‘Öteki kadının’ kaçınılmaz sonu

‘Öteki kadının’ kaçınılmaz sonu
Yasak aşkı çatırdatan en önemli etken, eşin ilişkiyi öğrenmesi... Ve araştırmalar gösteriyor ki, bu durumda erkeklerin çoğu ‘aşkını’ değil ‘eşini’ seçiyor...
Öteki kadın - 4
Elif Korap

Onun eşinin varlığını kabul etmemeye çalışıyorum. Eşi gerçek değil, çocukları gerçek değil, onların parasını harcamıyorum, evden uzaklaşmasına neden olduğum kişi onların babası değil. Bu, benim kendimi suçlu hissetmemek için seçtiğim yöntem’ diye anlatıyor bir öteki kadın yaşadıklarını.
Suçluluk duygusu, kimi zaman önlenebiliyor, kimi zaman baskın geliyor. Herkes kendine göre nedenler buluyor yaşadığı yasak ilişkiyi açıklayabilmek için.
Sosyolog Prof. Laurel Richardson’a göre, kimi zaman erkeğin, kimi zaman kadının yaşadığı bu huzursuzluk, ilişkiye yansıyor. Zamanla ilişkide çatlaklar oluşmasına neden oluyor.

Ve ‘yumak’ çözülüyor
Bekâr kadının evli erkekle yaşadığı ilişkinin bitmesinde birkaç neden etkili.
Bunlardan biri, az önce sözünü ettiğimiz suçluluk duygusu. En yaygın olanı ise erkeğin eşinin ilişkiyi öğrenmesi.
Bu durumda erkek, o ana kadar ‘ikisi de’ dediği ilişkiler yumağında eşi ya da sevgilisi arasında bir seçim yapmaya zorlanıyor. Ve araştırmalar gösteriyor ki, erkek bu durumda çoğu zaman eşini tercih ediyor. Hatta psikologlara göre erkek eşini değil sevgilisini sevse dahi bu davranışı gösterebiliyor. Çocuklar, toplum baskısı, erkeğin alışkanlıkları, düzenini bozmaktan korkması, bu kararında etkili oluyor. Bu durumda çoğu ‘öteki kadın’, terk ediliyor.

Erkek yine aldatıyor
‘Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister’ diyor Oscar Wilde.
Bekâr kadın ve evli erkek arasında yaşanan ilişkide ise genellikle öteki kadın, ‘son’ öteki kadın olmuyor. Eşini aldatan erkek, sevgilisini de aldatıyor. İlişkiyi bitirmede en çok rastlanan üçüncü neden de bu. Erkek, öteki kadını da bir ‘diğer kadın’la aldatıyor. Bu durumu fark eden öteki kadın, sevgilisinin eşini kabullenmiş olsa da ‘diğer kadın’ı reddediyor ve ilişkisini bitiriyor.
En az rastlanan son ise, erkeğin eşinden boşanıp sevgilisiyle evlenmesi. Erkek eğer çok seviyorsa ve karısına karşı hiçbir şey hissetmiyorsa tüm zorluklara göğüs gerip sevgilisiyle evleniyor.

Eş genelde affediyor
‘Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar sevdikleri zaman her şeyimizi bağışlarlar’; Balzac’a göre.
Türkiye’de evli kadınlar da bu sözü doğruluyorlar. Pek çok kadın yuvasının dağılmasını önlemek için yaşananları görmezden geliyor ve toplumun da isteği ile kocasını affediyor.
Prof. Richardson, yaptığı araştırmalar sonucu evli erkekle ilişki yaşayan kadının, ilişkisi bittikten sonra birkaç yıl kendisini toparlayamadığı sonucunu elde etmiş. Araştırmaya göre, erkek eski düzenine hızla dönerken, kadın, toplum tarafından destek görmeyen bir ilişkisini sonlandırmış, yaşadıklarını paylaşamamış durumda kalyor. Genelde kadınlar bu tür bir ilişkiye yirmili yaşların ortalarında başladığı için, eğer ilişki uzun yıllar da sürdüyse, kadının yaşıtı biriyle yeni bir ilişkiye başlama ihtimali düşüyor. Çünkü genellikle kadının yaşıtı erkekler o yaşa kadar evlilik yapmış oluyor. Bu nedenle kadın için zor bir süreç başlıyor.

‘Eşi inadından boşanmıyor..’ Aynı şirkette çalıştığı meslektaşıyla yasak aşk yaşayan 27 yaşındaki muhasebeci K.L., ilişkisini anlatıyor: n Aynı şirkette mi çalışıyorsunuz?
Şu an aynı şirkette değiliz. İlişkimiz 7 yıldır sürüyor. 6 yıl birlikte çalıştık. Oradan ayrılmak zorunda kaldık.

İlişkiniz öğrenildiği için mi?
Evet. Karısı ilişkimizi öğrendi ve bunu herkese anlattı.

Eşi nasıl öğrendi?
Aynı semtte oturuyoruz. Beraber görülmüşüz ve duyulmuş. Eşinin kulağına kadar gitti. O da itiraf etmek zorunda kaldı ve ayrılmak istediğini söyledi. Eşi kabul etmedi. Bence sadece inadından boşanmıyor, çünkü ilişkimize çok kızdı. Evleneceğiz. Birbirimizi çok seviyoruz, yoksa bu ilişki bu kadar uzun sürmezdi.

Aileniz ne düşünüyor?
Öğrendikten sonra eşi beni evden ve işyerinden arayıp tehdit etmeye, kötü sözler sarf etmeye başladı. Bu tür tatsızlıklar yaşıyoruz ne yazık ki. Ailem çok kızıyor. Onu terk etmemi istiyorlar.

‘Ondan çocuk istiyorum..’ Özel bir şirkette yöneticilik yapan 43 yaşındaki evli bir erkekle büyük bir aşk yaşayan 30 yaşındaki bankacı Z.M., yaşadıklarını anlatıyor:
Nasıl tanıştınız?
Bir kokteylde göz göze geldik. Bir başka iş yemeğinde tanışma fırsatımız oldu. Aramızda güçlü bir elektriklenme vardı ve ilişkimiz başladı. Dört yıldır devam ediyor. Çok iyi gizlemeyi başardık. Karısının hâlâ haberi yok.

Neden bu tür bir ilişkiye girdiniz?
Âşık oldum. Bu nedenle önümde bir engel görmedim. Aşkıma ve emin olduğum sevgime sınır koymak istemedim. Bence bu tür bir ilişkiyi kadın da erkek de yaşayabilir. İki insanın birbirini sevmesi, âşık olması çok normal.

Birlikte nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Genellikle beni evimde ziyaret ediyor. Yemek yiyor, bir şeyler içiyor, birlikte oluyoruz. Kendimiz, hayat hakkında konuşuyoruz. Birkaç kez birlikte şehir dışına çıktık.

Kendinizi sorumlu ya da suçlu hissediyor musunuz?
Asla suçlu hissetmiyorum. Kendime ve aldığım sorumluluklara bağlı bir insanım. Sorumluluk gönüllü işçilik değildir. Sorumluyum ama ona karşı duygularımın yalın ve net olması konusunda!

Eşinden ayrılmayı düşündü mü, ya da siz böyle bir talepte bulundunuz mu?
Eşini çok az konuştuk. Bir statü evliliği onlarınki. Ayrılması konusunda hiç konuşmadık. Bu bir beklenti, bir şart olmamalı. Bu konuda en iyi kararı kendisinin vereceğine inanıyorum.

Aileniz, arkadaşlarınız biliyor mu?
Birkaç arkadaşım biliyor. Ailem bilmiyor. Ama anneme söylersem anlayışla karşılayacağına inanıyorum.

Pişmanlık duydunuz mu?
Asla!

Erkek neden aldatır sizce?
Benim ilişkimde, sevgilimin evliliğinde bir mutsuzluk ve tatminsizlik var sanırım. Öte yandan o benim için heyecan dolu, çok iyi bir âşık, etkileyici biri. İyi seks, heyecan dolu sözler, gizli buluşmalar, aramalar, tüm bunlar gizemli bir ilişkiyi yaratıyor. Onun istediği de kendi ayakları üstünde , bağımsız, boğucu olmayan bir kadın.

Keşke yapabilseydik dediğiniz bir şey var mı?
Ondan bir çocuğum olsun istiyorum. Onunla konuştuk. Çocuğun geleceği, bakımı açısından bunun çok zor olacağını düşünüyor. Ama ben her şeye rağmen bu sorumluluğu alabileceğime inanıyorum. Onu çok seviyorum ve bu dünyada ondan bir parçaya sahip olmak benim için çok özel olurdu. Bunun dışında, bana daha fazla zaman ayırabilmesini, günlerimizi, haftalarımızı kimseden çekinmeden geçirebilmek isterdim. Yaşadıklarımı herkesle paylaşabilmeyi dilerdim.

‘Kimseye değil bebeğe acıyorum’ İzmirli 26 yaşında bir kadın da, sevgilisiyle ilişkisinde yaşadığı suçluluk duygusunu şöyle açıklıyor:
‘Evli biriyle birlikteyim. Önemli olan evli olması değil, yeni doğmuş bir bebeği olması. Biz büyükler her türlü haksızlığı, duygusuzluğu, ayrılığı, kaldırabiliyoruz da, minik bunu nasıl kaldırır, doğumundan birkaç ay sonra babasının başka bir kadınla ilişkiye girdiğini nasıl anlar bilmiyorum. Sormaz mı o zaman ‘Beni niye dünyaya getirdin diye?’. Kendime, eşine ve ona üzülmüyorum ama o miniği düşündükçe ‘Aşk uğruna çok büyük bir günah mı işliyorum?’ diye düşünmeden edemiyorum. Herkese karşı bu konuda çok rahat gibi görünsem de, vicdan azabı çekiyorum.

‘İlişkimiz için seçimini yapmalı’ Aynı okulda çalıştığı arkadaşının kocasıyla aşk yaşayan 31 yaşındaki beden öğretmeni L. D. de ilişkisini şöyle anlatıyor:
İlişkiniz biliniyor mu?
Hayır. Sevgilim ve eşiyle aynı okulda çalışıyoruz. Bu nedenle çok dikkat ediyoruz. Öğrenilirse, işimizi de kaybederiz. Yine de koridorda karşılaşmak, gizlice konuşmak heyecan verici.

Sevgilinizin eşi arkadaşınız olduğu için suçluluk duyuyor musunuz?
Hayır. Eşiyle ilişkim başladıktan sonra fazla bir araya gelmemeye dikkat ediyorum. Ama bazen onu izleyip istemeden kendimle kıyaslıyorum. Eşinden söz ettiğinde ilgilenmiyormuş gibi davranıyorum.

İlişkiniz nasıl başladı?
O da beden öğretmeni. Eşinin branşı farklı. Bu nedenle sık sık bir araya geliyorduk. Tanıştıktan 4 - 5 ay sonra ilişkimiz başladı. Aslında bizimki liselilerin aşkına benziyor. Çocukların okul gezisi için şehir dışına çıkmıştık. Orada bir yakınlaşma oldu. Ve döndükten sonra görüşmeye başladık.

Birlikte vakit geçirebiliyor musunuz?
Çok değil. Yalnız yaşıyorum, bazen bana geliyor. Okulda rahat değiliz. Dışarıda da fazla vakit geçiremiyoruz. İlişkimizin devam etmesi için boşanması şart. Seçimini yapmalı.

BİTTİ





YAŞAM