21.04.2020 - 15:19 | Son Güncellenme:
Elimize ulaşan virüsün tıpkı ağız veya burun mukozamızdan girebildiği gibi gözümüzü elleyerek de solunum sistemimize ulaşabileceğini düşünen bilim insanları var. Çalışmalarda corona virüslü hastalarda değişen oranlarda gözde hafif bir enfeksiyon geliştiğini aktaran Prof.Dr. U. Emrah Altıparmak, “Bu konjonktivit diğer konjonktivitlerden çok farklı değil, gözde kısa veya uzun vadede kalıcı bir hasar da henüz bildirilmedi. Bu nedenle çok önemli görünmüyor.
Tabii ki corona virüse bağlı konjonktivitte diğer corona virüs şikayetleri tabloya eşlik ediyor. Bu nedenle konjonktivit geçiren kişilerin 'Acaba corona virüs mü geçiriyorum?’ diye endişeye kapılmalarına lüzum yok. Corona virüslü bir hastanın gözyaşı salgısına temas eden bir kişinin ellerini uygun şekilde yıkaması çok önemli” dedi.
Corona virüsün kontakt lens kullanan bir kişiye daha kolay bulaştığına dair henüz bir bilgi yayınlanmadığını ifade eden Prof.Dr. Emrah Altıparmak, “Kontakt lens kullanıcıları eğer hijyen kurallarına dikkat etmiyorlarsa, kontakt lens virüsün bulaşması için bir yol olabilir. Kontakt lens kullanıcıları eğer günlük hayatta enfekte kişilerle yakın temas halinde olan sağlık çalışanları ise, bu dönem geçene kadar kontakt lens kullanmamalarını öneriyoruz.
Ancak izolasyon halinde olan, kişisel hijyenine dikkat eden kişiler lense devam edebilir. Tabii lens kullanımı ile ilgili olarak şu kurallar her zaman geçerli: Lens eller temizken takıp çıkarılmalı, lenslere solüsyon dışında hiçbir sıvı temas etmemeli (tükürük, çeşme suyu,vb dahil), lens süreleri aşılmamalı ve gece yatarken mutlaka çıkarılmalı” uyarılarında bulundu.
“Son olarak da koronavirüs salgını nedeniyle evde izole ettiğimiz 20 yaş altındaki genç ve çocuklarımıza bazı tavsiyelerimiz olacak” diyen Altıparmak, sözlerine şunları ekledi:
Bu zorlu süreçte çok değişik bir tecrübeden geçiyorlar. Eğitim uzaktan eğitime dönüştü. Biliyoruz ki küçük yaşlarda uzun süre yakına bakmak miyop gelişmesini tetikliyor. Hatta miyop çocuk ve gençlerde miyopinin daha hızlı ilerlemesine sebep oluyor. Günlük hayatta çocuk ve gençlerimize mümkün olduğunca cep telefonu ve bilgisayardan uzak kalmalarını, günde en az 1 saat uzağa bakacak şekilde aktiviteler yapmalarını öneriyorduk ancak koşullar şimdi değişti.
Bu dönemde eğitim için mecburen bilgisayar, tablet veya telefon gibi cihazları kullanmak zorundalar. Ders dışı zamanlarda cep telefonu, tablet veya bilgisayarla geçen süreler kısıtlı tutulmalı. Günde 1 saatlerini güneş gören balkon, pencere gibi mekanlarda geçirebilir, bu sürede uzağa bakarak gözlerini dinlendirebilirler.”