sizlere, hayatınızı kolaylaştıran, hep “iyi ki” dedirten, kendinizi geri plana attırmayan güzel günler dilerim.

Sevgi KELEŞ

Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni - Yazar