Özellikle kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastalarının bu dönemde risk altında olduğunu dile getiren Karakuş, sağlıklı bireylerin bile dikkatli beslenmediğinde sindirim problemleri, midede şişkinlik, ağrı, kabızlık, kalp çarpıntısı ve tansiyon yükselmesi gibi sağlık problemleriyle karşılaşabileceğine işaret etti. Kurban etini saklama yöntemleri hakkında da bilgiler paylaşan diyetisyen Karakuş, “Etler; büyük parçalar şeklinde değil kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılarak, buzdolabında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 santigrat derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede daha uzun süre saklanabilmektedir. Buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Kurban etini pişirirken haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğinin üzerinde duran Karakuş, “Etler eğer kömür ateşinde pişirilecekse, ateşten en az 15 cm yukarıda tutulmaları kanser ve kalp sağlığının korunması açısından önem taşımaktadır. Kurban Bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Bayram ziyaretlerinde ise çikolata, şerbetli hamur tatlıları yerine meyve, kuru meyve, sütlü tatlıların (muhallebi, sütlaç, kazandibi vb.) tercih edilmesi gerektiğini belirten Karakuş, asitli meşrubatlar, hazır meyve suları yerine ise açık çay, bitki çayları, ayran veya cacık tercih edilmesinin daha sağlıklı olacağını sözlerine ekledi.