Bilinçaltınıza ‘Dur’ demeyi denemelisiniz

Bilinçaltınıza ‘Dur’ demeyi denemelisiniz
Zorda kaldığımızda bizi yönlendiren, daha çocuklukta hepimizin bilinçaltına kazınan davranış biçimleri.. Olgun olmanın, insanları hor görmemenin yolu da, buna hükmetmekten geçiyor..
Mutlu ve başarılı yaşamın sırrı - 3
AYŞEGÜL SÖNMEZ

İçinizdeki üç yaşındaki çocuk size hangi şarkıları söyletiyor? ‘Batsın Bu Dünya’yı mı, ‘Sen Ağlama Ben Ağlarım Senin Yerine’yi mi, yoksa ‘Alem Buysa Kral Benim’i mi?
Banu Gökçül’e göre, çocukluğumuzun 0-3 yaş döneminden bugüne taşıdığımız davranış biçimlerimiz var. Bu davranış biçimlerimiz bilinçaltımıza kazılmış. Yani bu biçimlerde davrandığımız zaman, içgüdüsel olarak düşünmeden, çocuk gibi hareket ediyoruz. Bunu da kendimizi kurtarmak adına zor anlarımızda yapıyoruz. Gökçül, bu davranış biçimlerini üçe ayırıyor ve asıl olgun insan davranış biçiminin ne olduğunu şöyle anlatıyor:

‘Batsın Bu Dünya’ diyenler:
Bu tipler, hep ‘Bana hayatta kötülük yaptılar ben de sana kötülük yapayım, sen beni geçen gün ezdin, ben de seni ezeyim de gör’ derler. Onlar için sen kötüsündür, o da kötüdür. Böyle insanların kendilerine de başkalarına da saygıları yoktur. Hayatla ilgili cesaretleri de azdır. Hep ‘Batsın dünya, bitsin bu rüya’ derler.

‘Sen Ağlama Ben Ağlarım Senin Yerine’ciler:
‘Sen kazan ben kaybedeyim’ ya da ‘Sen iyisin ben kötüyüm’ derler. Hiç, ‘Niye ikimiz de gülmüyoruz?’ diye düşünmezler. Bu insanların başkalarına saygısı yüksektir ama kendine karşı saygıları hiç yoktur.

‘Alem Buysa Kral Benim’ciler:
‘Sen kaybet ben kazanayım’ derler. Tipik köşe dönücüdürler. ‘Sen kötüsün, ben iyiyim’, ‘Sen yapamıyorsun, ben çok biliyorum’. Cesaretleri fazladır ama kendilerine saygıları yoktur.

Ve ideal olanı: ‘Ben İyiyim Sen De İyisin’ diyenler
Bu yukarıdaki davranışların hiçbiri sabit değil. Hepsi bilinçaltından. Bunların dışında akılla olabilecek bir davranış biçimi daha var. Yani, ‘Bu üç davranışa girdim, ama ayılıp kendimi çekmeli ve şöyle demeliyim: ‘Ben iyiyim, sen de iyisin. Hayat çok güzel, ikimiz de iyiyiz. Sen de kıymetlisin güzelsin. Ben de. Hadi gel paylaşalım, çoğalsın..’ İşte bu, yetişkin davranışıdır.

İşte başarının 6 altın kuralı NLP’ye göre, iletişimle ilgili pek çok sorun, dinlemenin yeterince önemsenmemesinden kaynaklanıyor.
Başarılı yöneticilerin başarılarının ardındaki sırrı araştıran NLP uzmanları, bu kişilerin en büyük özelliğinin konuşmak değil, dinlemek olduğunu tespit etmiş. ‘Dinleyen kişi daha çok güce sahiptir, çünkü dinlerken topladığı bilgiyle ve sorduğu sorularla bir diyaloğu yönlendiren kişi kendisidir’ diyen NLP’ye göre, iyi bir dinleyici olmanın 6 altın kuralı da şöyle:

1 - İLGİLENİN:
Karşınızdaki kişiyle güven ve saygıya dayanan bir diyaloğun ilk aşaması için ilgiyle dinlemelisiniz.

2 - KONUŞANI RAHATLATIN:
Karşınızdaki kişinin dikkatin dağıtacak hareketlerden kaçınmalı ve ona gürültüsüz bir ortam sağlamalısınız.

3 - DİKKATİNİZİ VERİN:
Dinlemek çaba ister. Bir dakikalık konuşma toplam 100-200 kelime içerir. Beynimiz ise 800-1000 kelimelik işlem yapabilecek kapasiteye sahiptir. Bu yüzden dinlerken sıkılıyoruz. Dikkatimiz dağılıyor. Bunu engellemek için dikkatinizi ne çok ne de az, yeterince kullanın.

4 - BİLGİYİ PAYLAŞIN VE SORU SORUN:
Karşınızdakini soru bombardımanına tutmayın. Aklınıza gelen bilgiyi en az 30 saniyede aktarın.

5 - SÖZ KESMEYİN:
Konuşmacı duraksadığında ne demek istediğini tahmin etmeyin veya onun yerine söylemeye çalışmayın. Sözünü bitirdiğinden emin olun.

6 - EMPATİK İLİŞKİ KURUN:
Yalnızca verilen mesajı değil, arkasındaki duyguları da anlamaya çalışın. Zaman zaman onun söylediklerini kendi sözcüklerinizle tekrarlayın. Bu karşınızdaki kişide ‘anlaşıldım’ hissini uyandırır.

Karar verdim değişiyorum.. İnançlarımızı değiştirirken tek bir kilit soru var: ‘Bu inancım beni günlük hayatımda güçlendiriyor mu, zayıflatıyor mu?’
Herkes kendini güçsüzleştiren inançlarını bulmalı. Elinize kâğıt kalem alıp bunları liste halinde yazmalısınız. İnaçlarınız yaşama katılmanızı engelliyorsa, inançlarınız sizi güçsüzleştiriyor demektir. Örneğin ‘Genelde başarısız olurum’, ‘Unutkanım’, ‘İlişkilerim fazla sürmez’ gibi inançlarınız hayata katılmanızı engeller, çünkü korku yaratır, kendinize güvenmenizi engeller, cesaretinizi kırarlar. Sizi güçlendiren inançlar şöyle olabilir:
‘Çabuk sinirlenmem’, ‘Fırsatlar beni bulur’, ‘Çoğu zaman iltifat alırım’, ‘Sevilen bir insanım’, ‘Benim işlerim yolunda gider...’
Lüften şu anda kendinizi güçsüzleştirdiğine inandığınız on tane inanç yazın. Yaşama katılmak ve yaşantı gerçekleştirmek çok önemli. Sürekli ortaya yaşantı çıkarmamız gerekiyor. Kendimizi güçsüzleştiren inançlarımız yüzünden kendi kendimizi sabote etmeyelim..

NLP’nin Temel İlkeleri
1 - Harita bölge değildir.
2 - İnsanlar ihtiyacı olan şeylere sahiptir ya da yaratırlar.
3 - Başarısızlık yoktur. Yalnızca sonuçlar vardır.
4 - Birisi istediğimiz bir şeyi yapabiliyorsa biz de onu yapmayı öğrenebiliriz. Hatta başkalarına öğretebiliriz.
5 - İlgi neredeyse enerji oradadır.
6 - Her sonucun bir yapısı vardır.
7 - Zihin ve vücut aynı sistemin bir parçasıdır.
8 - İnsanlar kendileri için doğru kararları verebilirler.
9 - Olumsuzlukların altında olumlu nedenler vardır.
10 - Yaptığın işe yaramıyorsa başka bir şey yap. Çünkü ihtiyacın olan kaynaklara sahipsin.

YARIN
* İletişimin çeşitleri..
* İletişim gücünüzü testle ölçün..
* Mutlu birliktelik ve cinsel hayatın yolu..
* NLP ile ‘kendilerini tanıyan’ bir çiftin hikayesi..




YAŞAM