Sağlık Zona Belirtileri Nelerdir? Zona Hangi Hastalığın Habercisi Olabilir?

Zona Belirtileri Nelerdir? Zona Hangi Hastalığın Habercisi Olabilir?

06.01.2021 - 15:39 | Son Güncellenme:

Zona, ağrılı cilt hastalıklarından biri olarak toplumda biliniyor. Su çiçeğine sebep olan varisella zoster virüsünden kaynaklı zona, daha çok bağışıklık sistemini zayıflatan kanser, grip ve travma gibi etmenlere bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık. Peki, çevremizde, ailemizde görülen zonaya dair neler biliyoruz? Sizlere özel zona belirtileri nelerdir? Zona hangi hastalığın habercisi olabilir? İşte, merak edilen tüm detaylar.

Zona Belirtileri Nelerdir Zona Hangi Hastalığın Habercisi Olabilir

Zona, sinir uçlarına yerleşen ve hızla yumurtlayarak çoğalan bir hastalık. Ağır travma, ateşli hastalık ve stres kaynaklı gelişen zona, kısa bir sürede kıl köklerinden dallara yayılarak deriye ulaşmaktadır. Halk arasında gece yanığı olarak da adlandırılan zona, 10 yaş üstü kişilerde görülse de 50 yaş üzeri kişilerde daha sık rastlanan bir hastalık. Acı verici olabilen zonanın vücuttaki seyri oldukça sıkıntılıdır. Özellikle aşırı sıcak ve soğuk havalarda daha ağır geçtiği gözlenir. Suçiçeğine karşı vücut direnci olmayan insanlar bu hastalığa daha kolay yakalanırlar.

Zona Belirtileri Nelerdir?

Zona hastalığının öne çıkan özelliklerinden biri, vücudun bir bölgesinde yerleşmesi. Çizgi şeklinde yerleştiği sinirin derideki dağılımına uyarak kırmızılık ve üzerinde gruplar oluşturan veziküller (su dolu kabarcıklar) oluşturmaktadır. Bu belirtiler görülmeden önce halsizlik, yorgunluk ve ateş olabilmektedir.

Sinir bölgesinde ilk önce hafif yanma hissedilmekte daha sonra ağrı şiddetlenmekte ve adeta şimşek çakması biçiminde hastalar tarafından ifade edilmektedir. Zona belirtileri ile semptomları, çoğunlukla vücudun bir bölümünün küçük bir bölgesini etkilemekte olup bunlar şöyle sıralanabilir:

- Dokunmaya duyarlılık
- Ağrı
- Yanma
- Uyuşma ya da karıncalanma
- Ateş
- Baş ağrısı
- Yorgunluk
- Acıdan birkaç gün sonra başlayan kırmızı döküntü
- Açılan ve kabuklanan sıvı dolu kabarcıklar
- Kaşıntı
- Ayrıca bazı insanlarda görülen ışığa duyarlılık

Zona Hangi Hastalığın Habercisi Olabilir?

Zona hastalığı, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı oluşmasından ötürü hemen hemen tüm hastalıklara karşı savunmasız olunduğuna işaret eder. Bu sebeple uzman bir hekime danışarak çeşitli ilaç takviyeleri ve beslenme düzeninde yapılacak değişiklikler ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi önemlidir.

Bağışıklık sisteminde yetmezlik olan hastalarda, kanser hastalarında ve HIV virüsü taşıyan hastalarda yaygın ve şiddetli seyredebilmektedir. HIV enfeksiyonunun ilk belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir.

Zona Vücutta En Fazla Hangi Bölgelerde Görülür?

Zona hastalığı, vücudun en fazla göğüs ve sırt bölgesinde görülmektedir. Daha sonra sırası ile boyun, yüz, baş, bel, karın, kalça ve kasık bölgelerine yerleşebilen ve bu bölgelerde de görülebilen bir hastalıktır.

Zonanın Oluşum Nedenleri Nelerdir?

Zonanın başlıca oluşum nedenleri:

- Stres
- Üzüntü
- Uykusuzluk
- Yorgunluk
- Kanser (lenfoma vb.)
- Beslenme bozukluğu ( uzun ve sağlıklı olmayan diyetler)
- Işın tedavileri
- Kaza ve zehirlenmelerden sonra vücut direncinin zayıf düşmesi
- AIDS hastalığı
- Kanser tedavisinde kullanılan direnç baskılayıcı ilaçlar

Zona Hastalığı Tanısı ve Tedavisi Nasıldır?

Zona hastalığı belirtilerinin görülmesi durumunda enfeksiyon hastalıkları bölümüne ilk olarak başvurmak gerekir. Doktor hastanın şikayetlerini dinler ve fiziki muayene yaparak tanı koyar. Gerekli gördüğü durumlarda döküntülerden kazıntı alır veya kabarcıklardaki sıvı ile kültür yapılarak kesin tanı konulur.

Zona hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Belirtileri sınırlandırmak ve ilerlemeyi durdurmak üzere ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Zona hastalığı tedavisi için varisella zoster virüsüne karşı etkili olan asiklovir ile valasiklovir isimli antiviral ilaçlar kullanılmaktadır. Ağrı, yanma, batma gibi belirtiler için ağrı kesici haplar, kremler ve losyonlar reçete edilmektedir. Zona hastalığı nöropatik ağrılara da sebep olmakta ise uzman bir nöroloji doktoruna vakit kaybetmeden başvurulması gereklidir.

 

 

 

 

 

 

 

Yazarlar