Genel Sağlık Varis tedavisi hakkında yanlış bilinenler

Varis tedavisi hakkında yanlış bilinenler

14.01.2020 - 10:47 | Son Güncellenme:

Kozmetik bir sorun gibi başlayıp ciddi bir damar hastalığına dönüşebilen, tedavi edilmezse yaşamı tehdit edecek boyuta gelebilen bacak varisleri ile ilgili kafalarda birçok yanlış bilgi bulunmakta. Kalp ve Damar Cerrahı Prof Dr Semih Barlas, varis konusunda insanların aklında yer etmiş yanlış bilgiler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Varis tedavisi hakkında yanlış bilinenler

 Yanlış bildiklerimiz neler?

Haberin Devamı

Çoğu insan, bacaklarındaki varisler için:

"Bunların bana bir zararı yok;

Tedavi ettirmeye kalkışsam da nasıl olsa kısa sürede yeniden çıkarlar;

Bacaktaki damar, tedavi ile feda edilecek olursa ve ilerde koroner bypass ameliyatı yaptırmak durumunda kalırsam kullanılacak damar kalmaz" diye düşünürler. Bu ön yargılar, içlerinde kısmen doğru bilgiyi barındırsa da, günümüz tıbbı sayesinde büyük oranda yanlış/eksik kabul edilmektedir.

Ven nedir? Görevi nedir? Nasıl çalışır?

Kalbin pompaladığı temiz kanı arterler (atardamarlar) vücudumuzun her yerine taşırlar. Bacaklarımızdaki venler (toplardamarlar)ise, kirli kanı temizlenmek üzere kalbe ve akciğerlere getirirler. Yer çekiminin ters yönündeki bu önemli görevi yerine getirirken içlerinde bulunan ve tek yönlü, adeta birer 'çek-valv' gibi çalışan kapakçıklardan yardım alırlar. Bu kapakçıkların açılıp kapanmalarını sağlayan ise bacağın alt kısmında (baldır) bulunan adalelerin kasılıp-gevşeme hareketidir.

Haberin Devamı

Varis nedir?

Bacak venlerinin içindeki kapakların bozulup geri kaçırmaları,'Kronik Venöz Hastalık-CVD' denen bir damar hastalığını doğurur. Bu hastalık, önce bacaklarda 1-5mm çapında, istenmeyen damarların oluşumuna yol açar. Ardından da ayak bileklerinde çorap izinin belirgin olarak kendini göstermesi; kızarıklık-kahverengi-beyaz renk değişiklikleri; yaraların gelişimi ile 'Kronik Venöz Yetersizlik-CVI' denilen ileri safhaya ulaşır. Bu süreçte görülen tüm belirtilere, genel olarak 'Varis' adını vermek olasıdır. Varisler içinde kan pıhtıları oluşabilir. Eğer pıhtı, derindeki bir vende oluşursa buna 'Derin Venöz Tromboz-DVT' adı verilir. Söz konusu pıhtı, yerinden kopar ise akciğerlere gider ve 'Pulmoner Emboli-PE' denilen ölümcül duruma yol açar. "Varislerin bir zararı yok" düşüncesi son derece yanlıştır. Söz konusu damar hastalığı, bacakta önce kozmetik belirtiler ile başlarken, aylarca iyileşmeyen yaralara ve son olarak, akciğerdeki pıhtı ile hayati tabloya dek uzanabilir. Özetle, VARİSİN ZARARI VARDIR.

Kronik Venöz Hastalık - Varis'e neler yol açar?

Haberin Devamı

*Kalıtım,
*Hamilelik ve cinsiyet,
*Her türlü hormonal bozukluk ('guatr', hormon salgılanması ile seyreden pek çok jinekolojik vb. hastalık, menapoz) ve içinde hormon bulunan ilaçlar,
*Aşırı şişmanlık veya hızlı kilo alıp verme,
*Venlerin içindeki kapakların çalışmasını etkileyebilecek pıhtı oluşumları ('venöz tromboz'), travmalar, topuklu ayakkabılar,
*Uzun süre aynı pozisyonda hareketsiz olarak kalınan, sürekli ayakta durma veya oturmayı gerektiren yaşam tarzı,
*Dar pantalonlar, uzun süreli güneş banyoları, bacaklara uygun olmayan cihazlarla veya dikkatsizce yapılan lazer uygulamaları;
*İleri yaş
kronik venöz hastalığa ve varislere yol açabilir.

Hastalığın tanısı nasıl konmalıdır?

Söz konusu olan bir damar hastalığıdır. Bu nedenle de mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir kalp damar cerrahı tarafından hastanın yakınmaları sorgulanmalı, muayenesi gerçekleştirilmelidir.

Hastalığın şiddetini (hafif-orta-ileri) ve hangi damarlardan kaynaklandığını net olarak belirlemek için 'venöz ultrasonografi-doppler' incelemesi, yatarak ve ayaktayken yapılmalıdır.

Haberin Devamı

Altta yatan orta-ileri sorun varsa, açıklığa kavuşturmadan ve onların tedavisine öncelik vermeden sadece bacaklarda görsel olarak farkedilen damarların ortadan kaldırılması, eksik tedaviyi doğurur. Özetle, YETERSİZ/YANLIŞ TEDAVİ, VARİSLERDE TEKRARA YOL AÇAR.

Tedavi yöntemleri nelerdir?

1)Yapılan fizik muayene ve doppler inceleme sonucunda bacak venlerinde 'hafif venöz hastalık'saptanan kişilerin sorununun 'kozmetik' düzeyde olduğu kabul edilir. Bu kişilere kesinlikle 'klasik' veya 'güncel' hiçbir varis ameliyatı yapılmamalı,'Yüzeyel varis tedavileri' ile yetinilmelidir.

Görsel rahatsızlık veren damarlar:

1mm çapından daha inceler ise 'Yüzeyel Lazer Tedavisi';
1-3mm çapında iseler, 'Yüzeyel Köpük Skleroterapi';
3mm'den daha kalın iseler 'Ambulatuvar Flebektomi' adı verilen, dikiş gerektirmeyen minik kesiler ile ortadan kaldırılabilirler.

Eğer 1mm'den kalın damarlara lazer tedavisi uygulanır ise bu yetersiz kalır ve damarlar ortadan kaldırılamaz. Ya da bu tedavi konusunda ısrar edilir, aletin enerjisi arttırılır veya yanlış cihazlar kullanılır ise bacakta kalıcı yanık izleri ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Yüzeyel Köpük Skleroterapi ve/veya Yüzeyel Lazer Tedavisi, doğru damarlara, doğru biçimde uygulandığında, tedavi başarısı %80'in üzerine çıkar. Diğer yandan, tedavi sonrasında bacakta ortaya çıkan kötü renk değişiklikleri 3 hafta ile 3 ay arasında ortadan kalkarlar. Çok nadir de olsa, tedavi yapılan yerde yara oluşumu veya geç iyileşme söz konusu olabilir. Bunların çeşitli kremlerle ve süratle tedavilerinin yapılması, iyileşmeyi sağlar.

3mm'den kalın damarlara Yüzeyel Köpük Skleroterapi uygulanacak olursa, 'yüzeyel venöz tromboz-tromboflebit' denen olumsuz sonucu doğurur. Bu nedenle, söz konusu damarlar, lokal anestezi altında ve 1mm'lik kesiler içinden Ambulatuvar Flebektomi ile çıkartılmalı, bunlara skleroterapi yapılmamalıdır.

Yüzeyel kılcal varisler, çok fazla nedene bağlı olarak gelişirler. Bu nedenle de, kişinin risk faktörleri ile ilintili olarak, tedavi sonrasında nüks edebilirler. Yüzeyel varis tedavisi gören kişi, yılda bir veya iki yılda bir bacaklarını kontrol etmeli, yeni beliren kılcal damarlar var ise de, bunların tedavisini arzu ederse yaptırmalıdır. Özetle, YÜZEYEL VARİS TEDAVİLERİ BAŞARILIDIR ama YENİ KILCALLAR GELİŞEBİLİR .

2) Yapılan fizik muayene ve doppler inceleme sonucunda bacak venlerinde 'orta-ileri venöz hastalık' saptanan kişilerin sorununun 'kozmetik' düzeyi aştığı bilinmelidir. Bu hastalarda, kronik venöz yetersizlik tablosunun oluştuğu; yüzeyel varis tedavilerinin hiçbir işe yaramadığı gibi belirtilerin kısa sürede tekrar etmesine engel olamayacağı hatırlanmalıdır. Yapılması gereken, kapakları geri kaçıran venlerin, varis ameliyatı ile ortadan kaldırılmasıdır.

Varis ameliyatlarını 2 grupta toplamak olasıdır:

Klasik varis ameliyatı ('Stripping-damarın bir tel yardımı ile çıkartılması' veya 'Ligasyon-damarın bulunduğu yerde iki ucunun bağlanması')

Modern varis ameliyatı (Endovenöz Trunkal Ablasyon-EVTA-damarın bulunduğu yerde büzüştürülmesi)

Klasik varis ameliyatları, doppler görüntüleme altında yapılmadığında, tedavisi hedeflenen damarın doğru veya yeterli olduğundan emin olunamaz. Diğer yandan ameliyat sırasında yapılan kasık kesisi ve damarın aranması, arzu edilmeyen sonuçları doğurabilir. Sonuçta, klasik varis ameliyatlarından sonraki 5 yıllık süre içinde aynı damarın nüks etme olasılığı %40-70'lere varabilir. Özetle, "KLASİK VARİS AMELİYATI SONRASINDA NÜKS SIKTIR.

Modern varis ameliyatı (EVTA) yönteminde, orta-ileri düzeyde kapakları geri kaçıran venler, doppler görüntüleme altında tek tek belirlenirler. İçlerine yerleştirilen çok ince bir kateter yardımı ile damarın içine radyofrekans veya lazer enerjisi verip damar yakılır. Ya da damar içine 'Cyanoacrylate' adı verilen bir zamk sıkılır. Her şekilde, hasta ven büzüştürülüp iptal edilir ve vücut bu damarı 8-12 ay içinde emip yok eder. Emilip yok edilen damar, 'ana otoban' görevini gerçekleştiren bir derin ven olmadığı için, söz konusu venin yok edilmesi hiçbir soruna yol açmaz. Yanında yer alan yandaş ve sağlıklı venler hemen devreye girerler. İşlem sırasında derin vene bir zarar verilmemesi hayati önem taşır. EVTA işleminin radyofrekans veya lazer teknolojisi ile yapılması sonrasında aynı damarın 5 yıllık süre içinde nüks etme olasılığı %9-14'tür. Zamk yöntemi konusunda henüz uzun dönem sonuçları mevcut değildir. Özetle, EVTA YÖNTEMİ SONRASINDA AYNI DAMARIN NÜKS ETME OLASILIĞI ÇOK DÜŞÜKTÜR.

Yukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı gibi, varis ameliyatı sonrasındaki nüks olasılığı, ancak hasta olan bir vene yapılan tedavi yöntemi konusunda ifade edilebilir. Tedavi yapıldığı sırada hastanın bacağında pek çok sağlıklı ven mevcuttur. Bunlarda sonraki dönemlerde, risk faktörleri ile bağlantılı olarak yeni varisler görülebilir. Örneğin:

Anne ve babasında varis bulunmayan bir kişide, herhangi bir yaşta, hastalığın ortaya çıkma olasılığı %20 iken; birinde var ise %25-62'ye (kız çocukta %60, erkek çocukta %25); hem anne hem de babada var ise oran %90'a ulaşmaktadır.

Hiç gebe kalmamış kadınlardaki varis sıklığı genel olarak %32 iken; 1 hamilelik geçirenlerde %38; 2 hamilelik yaşayanlarda %43; 3 kez'de %48; 4 veya daha fazla gebe kalanlarda %59'dur.

Vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile hesaplanan vücut kitle indeksi, eğer 25'in üzerinde ise bacaklarda kalık veya ince varislerin gelişme şansı fazladır.

Sürekli ayakta durarak çalışanlarda %36, sürekli oturarak çalışanlarda %27 oranında varis görülmektedir.

Özetle, KRONİK VENÖZ HASTALIK MUTLAKA TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIKTIR. İLERİDE YENİ VARİSLERİN OLUP OLMAMASI, UYGULANAN TEDAVİNİN DOĞRU ve YETERLİLİĞİ İLE KİŞİNİN RİSK FAKTÖRLERİNE BAĞLIDIR.

Doppler ultrason ile ven kapaklarında orta-ileri düzeyde venöz yetmezlik tanısı konmuş, damar çapları genişlemiş ve kıvrıntılı hale gelmiş bacak venleri koroner bypass ameliyatlarında kullanılırlar ise kısa sürede tıkanırlar. Bugün bypass için, hastalıklı bir bacak veni yerine, göğüs kemiğinin arkasındaki, koldaki ve karındaki 'arterler' (atardamarlar) çok daha güvenle kullanılmaktadır. Özetle, KORONER BYPASS İÇİN HASTA BACAK VENLERİ KULLANILMAMALIDIR.

Bacak venlerinin kanı aşağıdan yukarıya pompalama görevine yardımcı olan bazı ilaçlar veya modern varis çorapları, kronik venöz yetersizliği önlemez veya tedavi etmez. Kademeli basınçlı çoraplar, hastalığın daha geç karşımıza çıkmasında veya şişlik, ağrı gibi belirti ve yakınmaların baskılanmasında, yaraların iyileşmesinde yarar sağlarlar. Yüzeyel Köpük Skleroterapi, EVTA gibi yöntemler sonrasındaki 15 günde giyilen kademeli basınçlı çoraplar ise, tedavinin başarısındaönem taşırlar.

Sonuç olarak, ister genç ister yaşlı olun, ister kadın isterse erkek, bacağınızda varis görülme olasılığı %40-70 arasındadır. Tedavisi ise, özellikle kozmetik aşama geçildikten sonra gerekli ve kolaydır.

 

Yazarlar