Et, çok yüksek oranda kaliteli protein bulunduğu için kas kütlenizin artışını destekliyor.
Kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, mangan, potasyum, fosfor, selenyum, çinko açısından zengin olan et, 100 gr tüketildiğinde günlük selenyum ve çinko ihtiyacının neredeyse tamamını, demirin %26’sını, fosforun %38’ini karşılıyor.
Yaklaşık 200 gr et tüketildiğinde B12 vitamin ihtiyacımızın %82’si, B3 vitaminin %50’si, B6 vitaminin ise %36‘sı karşılanıyor.
Kırmızı et tüketimi, vücudumuzdaki kansızlığın giderilmesine destek veriyor.
Tavuktan %50 daha fazla oranda kırmızı ette bulunan karnosinin, oksidasyon ve glikasyonu inhibe etmenin yanı sıra; asitler, aldehitler ve ağır metalleri temizleyen, hücresel bir çöp toplayıcısı olduğu görülüyor. Antioksidan özelliğinin dışında hücreleri yaşlanmaktan koruduğu da tespit edilen karnosin, takviyesi yapılmış doku kültürlerinde, hücrelerin gençlik görüntülerini muhafaza ettikleri ve uzamış yaşam sürelerine sahip oldukları görülmüştür.
Karnosinin hücresel yaşamı uzatma yetisi, yaşlı hücrelerde bile geçerli iken, gerçekleştirilen bir çalışma, karnosin takviyesinden sonra, hücre yaşam sürelerinde %67’lik bir uzama saptamıştır. Ayrıca immune sistemi aktif ederek bağışıklık sistemini de destekliyor.
Konjuge linoleik asit, et ürünlerinde özellikle doğal beslenenlerde yüksek miktarda bulunuyor. İnsülin hassasiyetinin düzelmesini ve yağ kaybını destekliyor.
Keratin kas büyümesi ve gelişimini desteklerken, egzersiz performansını ve kaslara yüksek oranda enerji sağlayarak dayanıklılığı artırıyor.