Aslı Melisa Uzun: Hayalim uluslararası çalışmaya devam etmek

Aslı Melisa Uzun, uluslararası bir oyuncu olmak için emin adımlarla ilerliyor. Almanya’nın fenomen dizisi 'Verbotene Liebe'nin yeni versiyonunda 10 bölüm rol alan oyuncu, Türkiye'de ise 'Akrep'le seyirci karşısına çıkıyor. Adını 2015 Miss Turkey Güzellik Yarışması’nda ikinci seçildikten sonra duyuran, rol aldığı yapımlarla yeteneğini ispatlayan Uzun'la projelerini ve Ankara'dan Köln'e oradan da İstanbul'a uzanan hikayesini konuştuk.

Türkiye ve Almanya'da farklı projelerle ekrandasınız. Salgın döneminde çalışma şartları zorlayıcı oldu mu?

Temmuz ve ekim ayları arasında 'Verbotene Liebe-Next Generation' projesi için Köln’deydim. Karantina altında geçen bir kıştan sonra orada olmak bana çok iyi geldi çünkü kurallar buradaki kadar sıkı değildi, sadece iç mekanlarda maske zorunluğu vardı. Bu da derin bir nefes alma fırsatı verdi. Ancak çekimler sırasında kurallar sıkıydı, mesela iki oyuncunun 1 metreden daha fazla yakınlaşacakları sahnelerden önce beş gün boyunca tamamen kendilerini izole edip, birinci ve dördüncü gün Covid-19 testi yaptırmaları gerekiyordu. Çok dikkatlilerdi, çünkü pandemi kurallarının yeni yeni hafiflediği, sınırların yeni yeni açıldığı ve kimsenin ilerleyen süreçte neler olacağını bilmediği bir zamandı. O dönem biraz zorlayıcıydı, markete ya da hava almaya bile çıkamadığım günlerdi. Ama her şeye rağmen çok keyifli, öğretici geçti ve en önemlisi de sağlıkla tamamladığım bir proje oldu.  

'Verbotene Liebe' dizisi için gidip gelmenizi gerektiren zamanlar oluyor mu?

Temmuz ve ekim ayları arasında yapıldı çekimler. RTL kanalının TVNow adlı internet platformu için çektik. Üç farklı yönetmenle üç blok halinde birinci sezonu, yani toplam 10 bölümü tamamladık. O yüzden gidip gelmemi gerektiren bir durum yok şimdilik. Hayalim önümüzdeki süreçte de uluslararası çalışmaya ve git-gel'lere devam etmek.      

Türkiye ve yurt dışında oyunculuk açısından ne gibi farklar var?  

Program ve organizasyon konusunda çok titiz ve dakik çalışıyorlar. Çekimlerde 12 saat kuralı var ve o kural aşılmıyor. Adı üstünde Alman disiplini, onu hissedebiliyorsunuz. Oyunculuk evrensel bir dil ve genel geçer cümleler kuramam tabii ki ama ona rağmen gözlemlediğim farklılıklar vardı. Genel olarak Türkiye’de duygu yoğunluğu daha yüksek bir oyunculuk üslubunun tercih edildiğini söyleyebilirim sanırım.

'Akrep' dizisinde canlandırdığınız Duru ile benzeyen yanlarınız var mı?

Duru yaşadığı zorluklara rağmen her şeyden önce mantıklı düşünmeye çalışan, meseleleri iyilikle çözmeye çalışan genç bir kadın. Benden çok daha sakin bir yapısı var. Aynı zamanda duygularını ifade etme ve karşısındakini de gerçeklerle yüzleştirme konusunda çok cesur biri. Ailesine karşı sevgisi ve düşkünlüğü konusunda da benziyoruz diyebilirim.    

'Yaşadığım her şehir hayatımın farklı bir dönemine eşlik etti'

Hikayeniz Ankara'dan Köln'e oradan da İstanbul'a uzanıyor. Farklı şehirlerde yaşamak size neler kattı?  

Yaşadığım her şehir hayatımın farklı bir dönemine eşlik etti. Ankara Çankaya’nın güvenli çevresinde büyüme şansım oldu. Orada kurulan dostluklar bir başkadır, bunu bir dönem Ankara'da yaşamış herkes söyler. Köln yepyeni başlangıçların şehri... 18'imde okumaya gittiğim, ilk defa kendi evimde oturduğum ve artık kendi başımın çaresine bakmayı öğreten şehir. Bana hem karnaval ruhundan hem de karanlık ve melankolik Alman kışından bir parçasını kattı. Çekimler için Köln’e tekrar gittiğimde fark ettim ki, orası da benim içime işlemiş ve evim olmuş artık. İstanbul’un ise yeri apayrı. Hayallerimin şehri, dans okuduğum, oyunculuğa profesyonel olarak başladığım, benim için tüm dünyanın en spontane, en büyülü ve en güzel şehri. Annem kızıyor, iyice İstanbullu oldun diye (gülüyor).    

Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitiminizi tamamlandınız mı?

Tamamlamadım. İkinci senemi bitirdikten sonra asıl yapmak istediğim şeyin bu olmadığına karar verdim ve bölümümü değiştirdim. Aslında lise sondan beri çağdaş dans okumak istediğimi biliyordum ancak Almanya'nın verdiği DAAD bursunu kazandığım için ve ilgi de duyduğum için hukuk okumaya başladım. Sevdiğim şeyi yapmaya karar verdiğim için çok mutluyum, iyi ki buna cesaret etmişim.  

Neden oyunculuk yerine farklı bölümler tercih ettiniz?

Dans okumak en büyük hayallerimden biriydi ve bu hayalimi gerçekleştirebildiğim için şükrediyorum. Dans benim ruhum. Dans etmediğim zaman mutlu olamıyorum. Tiyatro okumayı da düşündüm ama dans okuma arzum hep daha ağır bastı. Şunu da eklemek istiyorum; çağdaş sanat ve performans algısında dans, tiyatro ve performans sanatı birbirinden bağımsız düşünülemez. Bir çağdaş tiyatro eseri ve bir çağdaş dans eseri arasındaki farkı söylemek çok zor. Oyunculuk ve dans alanlarının tabii ki farklılıkları var ancak ikisinin de temeli aynı; beden.

Beden en basite indirgendiğinde, ses-hareket üretiyor ve konservatuvar eğitiminin de içeriği bu üretimin yelpazesini genişletmek üzerine. Her ekol farklı ağırlıklarla yapıyor bunu. Kendi adıma dans okumanın hem oyunculuğum hem de dansçılığım için, yani bütünsel performansçılığım adına çok doğru bir tercih olduğunu düşünüyorum. Yüksek lisansta tiyatro okumayı düşünüyorum. Sahne sanatları genel anlamda eğitimin hiç bitmediği bir alan ve kendimi hayatım boyunca hep daha fazla geliştirmek istiyorum. 

'Yeniliklere hep açığım'

Miss Turkey yarışmasına katılmanızın sebebi neydi?  

Almanya’da okurken Anadolu Ateşi’nden iki dansçı arkadaşım Miss Turkey’e başvurduklarını ve benim adıma da başvurmak istediklerini söyledi. Benim aslında aklımda olan ve planladığım bir şey değildi, zaten Almanya’da olduğum için yarışmadan haberim de yoktu. Bir anda kendimi orada buldum.      

Güzellik sizin için ne ifade ediyor? Siz kime güzel dersiniz?  

Kendi biricikliğiyle ve benzersizliğiyle barışık ve bu özelliklerinin arkasında duran herkese güzel derim. Her insan çok özel. Birbirimize benzemeye çalışmaktansa, kendimiz olma cesareti ve özgüvenidir bence güzellik... 

Anadolu Ateşi'nde hangi yıllarda yer aldınız?

İlk profesyonel dansçılık deneyimimi 15 yaşımda Anadolu Ateşi ile yaşadım. Benim için bu deneyimin yeri hep ayrı ve özel kalacak. Meksika’ya turneye bile gittim onlarla! Farklı alanlarda da kendimi denemeye ve yeni şeyler öğrenmeye hep açığım.