Yaşam Op.Dr.Emre İlhan: Bu işte tek bir mucize teknik yok

Op.Dr.Emre İlhan: Bu işte tek bir mucize teknik yok

09.01.2013 - 11:23 | Son Güncellenme:

Burun estetiği konusunda uzun yıllardır çalışmalar yapan Op.Dr.Emre İlhan’a sorduk : Siz binlerce burun estetiği yapmış biri olarak bu duruma ne diyorsunuz?

Op.Dr.Emre İlhan: Bu işte tek bir mucize teknik yok

Burun estetiği ameliyatlarında her gün yeni bir teknik çıkıyor veya eski teknikler tekrar gündeme geliyor bu durum da hem bizlerin hem de hastaların kafasını karıştırıyor, biz de bu soruyu burun estetiği konusunda uzun yıllardır çalışmalar yapan Op.Dr.Emre İlhan’a sorduk:

Haberin Devamı

Siz binlerce burun estetiği yapmış biri olarak bu duruma ne diyorsunuz?

Aslında bu durum doğru anlaşıldığı ve doğru okunduğunda iyi bir gidişatı gösteriyor. Benim inandığım en önemli mesleki ilke cerrahın kendini her gün yenilemesi ve yaptığı işleri her geçen gün daha da rafine etmesidir. Ancak bir cerrah olarak her şeyi ben bilirim sadece bana özel yaklaşımı yanlış.Yani her cerrah her gün ameliyatları sırasında bir çok yeni teknik buluyor ve bunu uyguluyor ancak tek bir teknikle her şeyi çözerim anlayışı bana göre çok da doğru değil ve hastaları da yanlış etkileyebilme olasılığı var.

En çok kafa karıştıran herhalde kapalı-açık teknik. Nedir bu teknikler ve hangisi iyidir?

Aslında kapalı ve açık teknik demek bana göre çok doğru değil.Bunun esası ‘open approach’ ve ‘closed approach’ dır.Yani Türkçesi kapalı yaklaşım ve açık yaklaşım.Bunlar burun yapısı ile ilgili teknikler değildir, burnun iskeletine ulaşmak için cerrahın seçtiği yolu tarifler.Türkçe ‘açık yol’ ve ‘kapalı yol’ demek daha doğrudur.Yani cerrahın burnun iskelet yapısını görmek ve bu yapılara ulaşmak için burun üzerindeki deriyi ve eklerini kaldırmak için seçtiği yollardır.

Haberin Devamı

Peki bu kapalı yol ve açık yolun ne farkı var? Hangisi daha yeni?

Estetik burun ameliyatlarının tarihine bakacak olursak kapalı yol daha eski bir yoldur.1900 lü yılların başlarında ortaya konmuştur.Kapalı yolla burun estetiğinde burnun tüm yapıları üzerinde istenilen kontrol sağlanamadığı için 1990 lı yıllarda açık yol tarif edilmiştir.Ve kapalı yolla burun estetiği yapan bir çok cerrah bu yolu terk etmiş ve açık yolla burun estetiği ameliyatı yapmaya başlamışlardır.

Zaten kapalı yapıyorlarsa neden bu yöntemi terk ettiler peki ne farkı var?

Bunu anlamak gerçekten çok önemli çünkü bu yolla burnu ayakta tutan tüm yapılara,burun sırtına,burun orta çatısına,valv bölgesi,burun ucu ve burun septumuna daha hassas,milimetrik yaklaşmak mümkün olmuştur.Ve günümüze kadar bir çok doktor kapalı yolla bu ameliyatı yapmayı terk edip açık yolla ameliyat yapmayı tercih etmiştir.Kapalı yolla yapılan burunlarda uzun dönemde ortaya çıkan burun ucu düşmesi,burun sırtında çökme gibi problemler açık yolda çok daha az gözlemlenmiştir.Günümüzde kapalı yolda da iyileştirmeler yapıldı ama tarihi gerçek bu şekilde.

Haberin Devamı

Oysa ki kapalı teknik denince aynı karın ameliyatlarındaki gibi kapalı ameliyat anlaşılıyor.

Evet burada bir yanılsama var.Hastalar kapalı-açık yolu (tekniği) aynı laparoskopik ameliyatlar gibi zannediyorlar.Yani kapalı yol daha modern olan gibi bir çağrışım yapıyor ama burunda bu tam tersi,burunda açık yol (teknik) daha yeni kapalı yol (teknik) daha eskidir.

Peki dünyada durum nasıl? Kim hangi tekniği kullanıyor?

Teknik terimi kullanmanın yanlışlığını söylemiştim.Açık-kapalı yol desek daha doğru.Avrupalı cerrahların bir çoğu çok muhafazakar ve yeniliklere kapalıdır.Bu yüzden Avrupa da daha çok kapalı yol tercih ediliyor.Bunu avrupa dan bana revizyon cerrahisi için gelen hastalarının hemen hepsinin ilk ameliyalarının kapalı yolla yapılmış olması destekliyor.Avrupa da halen kapalı mı yapalım açık yolu mu tercih edelim tartışması sürüyor.Ama Amerika da bu böyle değil %90 ın üzerinde açık yolla burun estetiği yapılıyor.

Haberin Devamı

Biraz önce kapalı yolda da gelişmeler olduğunu söylediniz, bunlar ne gibi gelişmeller?

90 lı yıllarda açık burun estetiği ameliyatları ile burun yapıları üzerine daha fazla kontrol sağlanması ve daha kalıcı sonuçlar alınması üzerine kapalı teknik (yol) modifiye edilerek delivery (getirme) metodu ortaya konmuştur.Günümüzde kapalı yolla yapılan ameliyatlar bu getirme yolu ile yapılan ameliyatlardır.Bu yolda açık yoldaki burun ucu kontrolüne yakın bir kontrol sağlayabilmek için burun ucunun tüm yapıları burun içinden çekilerek burun dışına çıkarılmakta burda değişiklikler yapılarak burun içine geri sokulmakta ve deriyle olan ilişkisine bakılmakta sonra tekrar çekilerek çıkarılmaktadır.Ancak bana göre yine de burun sırtı ve orta çatısında yeterli kontrol sağlanamamaktadır.

Peki siz ameliyatlarınızda hangi yolu tercih ediyorsunuz?

Haberin Devamı

Ben vakalarımda %80-90 açık yolu tercih ediyorum.Açık yolun anadolu coğrafyasındaki burunlar için daha uygun olduğuna inanıyorum.Sadece burun sırtında kemer olan burun ucu zaten güzel olan bir vakayı kapalı yol ile yapmayı tercih ediyorum.Veya küçük bir rötuş şeklindeki revizyonlarda kapalı yol tercih ediyorum.Ama bizim coğrafyamıda sık gözlenen eğri burun,çok kemerli büyük burunlar,sarkık burunlar,yapısal bozuklukları olan revizyonlarda zaten benim tanıdığım tüm cerrahlar açık yolu tercih ediyorlar.Bu vakalar için kapalı yolu tercih etmek uzun dönemde burunda yapısal problemlere yol açabilir.

O halde siz burundaki probleme göre burna yaklaşılmasını savunuyorsunuz..

Yıllarını burun ameliyatlarına adamış biri olarak ther hastaya tek bir teknik kullanan cerrahın yanlış yaptığını düşünüyorum.Ayrıca burun anatomisine hakim,cerrahi prensiplere bağlı,burun içi ve burun dışını kaplayan dokulara saygılı çalışan her cerrah doğru yoldadır, bu işle uğraşan bir cerrah bir ameliyat içinde birden fazla tekniği kullanmazsa zaten başarısız olur.

Tek bir tekniğin öne çıkması ve en iyisi ilan edilmesi doğru mu?

Hayır tabii ki doğru değil.Kötü örneklerden yola çıkarak yani iyi yapılmamamış burunlardan yola çıkarak o ameliyatta kullanılan tekniğin suçlanması çok yanlış.Yani zaten en başta hangi tekniği kullanıyorsan o tekniği doğru kullanmak önemli.Doğru kullanıldığında ve doğru uygulandığında her teknik çok değerlidir.Sadece benim tekniğim çözer yaklaşımı çok haklı,hak bir yaklaşım değil.Çünkü burun anatomisi,burun estetiği yolları ve teknikleri ,burun ucu şekillendirme ile ilgili yüzlerce tanımlanmış teknik var.Hatta her gün bir çok cerrah ihtiyaç duyduğunda yeni teknikleri isim falan koymadan o an o hasta için o anda üretir burun estetiği böyle bir ameliyat.

Yani zaten bir çok teknik arasından hastaya göre seçim yapıyorsunuz?

Evet burun estetiği ameliyatı böyle bir ameliyat.Son zamanlarda her gün yeni bir teknik çıkıyor diye sordunuz,aslında bütün bu teknikler zaten bilinen ve her cerrahın zaman zaman kullandığı burun anatomisi ile ilgili tespitler.Sadece burun ucunu şekillendirmek desteklemek için bile onlarca teknik var.Burun sırtı için,valv bölgesi için,estetik olarak ve fonksyonel olarak daha rafine sonuçlar için tariflenmiş onlarca teknik var.Bu tekniklerden sadece birini kullanmak 10 tane kilitli kapı olan bir odaya tek anahtarla girmek gibi bir şey.Yani kalın derili hastada aynı,ince derili hastada aynı,revizyonda aynı,eğri burunda aynı,büyük burunda aynı kısa burunda aynı tekniği kullanırsak yapılan burunların yarısı problemli olur.

Son olarak bu konuda kafası karışmış olan hastalara öneriniz nedir?

Benim kafası bu konuda karışan hastalara samimi önerim; teknik seçimi konusunda cerrahlarına güvenmeleridir,bu işte tek bir mucize teknik yoktur.Cerrahınız sizin derinize,size özgü burun problemlerinize,sizin isteklerinize göre kullanacağı yolu,tekniği yüzlerce teknik arasından seçip uygulayacaktır.Gereken cerrahi yöntemi sizin için en hassa ve özenli şekilde uygulayacaktır.Sadece fark yaratmak için benim tekniğim her şeyi çözer yaklaşımı bana göre doğru bir yaklaşım değildir.

Yazarlar