Oyunun çocuk gelişimine katkısı nedir?

Oyunun ne olduğu ile ilgili pek çok tanım olsa da Maria Montessori’nin ''Oyun çocuğun işidir’’ sözü durumu özetleyen en güzel cümle.. Çocuk, yaşamı deneyimlemeyi oyunla öğrenir. Yemeye, içmeye, giyinmeye, barınmaya nasıl ihtiyacı varsa oyun oynamaya da aynı şekilde ihtiyacı vardır. Oyun, çocuğun kendini en iyi ifade ettiği yoldur. Başta sosyal-duygusal gelişimi olmak üzere bilişsel, dil, psikomotor gelişimine de katkısı vardır.

Çocuk oyun içerisinde, devamlı halde iletişim kurar. Soru sorar, cevap verir. Problem çözmeye çalışır ve yeni sözcükler öğrenir. Duygu ve düşüncelerini anlatmaya çalışır. Tüm bunlar çocuğun dil ve bilişsel gelişimine büyük ölçüde katkı sağlar. Hayatla ilgili ilk ilişkilerini, deneyimlerini, sevinçlerini, üzüntülerini, kavgalarını, kaygılarını akran gruplarıyla oyun içerisinde yaşar. Cinsiyet rollerine özgü oyunlar oynama , oyunlarda aile içerisindeki rolleri canlandırma, akranlarıyla iş birliği yapma, yardımlaşma, paylaşma, karar verme, kuralları öğrenme, teşekkür etme, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi pek çok kavramı öğrenme oyun içerisinde gerçekleşir. Tüm bunlar çocukların sosyal-duygusal gelişimi için önemlidir.

Oyun oynarken koşması, tırmanması, atlaması, zıplaması, fırlatması, inmesi, çıkması, yakalamaya çalışması kaba motor becerilerini desteklerken, masa başı etkinlikler yapması, kesmesi, yapıştırması, boyaması, bağlaması, çizmesi ve daha pek çok yaptığı etkinlik ise ince motor becerilerine katkı sağlar.

Çocukların en değerli zamanları oyun oynadıkları anlardır. Bazı ebeveynler çocukların oyun oynadıkları anları gereksiz ve boş görüp onları kendilerince daha yararlı gördükleri aktivitelere yönlendirmeye çalışırlar. Oysa en zor gördüğümüz kavramlar, kurallar, çocuğa anlatmak istediğimiz her şey en kolay oyunla öğretilir.

Çocuğunuzun istediği tüm anlarda onlarla oyun oynayın, oynadığınız oyunlar çocuklarınızla aranızdaki bağı güçlendirir, birbirinize yakınlaştırır. Oyun oynadığınızda, en büyük sorunların üstesinden daha kolay geldiğinizi görürsünüz. İnatlaşmak yerine, uzun uzun cümlelerle çocuklara açıklamalar yapmak yerine haftada en az üç gün tüm ipleri çocuğunuza vererek oyun oynayın. Bırakın o yönetsin, kuralları koysun, bakalım oyunda size neler söyleyecek.. Bilin ki, çocuk oyunla özgürleşir, çocuk oyunla iyileşir.. Oyunu bir zaman kaybı olarak görüp sadece öğretmeyi önemseyen, oyun oynamayı bilmediği için çocuğuyla oynamayan ebeveynler unutmamalıdır ki oyun çocuk için her şeydir..

İnstagram:cocukgelisimi.uzm