DÜNYACA ünlü Amerikalı sanatçı
Frank Sinatra, geçirdiği kalp krizi sonucu 82 yaşında hayata veda etti. "New York, New York" ve "Strangers in the Night" şarkılarıyla müzikseverlerin gönlünde taht kuran Sinatra, rol aldığı müzikallerde de çok yönlü bir sanatçı olduğunu kanıtlamıştı.
Tam bir Amerikan "Beyefendisi" olan Sinatra'nın yayıncısı Susan Reynolds, sanatçının, Los Angeles'ta kaldırıldığı Cedars - Sinai Medical Centre Hastanesi'nde önceki gece yerel saatle 22.50'de öldüğünü açıkladı. Reynolds, hayatının son dakikalarında ailesinin Sinatra'yı yalnız bırakmadığını ve öldüğü sırada yanında bulunduğunu da belirtti.
200'den fazla albüm çalışması bulunan, "Yönetim Kurulu Başkanı" lakaplı Sinatra, 1950'li yıllarda başladığı film çalışmalarına bir de Oscar ödülü eklemişti. "One For My Baby" ve "Strangers in the Night" gibi birçok şarkıyla ölümsüzleşen İtalyan göçmeni Sinatra, romantik şarkılarıyla genç kızların sevgilisi haline gelmiş ve bir dönemin aşıklarına ilham kaynağı olmuştu.
Yıllar geçtikçe yıpranan vücuduna rağmen, bariton sesini her zaman korumayı başaran Sinatra, hayatını dört kadınla paylaştı. Dinleyicilerine her zaman teşekkür etmeyi borç bilen Sinatra'nın adı, arkadaşları nedeniyle birçok FBI suç dosyasında geçti.
ABD
Devlet Başkanı Bill Clinton, Frank Sinatra'nın ailesine taziyetlerini iletirken, ünlü sanatçının 'I Did It My Way' şarkısına atıfta bulunarak "gerçekten kendi yolunu seçti" dedi. G8 zirvesine katılmak üzere İngiltere'nin Birmingham kentinde bulunan Clinton, gazetecilere yaptığı açıklamada, başkan olduktan sonra Sinatra'yla birlikte
yemek yeme fırsatı bulduğunu söylerken, onu biraz olsun tanıma şansını da yakaladığını ifade etti.
Öte yandan, İngiltere Başbakanı Tony Blair da, Frank Sinatra için, "İçinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük sanatçılarından biri" yorumunu yaptı. Blair ayrıca, kendisinin Frank Sinatra'yla büyüdüğünü ve sanatçının gerçekten herkes tarafından çok özleneceğini dile getirdi.
* 12 Aralık 1915: Francis Albert Sinatra, New Jersey'nin Hoboken kentinde dünyaya geldi.
* 1940: Tommy Dorsey'in grubuna katıldı.
* 1942: Solo çalışmalarına başladı; konserleri büyük ilgi gördü. Yıldızı bu dönemde parlamaya başladı.
* 1940'lar: Hollywood'da film yıldızlığına soyundu. "Anchors Aweigh" ve "On the Town" gibi müzikallerde rol aldı.
* 1946: Akademi Ödülü alan "The House I Live In" adlı kısa filmde oynadı.
* 1954: "İnsanlar Yaşadıkça" filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne layık görüldü.
* 1960'lar: Beatles rüzgarına rağmen, "Strangers in the Night" gibi hit şarkılarla ayakta kaldı.
* 1971: "Sahnelere veda" konserini verdi.
* 1973: Yeniden sahneye döndü.
* 1980: "New York, New York"un da bulunduğu "Trioloji" albümünü çıkardı.
* 1983: Kennedy Center Şeref Madalyası'na layık görüldü.
* 1985: Ronald Reagan'dan Özgürlük Madalyası aldı.
* 1996: "Duets II" albümüyle, en iyi geleneksel pop vokal dalında Grammy Ödülü kazandı.
Türkiye'de Sinatra üzüntüsüFRANK Sinatra'nın ani ölümü müzik dünyasında büyük bir üzüntü yarattı. Türk sanatçılar, İtalyan asıllı bu dev sanatçının kaybını Milliyet için değerlendirdiler:
Haldun Dormen: Frank Sinatra bence 20. yüzyılın en iyi erkek pop şarkıcısıydı. İtalyan asıllı sanatçı 40'lı yıllarda ortaya çıktı. 50'lerde zirveye yükseldi. 60'larda 70'lerde ve 80'lerde hep zirvede kaldı. Bu kolay kolay bir sanatçının başarabileceği bir şey değil. Bu müthiş sanatçının yerinin asla doldurulamayacağına inanıyorum. Onun parçaları ilalebet söylenecek, plakları hep ilgi çekecek.
Özdemir Erdoğan: Müzik dünyası en büyük ekollerinden birini kaybetti bence. Anlaşılır bir tarzda kelimeleri telaffuz etmek, şarkı söylerken kelimeleri yaşamak ve çok yalın bir söyleyiş tarzı vardı. Yeni dünyada Bin Corsby'den sonraki en büyük ekollerden biridir. Benim şarkı söyleme tarzımı önemli ölçüde etkileyen örnek aldığım sanatçılardan biridir. Batı müziği söylediğim dönemlerde repatuarımın üçte biri Frank Sinatra'nın şarkılarından oluşurdu. Lirik bariton tarz denilen ses rengimiz aynıydı. Yeni nostalji albümümde de Frank Sinatra'nın söylediği üç şarkıyı da İngilizce olarak söyleyeceğim. Onun hakkında klan, çete, mafya lideri de dendi. Ancak ben onun sadece özel yaşamı ile ilgilendim. Yeri doldurulmayacak bir şarkıcı.
Türkan Şoray: Frank Sinatra sesini bir zamanlar severek dinlediğim önemli bir sanatçıydı. Aramızdan ayrılmasına çok üzüldüm. Artık Frank Sinatra gibi starlar kolay yetişmiyor.
Ajda Pekkan: Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Frank Sinatra tüm sanatçılara örnek olan bir devdi. Hepimiz onun şarkılarıyla bugünlere geldik. Ölümü gerçekten büyük kayıp.
Sezen Cumhur Önal Milliyet için yazdı:Radyo günleri... 60'lı yıllar... Radyo günlerinde, radyolar da çeşitli sesler çeşitli ezgiler... Üç arkadaşız, Aykut Sporel Jazz'a düşkün, Fecri Ebcioğlu Amerikan sanatçılarına hayran, ben de Akdeniz müziğine tutkun. İspanya, Fransız, İtalyan ve Latin ezgileri sunuyorum (Plaklar Arasında) programımda. Aramızda zevk yarışı var. Hangi türden daha güzel örnekler bulup da sunacağız diye uğraşıyoruz.
Birgün birşey farkettik bunca telaş içinde. Bir şarkıcı üçümüzün de programlarında yer alıyor. Zevklerimiz çok ayrı olmasına karşılık onun sesinde ve şarkılarında bir duygu hedefine kilitleniyorduk. Evet, Frank Sinatra bizi ve müzikseverleri yüreğinden yakalamıştı.
Latin Dünyasından "Granada" söylüyordu benim programda. Rahmetli Aykut Sporel'in programında "I Gat You under My Skin", "Stormy Weather", "After You Gone", "Mack the Knife" ve "All of You" gibi şarkılar söylüyordu. Ve rahmetli dostum Fecri Ebcioğlu ise Frank Sinatra'yı dinleyicilerine "Strangers in the Night", "My Way", "Summer Wind", "Come Fly With Me" ve "The World we Knew" adlı şarkılar da sunuyordu.
İtalyan asıllı Frank Sinatra evrende olduğu gibi bizde de herkesin sevgilisi bir şarkıcıydı. Her şarkısında seven ve sevilenlere mutluluk çiçekleri uzatıyordu.
Zevk yarışında radyo da üç programcı, aynı seste, aynı renkte, aynı duygu demetinde karar kalmıştık. İşt,e Frank Sinatra... İşte, çağımızda sesin mimarisine en güzel imzayı atan sanatçı.
Hayatı müziklerle süsleyin Frank Sinatra, yeryüzünde, yedi iklime imzasını attı ve gitti. Onun sesinde güzelleşen şarkıları unutmak mümkün mü? Aslı Fransızca olan "Audumn Leaves", "All of Me September of my Years", "September Song" ve daha niceleri.
Frank Sinatra bu. Duyguların ve tutkuların doruklarında bir sanatçı. Artık şarkılarda ve ekranlar da yaşayacak. Yürekler de yaşacak. Böyledir bazı insanlar, ölmezler, biz de onun için yazdığımız bu satırları, "Three cains in the Fauntain" adlı unutulmaz filminin dillerden düşmeyen şarkısıyla noktalıyalım.
"Dilek havuzunda, üç mutlu aşığın
attığı üç para
mutluluğu arıyor
talih hangisine gülecek bilinmez.
Dilek havuzunda üç para
sahibini bekliyor umutla