Prematüre doğumda artış

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Bolat, Türkiye’de bir yılda gerçekleşen yaklaşık 1 milyon 250 bin doğumdan en az 125 binini erken doğumların oluşturduğunu söyledi.

Yeni doğan uzmanı Bolat, 37 haftanın altındaki doğumların preterm yani erken doğum olduğunu belirtti. Son yıllarda ABD, Avrupa ve İskandinav ülkelerinde erken doğumların yüzde 20-30 oranında arttığını ifade eden Bolat, Türkiye’deki verilerin de ABD ile benzerlik gösterdiğini bildirdi.

Bolat, Türkiye’de özellikle 1980’li yıllardan sonra doğurganlık oranlarının düşmesine karşın erken doğumların arttığını dile getirerek, ”Ülkemizde her yıl gerçekleşen yaklaşık 1 milyon 250 bin doğumun en az 125 binini erken doğumlar oluşturuyor. Yardımcı üreme tekniklerinin ve çoğul gebeliklerin artması, bebek ve anne için hastalık risklerinin çok erken saptanması ve doktorların mesleki sorumluluk endişeleri erken doğumlarda artışa neden oluyor” dedi.

Anne ve bebek için riskler değerlendirilerek doğum kararı verilirken prematüre doğumun taşıdığı risklerin de unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Bolat, şunları kaydetti: ”Erken doğumların yüzde 40’ında doğum kendiliğinden gerçekleşiyor. Geciktirilmeye çalışılsa da engellenemiyor. Yüzde 60’ına ise müdahale edilebiliyor. Gebeliği mümkün olduğu kadar ilerletmek gerekiyor. Gebeliğin 28 haftanın altında olduğu aşırı preterm vakalarında bebeklerin yüzde 50’den fazlası kaybediliyor. 28 haftadan sonraki doğumlarda ise ölüm oranları yüzde 6’lara kadar düşüyor. Bu nedenle gebelikte her bir günün bile ölüm oranlarını azaltmada çok büyük katkısı var.”

”ABD’de yılda 26 milyar dolar harcanıyor”

Bolat, erken doğumların ülke ekonomilerine ciddi yük getirdiğini de belirterek, ”Örneğin 28 haftalık prematüre bir bebeğin yaklaşık 6 ay yoğun bakım ünitemizde takibinin devlete maliyeti 150 bin lirayı bulmaktadır. Ailenin yaşadıklarını da eklersek gerçek maliyet çok daha fazla. ABD’de erken doğan bebekler için yılda 26 milyar dolar harcanıyor” diye konuştu.

Erken doğan bebeklerin mutlaka uzun dönem takip edilmesi gerektiğini de dile getiren Bolat, ”Maalesef ülkemizde bu bebeklerin çoğu aileleri tarafından takiplere getirilmiyor. Halbuki en az ilkokul çağına kadar takip edilmeli. Gelişmiş ülkelerde erken doğan bebekler, ergenlik çağına kadar takip ediliyor” dedi.

Erken doğumun önüne geçmek için gebe kalmadan hazırlıkların yapılması gerektiğini vurgulayan Bolat, gebeliklerin yakından izlenmesi, doğuştan gelen sağlık sorunlarının erken saptanması gerektiğini sözlerine ekledi.