Senem Aydın

Senem Aydın

senem.aydin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mennan Şahin kimdir? Hikayeniz nerede başladı?

1991 yılında Ankara’da doğdum. Biyolojik hikayem orada başladı. Benimle röportaj yapmanıza sebep olan hikayem ise ilkokulda bir sinema filmi öncesinde yayınlanan reklam seslendirmesini duymam ile başladı. Şok olmuştum. Bir insan sesi, bir konuşma, nasıl beni bu kadar etkileyebilmişti! Henüz farkında değildim ama kariyer hikayem işte o gün başladı. Dumlupınar Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Ardından üç ay Londra'da ekonomi alanında staj yaptım. Döndüğümde de spiker olarak çalışmaya başladım.

Haberin Devamı

Peltekliği kaç yaşında yendiniz?  

18-19 yaşında çalışmalara başladığımı söyleyebilirim, akabinde de peltekliği yendim. Deneme yanılma yöntemi ile hallettim. Konuşmalarımı kaydedip, analiz ettim. Dilimi farklı yerlere koyarak 'Ş' demeye çalıştım. Uzun bir zaman aldı ama nihayet düzeldi. Fakat düzelmeyebilirdi de. Bu mesele biraz çalışma ile biraz da ortodontik gözlemlerle halloluyor. Bu sorunu yaşayan okuyucularımızı yanlış yönlendirmek istemem. Fakat bir harfin pelteği olmak, iyi bir iletişimci olmaya asla engel değil. Bunu bilmelerini isterim.

Mennan Şahin: İletişiminiz iyi değilse hayatı eksik yaşarsınız

Bu süreçte sizi motive eden neydi?

Küçükken içine kapanık biriydim. Bakkal amcadan ekmek istemeye bile utanırdım. Konuşmaya çekinirdim. Adeta hayatı eksik yaşıyordum. İletişiminiz iyi değilse zaten hayatı hep eksik yaşarsınız.

Bunu neden yaşadığımı sorgulamam, konuşma meselesine olan ilgimi artırdı. Daha sonra üniversiteye başlamadan evvel diksiyon kursuna gittim. Burada müthiş bir öz güven kazandım. Bu tarz kurslarda başka insanlarla konuşmak zorunda kalıyorsunuz. Bunu ben, kendi kurslarımda da yaptırıyorum. Konuşurken rahat olmak, tek motivasyonum.

Kimlerden diksiyon eğitimi aldınız?

Eski TRT spikerleriyle çalıştım.

Ekrana ilk çıktığınız anı hatırlıyor musunuz?

Televizyona ilk defa 2020’de çıktım. O güne kadar hep kamera arkasında görevlendirildim. TRT’de ekrana çıkmak öyle kolay iş değildir. Fakat beklemeyle de kimse sizi ekrana çıkarmaz. Durum böyle olunca ben de kendi ekranımı açtım. YouTube kanalımda ilk videomu 2018’de paylaştım. Üç ay geçmeden 100 bin aboneye ulaştım. Buradaki başarım, beni televizyon ekranlarına taşıdı. Hatta programın formatını da ben hazırladım. 'Lafın Gelişi' diye başarılı bir iş yaptık, 99 bölüm yayınlandı.

Haberin Devamı

TRT deneyimi size neler kattı?

TRT müthiş bir okul. Kolay kolay değişmeyecek gelenekleri var. Bir kere usta-çırak ilişkisi olmazsa olmazdır TRT’de. Spiker olarak işe girdiğimde çok iyi bir yerden, TRT 1 Ana Haber seslendirme biriminde başladım. Orada çok değerli isimlerle çalıştım. Bir döneme damgasını vuran ustalarla aynı dönemde çalışma şansım oldu. Onlardan çok şey öğrendim. TRT bana bir gelenek öğretti. Bunu devam ettirmek için elimden geleni yapıyorum.

Şu an binlerce kişiye diksiyon eğitimi veriyorsunuz. Bu yetkinliği nasıl kazandınız?

Beş sene boyunca, günde sekiz saat seslendirme spikerliği yaptım. Birçok spikerin kaçtığı bir iştir. Hem çok zordur hem de takdir edilmezsiniz. Haberlerde adınız bile geçmez. Ama iş öğrenmek için harika bir yerdir. Günde 70-80 sayfa seslendirme yapınca birçok şeyi kendi kendinize öğreniyorsunuz zaten. Hatalarınız oluyor, düzeltiyorsunuz. Etrafımda bu işle ilgilenen soru soran insanlar oluyordu. Onlara verdiğim cevaplar çok hoşlarına gidiyordu. Birkaç kişiye ders vermiştim ve çok memnun kalmışlardı. Bir zaman sonra TRT personeline eğitim vermeye başladığımda bu yetkinliği resmi olarak da kazandım.

Haberin Devamı

Etkili iletişim becerileri nasıl geliştirilir?

Evvela insanın kendisini iyi analiz etmesi gerekiyor. Birçok kişi kendine karşı çok acımasız yorumlar yapıyor. Bu konuda bir kültür eksikliği var. Tartıya çıktığınızda kilo fazlanız varsa ne yapacağınızı bilirsiniz. Diyetisyene gidersiniz ve o size bir program yazar. Bu kültür iyiden iyiye oturdu Türkiye’de. Fakat iletişim becerilerindeki eksiklerin doğuştan gelen bir özellik olduğu sanılıyor. Arkadaşına attığı ses kaydını dinleyenlerin çoğu bir daha konuşmak bile istemiyor. Rasyoneller ise soluğu diksiyon kurslarında alıyor. Sonuç olarak bir çalışma planı ile geliştirilir. Herkes çok iyi bir iletişimci olabilir. Bu yetenek değil, pratik işi.

'Özgün olmak önemli'

Mennan Şahin: İletişiminiz iyi değilse hayatı eksik yaşarsınız

YouTube’da 645 bin aboneniz var. YouTube’da reyting yapmanın, takipçi kazanmanın püf noktaları neler?

Bunun cevabı basit. Ya insanların boş vakitlerinde onları eğlendirmelisiniz ya da onlara yararlı şeyler öğretmelisiniz. Bu genel cevabı vermek kolaydır. Fakat zor olan yapılmayan bir şey yapmak ve özgün olmaktır. Diksiyon ile ilgili devamlı içerik üreten bir kanal yoktu. Bir açık buldum da diyebilirim. Bir de izleyicinin söylediklerini dikkate almak gerek. İçeriği onlar tüketiyor sonuçta. Bence püf noktalar bunlar.

En çok izlenen video’larınız hangileri ve sizce ortak noktaları neler?

En çok izlenen video'larım popüler kişilerin konuşmalarını incelediğim video'lar. Bu kişileri herkes dinliyor. Bazılarını severek, bazılarını tenkit ederek dinliyorlar. Çoğu zaman neyi neden sevdiklerini veya sevmediklerini bilmiyorlar. Ben de bunu ortaya koyuyorum. Şimdilerde beni takip eden kişilerin konuşmalarını analiz ediyorum. Umarım bu seri de keyifle izlenir.

‘Masa’ programında ünlü isimleri ağırlıyorsunuz, o formatın devamı gelecek mi?

'Masa', benim sunuculuk yapmak için ortaya koyduğum bir formattı. Başladığımız dönemde biraz risk aldık. Sinema filminden bir kesit izler gibi, çok hassas bir çekim olmasını istedik. Arka planda 18 kişi çalışıyordu. Birçok TV formatında bile böyle bir ekip göremezsiniz. Haliyle çok yüksek bir maliyeti var. İlk sezonunda birkaç sponsor desteğiyle çekebildik. İkinci sezon için de bir sponsor arayışındayız. Fakat markaların pazarlama birimleri nitelikten çok niceliğe kafayı takmış. İzlenme rakamlarınız düşükse değer görmüyorsunuz. Ama öyle ya da böyle devam etmek istiyorum.

'İki yılda 5 bin kişiye eğitim verdim'

Mennan Şahin: İletişiminiz iyi değilse hayatı eksik yaşarsınız

Yaptığınız eğitimlerden bahseder misiniz?

Son iki yılda 5 bin kişiyle eğitim yaptım. Bunların 2 bine yakını kurumsal eğitim. Her ay sınıf açıyorum, bunlardan ikisi yüz yüze oluyor. Bir de çevrim içi sınıflarım var. Çok önemli vakıflarda da eğitim yaptım.

Bir de diksiyon incelemesi diye bir sistem kurdum, biraz maliyetli oldu ama güzel çalışıyor. İnsanlar bana bir dakikaya yakın konuşmalarını gönderiyorlar. Kendilerini tanıtan bir video atıyorlar, ben de analiz yapıyorum. Ne eksiği var, neyi yanlış yapmış, neyi yaparsa daha iyi olur analiz ediyorum.