Özge Yeşilören

Özge Yeşilören

info@ozgeyesiloren.com

Tüm Yazıları

Tanıdık geldi mi?

Özellikle 2 yaş çevresinde gezinenlerin en çok karşılaştığı cevap. Biz şu an 22 aylığız ve tam olarak bu evredeyiz. Her şeye ‘hayır’ 

-Marin yemek yer misin?

-E eeh!

-Marin denize gidelim mi?

-I ııhh! (Sokaklarda gezmek ister, akşam yürüyüşüne çıkardığımda da denize gitmek ister)

-Marin saçlarını toplayalım mı?

-No no no no.

-Marin uyku saati!

-Bölgeden kaçarak uzaklaştı.

-Marin elimi tutar mısın?

-Cevabı tahmin edersiniz. 

 Yani ilk bakınca kötüymüş gibi gelse de şu 2 yaş sendromu denilen şey. Aslında 2 yaş gelişimi olarak düşünmemiz, bakmamız gereken bir dönem. Çünkü onlar büyüyorlar. Ve bu da onların büyümelerinin bir aşaması. Kendi benliklerini farkına varıyorlar. Hem kendilerini, hem dünyayı keşfetmeye başlıyorlar. Aile, sosyal çevre hatta dünyada kendilerine bir birey olarak yer ediniyorlar.

Haberin Devamı

Kendi kararlarını vermek, kendi işlerini kendileri yapmak istiyorlar. Aslında işin özünde yine anne-bebek güvenli bağlanması var desek yanlış olmaz. ilk 2 yaş döneminde annenin bebeği ile güvenli bağlandığını, 2 yaş sonrası ise güvenli ayrılma döneminin başladığını düşünürsek, eğer bebeğiniz ile güvenli bağlandıysanız, güvenli de ayrılmaya başlarsınız ve onlar da artık gerçek hayat ile tanışır. Her şeyi merak eder, karıştırmak, keşfetmek, öğrenmek ister. Burada ebeveynlerin bebeğini iyi tanıması, onu anlaması, onun öğrenme isteğini desteklemesi, karıştırıp, kurcalamak istediklerine destek verip doyumsama sağlaması çok önemlidir. Aksi durumda ise sürekli ‘hayır’ ‘olmaz’ cümleleri ile çocuğun gelişimini bastıran onu anlamayan, desteklemeyen bir tavır ve davranış halinde bebeğinizin hırçın, inatçı, huysuz diye tabir ettiğimiz hallerine şahit olmanız kaçınılmazdır. Bazen en ufak bir cümleye çığlıklarla hatta ağlama krizleri ile karşılık verenleri bile görürüz. İşte bu ‘terrible two’ diye tabir ettiğimiz taraftır. 

 Aslında süreci desteklersek ve geçici bir dönem olduğunu kabul edersek, bunun adı 2 yaş gelişimidir. 

Benim çocuğum çok inatçı diyenler aslında farkındalar mı bilmem ama onlar bizimle değil, biz onlarla inatlaşıyoruz. Annelik zor zanaat. Kolay olduğunu söyleyen yoktur sanırım. Aynı zamanda da dünyanın en güzel duygusu. En azından büyük bir kesim için öyle. Bu konuda da hemfikirizdir herhalde.

Haberin Devamı

  Tam bu noktada yapmamız gereken olabildiğince sakin kalarak, onların bu istekleri, davranışları karşısında inatlaşmak yerine onları desteklemek, ihtiyaçlarını yerinde ve zamanında gidermek, onları anlamak ve büyümelerini izlemek. 

3 yaşlarını geçmeye başlayınca, motor gelişimleri, dil gelişimleri ile birlikte kendilerini daha iyi ifade edebildiklerinde biraz daha rahatlama olacaktır. Dayanın anneler!