29.09.2021 - 11:22 | Son Güncellenme:
Her yaş için doğru bir İngilizce edinme motivasyonu bulunur. Bu genellikle oyun arkadaşlarıyla ve aile bireyleriyle iletişim kurabilmektir. Bu yol en doğal olanıdır ve sürekli yabancı dile maruz kalan çocuğun anadilini edinmesiyle aynı şekilde tüm yabancı dilleri edinmesi mümkündür.
Çocuk aynı anda Tayvanlı babasıyla Tayvanca, Japon annesiyle Japonca ve gittiği kreşte İngilizce konuşabilir. Bu dillerin edinimi için kimse çocuklara dilbilgisi kurallarını öğretmez, çocuklar dile maruz kalarak konuşurlar sadece ve ilk başlarda her dil edinimi sırasında eğlenceli kural hataları yapsalar da kısa sürede kurallı cümlelerle iletişim kurmaya başlarlar.
Oyunla İngilizce ya da herhangi bir dili edindirmenin mümkün olduğunu ancak önemli olanın oyun oynayan kişinin sürekli olarak o dili konuşması olduğuna dikkat çeken Yekeler, “Yani anne baba olarak bazen İngilizce bazen Türkçe oyun oynarsanız çocuğunuz yeterince uzun süre yabancı dile maruz kalmadığı için istenilen dil edinimi gerçekleşmeyebilir. Ayrıca anadil düzeyinde yabancı dil edinmemiş olan kişilerin çocukların meraklı sorularına yabancı dilde yanıtları da yeterli olmayabilir. Çocuğunuz sizinle zaten anadilinizde iletişim kuruyorsa doğduğundan beri, sonradan bunu değiştirip sizinle başka bir dilde konuşmasını sağlamanız sabır gerektiren bir süreçtir ve genellikle aileler bir noktada pes edip kendi dillerine dönerler” diye konuştu.
Mobil oyunların da dil öğretiminde faydalı olacağını aktaran Yekeler, “Burada çocuğun yaşı ve mobil oyunların o yaş için uygun olması önemli olan. Belirli bir yaşın altındaki çocukların kontrolsüz bir şekilde yabancılarla konuşabildikleri online oyunları oynaması maalesef ki travmalara kadar varan bir sürece neden olabiliyor. Ancak az önce de değindiğim gibi oyun oynamak her canlının yavrularında olduğu gibi öğrenme, deneyimleme ve hayatta kalma konusunda kendini geliştirebilme açısından çok gereklidir. Bu sırada güvenilir oyun arkadaşları ve denetimli bir ortamda oynanan oyunlar dil edinimi anlamında da çok yararlı olabilir. Bir diğer kilit unsur da süre tabii ki. Zaman kısıtlaması konulması ve her yaşa uygun yerine getirmesi gereken sorumluluklarını aksatmayacak ölçüde bu oyunları oynaması el-göz koordinasyonu açısından da yararlı olabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Tıbbın ana kuralı, tedavi ederken bir şeyi bozmamak olduğuna dikkat çeken Yekeler, “Çocuğunuzun yabancı dil edinmesi için yapacağınız şeylerin sizinle olan ilişkisini ve iletişimini bozmaması gerekiyor. O nedenle bunu bir eğlence ve doğal süreç olarak görüp baskıcı ve aceleci olunmamasını tavsiye ederim. Çocuklar tüm diğer insanlardan Türkçe geri dönüşler alırken sadece sizinle konuştuğu yabancı dilin gelişmesi daha yavaş olabilir; bu çok normaldir. Paniğe kapılmayın ve çocukların en çok ihtiyaç duydukları şey olan sevginizi gösterirken diğer ihtiyaçları olan süreklilik ve istikrarı da sağlamaya devam edin” dedi.
Seda Yekeler, ailelerin çocuklarıyla oynayabileceği örnek oyunlar hakkında ise şunları söyledi: “Salonun farklı yerlerine önceden bazı objeleri yerleştirebiliriz. Mesela kırmızı bir üçgen, sarı bir kare, lacivert bir dikdörtgen, beyaz bir yıldız gibi. Objeler görünür yerlerde olmalı. Çocuklar gezerek, görerek, dokunarak ve dinleyerek bu oyun sayesinde şekilleri ve renkleri öğrenirler. Daha sonra aynı şekillerin farklı renklerde olduğu bir oyun oynayabilirsiniz. Bu sefer mavi üçgen pembe kare gibi. Bebekler ve çocuklar için oyun oynamak hayatın kendisidir çünkü oyunla öğrenirler. Yaşlar ilerledikçe oyunlar daha kompleks olmaya başlar, mesela siz çocuğunuzdan şekli üçgene benzeyen bir nesne bulmasını istersiniz. Yaşı büyük çocuklar ise ailelerinin gözetiminde çocuklara uygun mobil uygulamalar oynayabilir. Çocuklar hem oyun arkadaşları ediniyor hem de yabancı oyuncuların kanallarını takip edip anlamaya çalışıyorlar. Burada iletişim kurdukları kişiler gerçekten yaşıtları olmalı ve süreler de kısıtlanmalı.