Açelya Topaloğlu: Kendini bu işe adamış tüm oyunculara şans tanınmasını çok isterdim

-Gözlerini kapattığında çocukluğuna dair zihninde canlanan ilk görüntü ne? 

Yeşillikler arasında, çiçek kokulu kocaman bir bahçede, kalabalık, uzun ve bol kahkahalı  masa, hiç bitmeyecekmiş gibi duran yemekler, sevdiğim kalabalık ailem ve her zaman hatırladığım o güzel sohbet konuları.

-Şu an kariyerinde nasıl bir noktadasın?

Sevdiğim bir noktada… Gerçi buralara gelirken her bir noktayı çok sevdim ben. "İstediğim" de diyebiliriz aslında, istediğim bir noktadayım. Müthiş keyif aldığım bir ekiple, konuşulan, güldüren, eğlendiren bir iş yapıyoruz; seyircimize, insanlara ulaşan bir işe imza atıyorum. Bunun yanı sıra yine keyifle yer alacağım çok güzel teklifler okuyorum, değerlendiriyorum, seçiyorum. Burası çok güzel.

-Kendinde en çok neyi eleştirirsin?

Kendime göre bazı olumsuz durumlar karşısında çok çabuk yükselebiliyorum. Ama son zamanlarda bunu da bazı küçük yöntemlerle hallediyorum.  

-Elinde bir sihirli değnek olsa, bunca yıl emek verdiğin sektörde neyi değiştirmek isterdin?

Kendini bu işe adamış tüm oyunculara bir gün şans tanınmasını çok isterdim sanırım. Evet hiçbirimizin elinde sihirli değnek yok ve benim istediğim de aslında gayet değnek olmadan yapılabilecek bir şey.  Sektöre yeni giren ya da bir şekilde uzun zamandır olan ama geri planda kalmış çok yetenekli oyuncular var, hep aynı isimler üzerine değil de herkese aynı derecede şans tanınmasını isterdim. Gerçekten sihirli değneği nerede harcarım biliyor musunuz… Reyting sistemi üzerine kurulmuş sistemi değiştirmek olabilir ya da bir dizi çekim programının herkesi mutlu edebilecek şekilde yapılabilmesi, kahkahalar...

-Sosyal medya ile hepimiz gibi senin de aran çok iyi. Peki sosyal medyada yapılan yorumlara ne kadar takılıyorsun?

Hiç... Çünkü orası aslında kendi fikri olmayıp taraf olmak adına yapılan yorumlara da, kendi başına gelen çirkinliği başkasına yazabilen yorumlara da, ironiyi anlamayanlara da, anlayanlara da, şaka kaldıramayanlara, herkese ama herkese açık bir platform. Zaten çok takılırsam orada olamam, üretemem, eğlenemem, paylaşamam. Anları paylaşmak güzel, seviyorum böyle.

-Seni tanımayan birine kendini nasıl anlatırsın?

Anlatmam, üzerine çabalamam da. Birlikte paylaşılan anlardan sonra karşımdaki beni anlar, tanır. Bu karşılıklı olduğunda da paylaşımlar artar.

-Hayat önüne sayfaları bomboş bir defter getirseydi geçmişe dair neyi farklı yapardın?

Hiçbir şeyi, çünkü şu ana kadar ileride keyifle okuyabileceğim ve okutabileceğim satırlar yazmışım, yazmaya devam ediyorum ki şu an çok keyifli bu röportajı yapıyoruz. Fazla mı gülüyoruz, bana mı öyle geliyor?

-İnsanların senin hakkında duyduklarında şaşıracakları bir şey var mı?

Yok sanırım, bunu hiç düşünmedim. Ama benimle ilgili en çok oyunculuğa ilk başladığımda "aa sen dansçıymışsın" diye şaşırmışlardı, hala şaşırıyorlar. Galiba şu ara ekstrem sporlarla ilgilenmem olabilir.

-Hayatı planlı mı yoksa akışında mı yaşamayı seversin?

Planlı bir akış her zaman işime gelir. Şaka bir yana hayatımda planlı olmayı seviyorum ve yapıyorum da ama bazen akışında yaşayalım mı… evet ya yaşayalım! Mesela 1 yıl öncesinden planladığım bir organizasyonum var ama bir gün öncesinden bileti alıp Miami'ye de gitmişliğim var. Sonuç; hadi beraber Çeşme yapalım ama ben seni bir gün öncesinden ararım.

-Son olarak yeni projelerin var mı, seni sevenleri neler bekliyor? 

Yeni projeler hep var. Sinema filmleri de geldi ama dijital iş çok fazla geldi, bu ara onları okuyoruz. Kendimi gerçekten içinde gördüğüm bir projeye evet demek istiyorum. Belki yeni bir tiyatro oyunu  olabilir ve müzikal bir sürpriz olabilir ama bunlar hep konuşulanlar. Netleşir netleşmez duyulur zaten.

Gelelim 5’te 5 Sorulara ! 

Netflix mi, Blu tv mi? 

Netflix, Blu tv hatta Disney Plus, Hbo tüm dijital platformlar! Hepsi gelsin, hepsi, hepsi :)

Dizi mi, film mi? 

Sinema filmi

Alaçatı mı, Bodrum mu? 

Alaçatı

Dondurma mı, smoothie mi? 

Dondurma

İnadına Aşk mı, Sihirli Annem mi?

Tv'de İnadına Aşk, Exxen'de Sihirli Annem