Doğum sonrası sancıyı azaltıcı spazmolitik etkisi olan bitki, karaciğer hastalıklarının tedavisinde destekleyici olarak kullanılabiliyor. Ayrıca müshil etkisi vardır. Diyet meyvesi olarak da rahatlıkla tercih edilebilir. Pıhtılaşma arttırıcı ve kan kaybı önleyici etkileriyle gastrointestinal mukozal savunma mekanizmasını arttırıyor. Karsinojenik tümörleri azaltıyor.
Hafif astım semptomlarını gideriyor. Ek olarak epilepsi nöbetlerinde kullanılabiliyor. Gilaburu farmakolojik kullanım alanlarına ek olarak boya ve mürekkep endüstrilerinde de kullanılıyor.
C ve E vitamini açısından oldukça zengin olan meyve. Bu özelliğiyle antioksidan etki gösteriyor. Bunun yanı sıra bitkinin meyve, yaprak ve sap kısımlarında kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum, demir, bakır, çinko ve manganez gibi son derece önemli mineraller bulunuyor. Potasyum, meyvelerde oldukça yüksek olduğundan öne çıkar. 100 gram gilaburu meyvesinde 842 ila 930 mg gibi yüksek miktarda potasyum bulunması, meyvenin kan basıncını düzenleme ve kas fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olmasını sağlıyor.
Gilaburu meyvesinin yüzde 90’ı sudur. Meyvelerde vücutta enerji kaynaklarından olan sakkaroz, glikoz ve fruktoz da bulunur. Sakkaroz ayrıca kabuk kısmında da mevcut. Bunlara ek olarak meyveler birçok asit çeşidini de içinde barındırır ve bu asitlerin oranı da oldukça yüksektir. Gilaburu da asidik bir meyvedir. Dolayısıyla reflü gibi mide problemleri olan kişilerin çok fazla tüketmemesi öneriliyor.