Yaşam ‘Ne güzel bir tesadüf’

‘Ne güzel bir tesadüf’

08.02.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Hem mevlidi daha canlı yaşarız hem de ‘Sevgililer Sevgilisi’nden aldığımız sevgiyi kendi sevgililerimize ifade etmiş oluruz” dedi

‘Ne güzel bir tesadüf’

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 14 Şubat Sevgililer Günü ile Mevlid Kandili’nin bu yıl aynı güne denk gelmesi konusunda, “Sevgili Peygamberimize ‘Sevgililer Sevgilisi’ adını veriyoruz. Bu iki günün bu sene tesadüf etmesini bir güzellik olarak görüyorum. Biz hem hep birlikte ‘Sevgililer Sevgilisi’nin doğum gününü kutlarız, mevlidi çok daha canlı yaşarız hem de ‘Sevgililer Sevgilisi’nden aldığımız sevgiyi kendi sevgililerimize de en güzel şekilde ifade etmiş oluruz” dedi.
Kadınların camilerdeki yeri konusunda inceleme başlattıklarını kaydeden Görmez, “Ben, Diyanet İşleri Başkanı olarak bütün hanımefendilerden, bütün kadınlardan özür diliyorum. Camilerin en izbe yerlerinde namaz kılmalarını sağlamışız, bu bizim kusurumuz. Kadın ve cami konusunda yapılması gereken iyileştirmeler yapılacak ve bu Türkiye geneline yaygınlaştırılacak” diye konuştu. NTV’ye konuşan Görmez, şu mesajları verdi:

MISIR:
Diyanet İşleri Başkanı olarak tek emelim, Mısır halkının kendi iradesini ve toplumsal gerçekliklerini kendi idaresinde görebilecek, barış içerisinde yaşamasını sağlayacak yeni bir yapıya kavuşmalarıdır.

GÜNEYDOĞU’DA HİZBULLAH ETKİNLİĞİ:
Doğrudan Diyanet İşleri’ne bağlı, görevlerinin bulunduğu bir yerde bir başkasının egemenliği söz konusu değil. Gerçekten son derece üzücü hadiseler yaşandı. Bir süre önce Mardin’in Bilge köyünde çok genç ve bilge bir imamımızı teröre kurban verdik. Hakkâri’de Aziz Tan isimli, bölgenin tamamına hizmeti olan bir kardeşimizi kaybettik.

Haberin Devamı

Siyasete çağrı

Mevlana’nın Mesnevi’sinde ‘üslubu hâkim’ diye hikmetli bir üsluptan söz edildiğini belirten Prof. Görmez, “Sorarlar kendisine, ‘Hikmetli üslup nasıl olur?’ O da der ki, ‘Hiç kimseyi rencide etmeden aklın kapılarını açmaktır.’ Ben de bütün insanlara, siyasilere böyle bir üslup bulalım, böyle hikmetli bir üslup içerisinde siyaset yapalım derim. Hiç kimsenin gözüne parmağımızı sokmadan bütün gözlerin ülfet perdelerini açmak. Gözlerin ülfet perdeleri açıldığı zaman, insanlar arasında ünsiyet veya dostluk oluşacaktır. Daha hikmetli veya merhametli bir siyasi dil diyorum” dedi.

Yazarlar