Raquel Zimmermann

Tasarımcılar, markalar, modeller etrafında hızlıca dönen dünya eski yüzler kadar yeni yüzleri de kabul etmeye devam ediyor. Elbette eskilerin hatırı sayılır başarıları, yenilerin zamanla kazanacakları oluyor ancak, modeller dünyasındaki çeşitlilik bazılarının “en” başarılı olmalarını ve öne çıkmalarını sağlıyor.

Modeller arasında markaja aldığımız isimler arasında bu defa dikkatimizi en ünlü modaevlerinin podyumlarında ve sayısız kampanya çekiminin yüzü olarak tanıdığımız Raquel Zimmermann çekiyor!.

Brezilya doğumlu ve halen 20’li yaşlarını sürdüren Zimmermann, 14 yaşında bir model ajansı tarafından neredeyse moda sektöründeki tüm modeller gibi “ansızın” keşfedilen bir isim. Artık bu aniden keşfedilmeler bizi şaşırtmıyor diyebilliriz, tüm modeller için önemli olan bir noktada diğerlerinden farklı olduğunu kanıtlayabilmek ve “en” iyi olabilmeyi başarabilmek. Devamlı bir sirkülasyon içinde olan moda camiasında bunu başarabilmek içinse ciddi ve başarılı isimlerle çalışmak bir model için en önemli detay olarak gösteriliyor. “Kitlelerin sizi kabul edebilmesi için güzel olmanız yetmez, sadece çalışmak ve oradan oraya koşturmak çoğu kez zaman kaybından başka birşey değildir, başarının sırrı; moda dünyasının dev isimleriyle çalışmaktır”, diyor Zimmermann yabancı bir dergide birkaç yıl önce yapılan röportajında. Bu adımda başarının ne demek olduğunu çözmüş bir model için elbette kiminle çalışması gerektiğini bilmek disipli olmanın en temel özelliği oluyor. Disiplinli olmayı başarabilen, moda camiasında kendini kanıtlayabiliyor.

Zimmermann keşfedildiğinin hemen ardından zaman kaybetmeden Japonya’ya yerleşiyor. Farklı kültürleri keşfetmenin dünya çapında işler yapan bir insan için her zaman çok önemli olduğunu belirten model, “Ailem bana farklı dilleri öğrenmem için eğitim aldırdı, entellektüel açıdan kendimi geliştirmem için birçok çalışma programlarına katıldım, dünya çapında mesleğim haricinde görmeyi istediğim yerlere yolculuklar yapar, yaşamın renklerini ve tarzını keşfetmem için fotograflar çekerdik, keşfedildiğimde şaşırdım ama başka ülkelerde ve toplumlarda yaşamak zorunda kaldığımda yabancılık hissetme gibi bir durumum söz konusu olmadı”, diyor.

Küçük yaşta keşfedilmesine rağmen Japonya’da bir süre kaldıktan sonra 99 yılında Paris Moda Haftası’nda Chanel ve Versace defilelerinin podyumlarında yürüyerek kariyelerine başlıyor. 2000 yılında daha sonrasında birçok çalışmada birlikte olacak ve ilham perisi olacağı Steven Meisel’le birlikte Vogue İtalya kapağı için bir çekim çalışması yapıyor, bu çalışma sonrasında kariyeri tamamen değişen ve artık modellik kariyerinin en zirvesine çıkan bir model olarak, dünyaca ünlü moda evlerinde podyumlarında yürümesi ve reklam kampanyalarında yer alması için teklifler almaya başlıyor. “Meisel’le çektiğimiz Vogue kapağı, hayatımın dönüm noktası oldu, daha sonrasında sayısız fotoğrafçıyla birlikte çalıştım ama her zaman Meisel’i aradım, bana nasıl durmam gerektiğinden, kamerada bakışlarıma, hatta insanlarla iletişimime kadar her noktada dersler verdi, o beni bu sektörde tanıyan en iyi isim oldu ve yükselmem konusunda beni her zaman destekledi. Ünlü modelin başarılarında Steven Meisel’in desteğinin yadsınamaz olduğu da böylece açıkça gözüküyor.

Kapak kızı ünvanıyla moda dünyasında tanınan Zimmermann, vücut yapısının orantılı oluşuyla da markaların tercih edilen isimleri arasında yer alıyor. Karl Lagerld ve Dacvid Sims’in ilham perisi olarak ta anılan model, Gucci, Versace, Dolce&Gabbana, Valentino gibi en büyük modaevleriyle yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz eettiriyor. Yıl boyunca i-D, Vogue, Elle, Numero gibi prestijli bir dergilerin birçok edisyonunda yer alarak başarılarına yenilerini ekliyor.

Binbir yüz olarak anılan Zimmermann değişik yüz hatları ve alternatif rolleri sayesinde katıldığı her podyum denemesinde ve reklam kampanyasında “farklı” bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Çıplaklık konusunda da herhangi bir sorunu olmayan model, nü fotoğfraflarıyla da adından bahsettiriyor. “Bir modelin seçme yapma şansı elbette olmalıdır ancak, ben dünyaya nasıl geldiğimi biliyorum, çekinmek konusunda bu zamana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadım, kendimi güzel hissettiğim sürece “nü” fotoğraflarım olacak”, diyerek bu konudaki tavrını da belirtmiş oluyor.

Rol değişimleri konusunda aldığı tiyatro eğitiminin kendisini ifade etmek konusunda büyük bir artı olduğunu belirten Zimmermann, modelliği bıraktıktan sonra yapmak istediği çalışmaları bile şimdiden planlamış. Uzun zaman daha “farklı “yüzleriyle kampanyalarda görmeye umud ettiğimiz, son olarakta Dior My Dior Jewelry S/S 2012 kampanyasının yüzü olarak karşımıza çıkıyor.