Kişisel Gelişim Ve Enerji Eğitmeni Sevgi Keleş

Kişisel Gelişim Ve Enerji Eğitmeni Sevgi Keleş

sevgikeles@sevgikeles.com

Tüm Yazıları

Bazen güne çok dinamik başlasak da daha günü yarılamadan enerjimizin düştüğünü fark ederiz. Bunun temel sebebi gün içinde uğraştığımız konuların enerjimizi hızlı tüketmesidir. Çoğunlukla bedenen olmakla birlikte ruhen ve zihnen de enerjisel olarak tükeniriz. Yaşam enerjimiz düştükçe gün içinde yapacağımız tüm eylemler bizler için daha ağır bir yük haline gelir.

Yaşam enerjimizin düşmesinin temel sebeplerinden biri bize ait olmayan enerji alanlarına dâhil olmamızdır. Bir başkasının sorumluluk ve aura alana dâhil olarak onun hayatını kolaylaştırmak istedikçe kendi yaşam enerjimizi eksiltmeye başlayabiliriz. Özellikle karşı taraf bizden net bir şekilde yardım talep etmemişse ve amacımız karşı tarafın onay ve takdir alanına hizmet etmekse otomatik olarak kendi enerji alanımızdan eksiltmeye başlarız. Bununla beraber özellikle negatif insanları pozitife çekmek için harcamış olduğumuz gayret ve emek de enerji alanlarımızın azalmasına sebep olur. Çünkü negatif insanı pozitife çekmek, pozitif insanı pozitif alanda tutmaktan daha zordur. Kendi yaşam alanı için pozitif gayretli olmak, hayatına mutluluk ve neşe dâhil etmek her insanın kendi sorumluluğundadır. Bir başka insanın mutsuzluk alanını, negatif alanını pozitife çevirmeyi görev edinmek enerji alanımız için gayet yorucu olacaktır.

Haberin Devamı

Bir diğer enerjimizi hızlı tüketmeye sebep olan konu da gereğinden fazla açıklama yapmaktır. İnsanlar bizlere inanmak istedikleri ölçüde inanacaklardır. Onları ikna edebilmek adına devamlı açıklama yapmak, zihinlerindeki soru işaretlerini gidermeye, uzun uzun bir şeyler ispatlamaya çalışmak enerji alanımız için gayet yorucu olur. Unutmamalıyız ki inanmak isteyen kişi hemen inanırken inanmak istemeyen kişi ne kadar somut gerçekleri de göstersek “Ben buna yine de ikna olmadım” diyebilir. Bu yüzden kişiler özgür iradeleriyle bizi sevebilir ya da sevmeyebilirler, bize inanabilir ya da inanmayabilirler. Bizim eylem olarak onlara daima daha detaylı bir şekilde aktarmamız durumu değiştirmeyecektir. Ayrıca sürekli açıklama yapan taraf olmak, bir süre sonra ortada sanki bir yalan varmış da ikna etmeye çalışıyormuşsunuz gibi bir enerji alanı da oluşturabilir.

Haberin Devamı

İhtiyaç olmayan yerlere para tüketiminde bulunmak, parayı doğru kullanamamak, sözcükleri doğru kullanamamak, kendimizi doğru pozitif kelimelerle ifade edememek de aynı şekilde enerjimizin hızlı azalmasına sebep olur. Güne başlarken motivasyonumuzu artıracak şeyleri günümüze dâhil etmek enerji depolarımız için harika olacaktır. Pozitif enerji için sağlıklı beslenmek, dengeli uyumak, uyku kalitemize, bedenimize, kişisel bakımımıza önem vermek doğrudan enerji alanımızı etkileyecektir. Böylece enerjimizi daha doğru şekilde kullanmaya başlarız.

Gün içinde enerjimizi daha fazla artırmak için kısa molalar vererek bedenimizin, ruhumuzun ve zihnimizin dinlenmesine destek sağlamamız; kontrol edemeyeceğimiz, bizim sorumluluk alanımıza dâhil olmayan konularla ilgili kaygılanmayı en aza indirmemiz gerekir. Çünkü böyle konular için kaygılanmak, sadece daha fazla negatif enerji oluşturur ve pozitif enerjimizi düşürür. Bunlara dikkat etmek, enerji alanımızdaki pozitif durumları korumamıza ve sürdürmemize de daha fazla katkı sağlar. Dinlediğimiz şarkıların, izlediğimiz filmlerin pozitif olması, çevremizdeki diyalogların pozitif konular içermesi enerji alanımızı yükseltir.

Haberin Devamı

Gün içinde yaşanan negatif durumlardan hemen sonra “Kendimi yükseltecek daha farklı neler yapabilirim? Şu an beni ne keyiflendirir? Şimdi kendimi daha yüksek enerjide hissetmek için neye ihtiyacım var?” gibi sorular sormak, enerjimizi yükseltecek ve gün içinde daha tasarruflu bir şekilde kullanmamızı sağlayacak alanlar oluşturacaktır.

Pozitif enerjimiz artarak çoğalsın...