Editörün SeçtikleriKocalar aldatır

Kocalar aldatır

27.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kocalar aldatır

Kocalar aldatır


Erkeklerden tam 30 yıl “Komple Muamele" gören Mehtap Kandemir, öfkesini yazdığı kitaba yansıttı


Annesinin ölüm haberini duyduğunda bir duble viski koydu kendine. Kız, 14 yaşındaydı. “Sev, okşa, sana alışsın" diyordu anne yaşlı adama. Küçük kız, yaşlı adama alışamadı, ancak, o günden sonra tam otuzbeş yıl bedenini sayılara vurulamayacak kadar çok erkeğe açtı. Seviştiği, aşık olduğu erkekleri unuttu. Bir tek annesini unutmadı, bir de yorganını kaldıran yaşlı adamı. Annesinin okşayamadığı kumral saçlarına adını bilmediği erkekler dokundu sayısız kere. Küçük haşarı kız Saniye, yıllar sonra annesinin ölümüne kadeh kaldırdı. Artık, romatizma ağrıları duymayacak kadar yaşlanmıştı küçük kız.
Adı, Mehtap Kandemir, yani küçük Saniye. 35 yıldır, bindiği taksi şöförlerine Karaköy’ün adresini veriyor. Arkasından gelen taksi şöförlerinin iki misli parasını alıyor Kadem Sokak’taki odasında. “Bir huyum vardır, ‘evet’im yoktur hep hayırdır" diyor otuz yıllık “hayat kadını" Mehtap Kandemir. Ancak, iş icabı, “evet" lerin sayısı, rakamlara vurulamayacak kadar çok oluyor. “Bedenimi satın alabilirsin ama ruhumu asla!" sözünü ancak, bu kadın doğrulatabilir diye düşünüyorum. Öyle ki, o da ruhunu bir tek genelevde çaycılık yapan Yaşar’a veriyor. Yaşar, çay paralarını almıyor, kolluyor Mehtap’ı. O zamanlar, Mehtap 25, Yaşar 18 yaşında. İlk başlarda aşık olan daha çok Yaşar. Sonra Mehtap’ın da ruhu ısınıyor Yaşar’a. Kadıköy’de ev tutuyorlar, Mehtap’ın parasıyla. Ve, Mehtap’ın, tam yedi yıl, Yaşar, mahalleden bir kız bulup evlenene kadar “ruhu üşümüyor" bir daha. Sonra, aşkını kaybeden herkes gibi o da aşka küsüyor.

İlk emekli hayat kadını
“Komple Muamele" okur yazar olmayan Mehtap Kandemir’in anlattıklarından yola çıkılarak yazılmış bir kitap. Kitabın adı, parayı veren erkeklerin ilişki sırasında kadına her türlü muameleyi “reva" görmelerinden esinlenerek bizzat Mehtap tarafından konulmuş.
Kitabı gören genelev kadınlarının ilk tepkileri, “Bizi de yazdın mı Mehtap?" olmuş. “En çok, bilinmek korkutuyor onları" diyor Mehtap Kandemir. Haftalık mizah dersigi Öküz’deki yazıları dolayısıyla ünü de bir hayli artmış Kandemir’in. Artık Kadem Sokak’ın gazete bayiinde dergi yok satıyor. Ona bundan böyle, “Yazar Mehtap" diyen geliyor. Okuma yazması olmadığı için yazıları müşterilere okutuyor.
Mehtap’a göre, bütün kocalar, karılarını aldatır, kadın ne kadar güzel olursa olsun. “Hülya Avşar’ın da kocası onu kesinlikle aldatıyor. Kadınlar, kendilerine baksınlar, çok çocuk doğurmasınlar" diyor. Kısa süreli bir evlilik geçiren Mehtap, evlilik içinse “güzel bir şey" demekle yetiniyor. Dünyada bir tek kocalarını tanımış kadınların durumu ise vahim Mehtap’a göre.
O Türkiye’nin ilk emekli hayat kadını unvanına sahip. Ancak, emeklilik, onu bedenini satmaktan alıkoymamış. Diğer emeklilerin halini soruyoruz Kandemir’e. “Hepsinin yolunun fuhuşa çıkacağını" söylüyor. “Zaten" diyor, kimi sigara satıyor, kimi başka yollara sapıyor. Kaçakçılık ya da O..........."
Sarı saçları, topuklu spor ayakkabıları, streç kotuyla 60’ına varan Mehtap için güzel görünmek bir alın yazısı adeta.

Kız çocuğu severim
1942 yılında Giresun’da doğdum. Orası kadar güzel bir yerdi ki, köy demezsiniz... Yeşillikler içinde. Annemin bir kuzusu vardı. Yaşlı olduğundan mı nedir, her zaman o kuzuyu otlattırıyordu bana. Kafayı kuzusuna takmıştı, beni bir an boş görmek istemiyordu. Sabah altıda kalkıp kuzuyu otlatıyordum. Otlatmasam ne olacağını çok iyi biliyordum. Dayak! Ne dövüyordu annem beni? Annem “O......!" diyordu bana. Bunu unutmadım ben. “O......" adım bu... Türk filmleri hayalci, genelevden kadınları kurtaran erkekler falan. Gülüp geçiyorum bunlara... Otuz senenin karşılığında beni asgari ücretten emekli eden devlet benim sırtımdan senelerce para almadı mı? Okuma yazmam olmadığından diğer ülkelerdeki hayat kadınlarının sosyal haklarının ne olduğunu bilemiyorum... Burayı iş bilmişiz işte. Benim on senelik müşterilerim var. Edepsiz çirkefleri sevmezler. İlk defa gelenler belli oluyor, hiçbir şey bilmiyor, bir öküz gibi uzanıyor, yatağa gelmiyor, cahil, günah, ben acıyorum. Komşularım çok iyidirler, beni de çok severler. İşimi de bilirler. Kızları ile gezmeye çıkarız. Birinin beş yaşında bir çocuğu var geçen gün bankaya beraber gittik. Bazı akşamlar onların evine sohbet etmeye giderim. Çocuk yapmadım. Kız çocuğu çok seviyorum. Benim kız çocuğum olsa nasıl büyütürüm? Sokak çocuğu yapmam, sokağa çıkarmam. Şimdiden sonra evlenmeyi hiç istemem. Kimsenin kölesi olamam. Kadınlar daha cesaretli, erkekler pısırık. İnsanların geçim derdinden kafaları karışık, kafa düşünmezse orası da çalışmaz. İnsanları sevmiyorum. Hayvanlar daha sadık. Devletten öğrendim insanları sevmemesini. Ben onları devlet görmüyorum, onlar hiç benim yanımda. Erkek olmayan bir memlekette yaşamak isterdim.


Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
İsmail Balaban ayağının tozuyla başpehlivan oldu
İsmail Balaban ayağının tozuyla başpehlivan oldu

Cadde | 25.05.2025 - 13:13

İsmail Balaban Türkiye'ye döner dönmez kariyerine hızlı bir giriş yaptı. İşte detaylar...

Yazarlar