Galeri Apel’in 10 yıllık çağrısı

Galeri Apel 10. yılını “Benim Adım Apel - Je m’appelle apel” başlığını taşıyan, Galeri Apel, Tütün Deposu ve Fransız Kültür Merkezi’ne yayılmış olan sergilerle kutluyor. Üç ayrı sergide aralarında Mehmet Aksoy, Selim Birsel, Juan Botella Lucas, Bayram Candan, Can Göknil, Balkan Naci İslimyeli, Gülsün Karamustafa, Kurucu Koçanoğlu, Suzy Hug Levy, Emre Senan, Fatma Tülin’in de bulunduğu 48 sanatçının çalışmaları izlenebiliyor.
Galeri Apel’deki ilk sergide Canan Pak, galerinin 10 yıllık görsel tarihini anlatıyor izleyiciye. Yıllardır Galeri Apel’de açılan sergilerin fotoğraflarını çeken Pak’ın, 10. yıl sergisinde bu işlerinden bir kolajı yer alıyor. Sanatçı ayrıca “Kendini Bana Göster” adlı fotoğraf sergisini de “Benim Adım Apel” sergiler dizisi altında, yine aynı mekânda sunuyor. Mekânın girişinde ise bir sürpriz bekliyor izleyiciyi: Meriç Hızal, heykeliyle Galeri Apel’in önsözünü anlatıyor burada... 

Hatasıyla, sevabıyla...
Tütün Deposu ve Fransız Kültür Merkezi’nde ise yıllardır Galeri Apel ile çalışan sanatçıların eserleri sergileniyor. Her sanatçı, eserini “Benim Adım Apel  - Je m’appelle apel” teması etrafında üretti. Her biri kendi üsluplarıyla, Galeri Apel’i ve onun 10 yılını yorumladı. Fotoğraf da var bu sergide, resim, heykel, enstalasyon da... Galeri Apel’in kurucusu ve yöneticisi Nuran Terzioğlu, sergiler dizisinin başlığını “Benim Adım Apel - Je m’appelle apel”i şöyle açıklıyor:
“Benim adım, ben böyle çağrılırım’ anlamına geliyor. Ve bildiğim kadarıyla sadece Fransızcada böyle bir tanımlama var. Bir de Orhan Pamuk’un en hayranlık duyduğum ve en etkilendiğim kitabı ‘Benim Adım Kırmızı’dır. Sergilere isim verirken bunun da etkisi oldu. 10. yıla yakışır bir sergi adı gibi geldi bana. Benim adım Apel; hatasıyla, sevabıyla, eksiğiyle, fazlasıyla...”

İzleyiciyken sanatçı oldular
Galeri Apel sanatçısıyla kurduğu sağlam ilişkiyle bilinen bir mekân. Pek çok sanatçının adı Galeri Apel ile özdeşleşmiş durumda. Hatta Selma Gürbüz, Aslımay Altay, Yücel Kale, Arzu Başaran ve daha birçok sanatçı ilk sergisini Galeri Apel’de açmıştı. Yıllardır da Galeri Apel ile yollarına devam ediyorlar. Pek çoğu ise Galeri Apel’in yöneticisi Nuran Terzioğlu’nun da sözleriyle “Bir zamanlar galerinin izleyicisiyken şimdi galerinin sanatçısı” oldu.  Tabii izleyicisiyle de kurduğu ‘samimi’ ilişkiyle de uğrak yeri Galeri Apel. Aslında Terzioğlu’nun sözleri Galeri Apel’in felsefesini, sanatçısı ve izleyicisiyle kurduğu ilişkiyi bir çırpıda özetleyiveriyor:
“Galeri Apel adını girişinde yer aldığımız Apelyan Apartmanı’ndan aldı. Çağrı, çekim, birleşmek anlamına geliyor. 

Daha güzel bir isim olamazdı.”
Gerçekten de adıyla özdeşleşmiş bir yer Galeri Apel. Kapılarını herkese açıyor. Çünkü herkesten bir şeyler öğrenebileceklerine inanıyor Terzioğlu: “Halkla birlikte olmaya çalıştık her zaman. İnanın 3. sınıf öğrencisinden bile öğreneceğiniz çok şey var. Galeri izleyicisinden, sanatçısından bir şeyler öğrenir; bir şey öğretmeye çalışmaz, dayatmaz. İzleyicinin, sanatçının, galerinin bir yerde buluşmasından yanayım.”
Galeri Apel’in bir diğer özelliği ise konulu sergilere yer veriyor oluşu. 10 yıllık tarihi boyunca pek çok konuyu işleyen Galeri Apel’in bu tercih nedenini şöyle anlatıyor Nuran Terzioğlu:
“Konulu ve birden fazla sanatçının katıldığı sergilerden, onları düzenlemekten hoşlanıyorum. Okuduklarınız, yaşamınız sergilerinizi gerçekten etkiliyor. Ben malzemeye dayalı bir okul olan Bauhaus’ta okudum bir yıl. Dolayısıyla malzemeye dayanan sergiler yapmayı seviyorum. Galeri Apel, günlük hayattan yola çıkarak sergi konularını seçer.”
10 yıldır seyircisini Apelyan Apartmanı’ndaki mekânında ağırlayan Galeri Apel, çağrısını ilk günkü heyecanıyla yineliyor.  Galeri Apel - 11 Ekim; Fransız Kültür Merkezi - 10 Ekim; Tütün Deposu - 7 Ekim