Merry Go Round - Röportaj

Modanın hızlı bir şekilde değiştiği ve fast-fashion mağazacılığın yaygınlaşmasıyla, insanların kıyafet ve tarzlarıyla birbirine benzemesi sonucu birçok tasarımcı ve yurtdışında popüler olup ülkemizde olmayan markaların ürünlerinden oluşan butikler açılıyor. Herkes gibi görünmek istemeyen ve görünümüyle bir farklılık yakalamak isteyenlerin rağbet gösterdikleri bu butiklere bir yenisi daha eklendi. Bağdat Caddesi’nde açtıkları ”Merry Go Round” isimli mağazalarıyla Türk ve yabancı birçok tasarımcı koleksiyonu ile markaların sezon mallarını satışa sunan Ümran Hanım, bize markasının hikayesini anlattı!..

Bize öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?

84 doğumluyum,Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümünden 2008’de mezun olduktan sonra İngiltere’de dil eğitimi aldım.2 sene kadar mimarlık ofislerinde çalıştım ve daha sonra kendi işimi kurmak istedim.Mimarlıkla beraber yürütebileceğim benzer bakış açılarına sahip konsept bir şeyler yapmak istiyordum ve benimle aynı fikre sahip mimar bir arkadaşımla bu işe başladım.Sonuç olarak Merry GO Round markasını oluşturdum.İlk olarak Göztepe’de açtığımız mağazadan sonra şuan Şaşkınbakkal’da yeni mağazada tek başıma yeni bir konseptle devam ediyorum.

Markanızın ismi neden Merry Go Round?

Merry Go Round 2 anlama sahip bir kelime.İlki atlıkarınca diğeri kısırdöngü.Altıkarınca renkli,eğlenceli ve herkese hitap eden bir oyuncaktır bizim ürünlerimizde aynı şekilde.Moda’da ayrıca bir kısırdöngü olduğunu düşünüyorum,Tasarımlar sınırlı ve bu yüzden geriye dönüşler var kendini küçük değişimlerle tekrarlayan bir sektör var.

Butik açmaya nasıl karar verdiniz ve neden Bağdat Caddesi’ni tercih ettiniz?

Daha öncede söylediğim gibi Mimarlıkla beraber yürütebileceğim bir iş yapmak istiyordum.İngiltere olduğum süre boyunca İngiliz sokak modası ilgimi çekiyordu.Ve o zamanki ortağımla beraber mimarlık ve modanın ortak noktasının tasarım olduğunu düşünerek butik açmaya karar verdik.Bağdat Caddesi’ni tercih etme nedenim Anadolu yakasında tasarım butik eksiklikliğini kapamak.

Başka semtlerde şube açmayı düşünüyor musunuz?

İlk mağazamız Göztepe’den sonra yeni konseptimizle Şaşkınbakkal’a taşındık.İleriki zamanlarda Nişantaşı’nda açmayı istiyorum.

Butiğinizde ne tarz kıyafetler satıyorsunuz?

Londra’nın dinamik ve enternasyonal yapısını yansıtan ve dünyanın dört bir yanından çektiği tasarımcılarıyla sokak modasına öncülük eden İngiliz markalarına ait gece ve gündüz kıyafetleri ve Türk tasarımcıların dinamik ve çarpıcı ürünlerine mağazamda yer veriyorum.

Ürünleri seçerken dikkat ettiğiniz özellikler nelerdir?

Farklı,özel ve sayıda üretilmiş tasarımlar olması,kumaş kalitesi ve hedef kitleme uygun olması…

Türkiye’den butiğinizde yer verdiğiniz tasarımcılar ve markalar var mı?

Evet.Ayakkabılar PINAR ARKUN Tasarım kıyafetler Tuğba Atasoy, ElIFILE by Elif Ergin, Animal in Fiction, Burcu Kuru.

Aksesuarlar Yuka by Güliz,Raisa Vanessa Sason,Müge Mepa ve Gamze YALÇIN…

Tasarım butikleri şu anda çok popüler. Peki sizin farkınız ne?

Biz karışık bir konsept uyguluyoruz.Değişik tasarımcıları ülkesinde toplayarak dikkatleri üstüne çeken İngiliz sokak modasını müşterilerimize sunuyoruz.Ayrıca Türk tasarımcılarlada çalışarak farklı tarzlar bünyemizde bulundurduğumuz için geniş bir kitleye hitap edebiliyoruz.Sık ürün değişimleri ve az sayıda üretilmiş ve çeşitli ürün yelpazemizle müşteriyi sıkmıyoruz ve alternatiflerini arttırıyoruz.

Butiğinizde erkek müşteriler için ürünler bulunuyor mu?

Evet. Koleksiyon meraklıları için action figürler, tasarım kulaklıklar, lomo fotoğraf makinaları ve tasarım tişörtler var… 

Ulaşmayı amaçladığınız hedef kitlesi hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Farklı ve özel giyinmeyi seven herkes bizim hedef kitlemiz…

Butiğinizde kıyafet haricinde sattığınız başka ürünler var mı?

Evet.Tasarım aksesuarlar,ayakkabılar,çantalar,figürler,lomo fotoğraf makinaları,kulaklıklar…

Peki bir kadının dolabında “özellikle” olması gereken parçalar sizce nelerdir?

Sade ve şık bir elbise ve ona uygun ayakkabılar

Modanın her geçen gün gelişmekte olduğuna şahit oluyoruz. Bulunduğumuz zamanda moda dünyasının bulunduğu konumu değerlendirmenizi istersek neler söyleyebilirsiniz?

Dünya modasında eskiye dönüşler görüyoruz.80’ler,70’ler ve son olarak 50’lerin modası tasarımcılar tarafından yorumlanarak müşterilere sunuluyor. Bu da her yaşa her kitleye kendine uygun farklı ve tasarım kıyafetler bulma şansı veriyor. Artık araştıran ve düşünerek giyinen daha seçici bir nesil var.

Son olarak en büyük hayaliniz nedir?

Londra’daki Topshop konseptini kurumsallaşarak Türkiye’de uygulamak.

Röportaj; Selin Çetinkaya & İlknur Şener