Aşıyı virüse maruz kalmadan yaptırmanız ve koruyucu etkisini elde etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla ekim sonu-kasım başı aşının yapılması için en iyi takvimdir. Bunu Sağlık Bakanlığı takip etmekte. Bu yıl için üretilmiş aşıları tüm merkezlere iletiyor. Risk grubundaki kişilerin aşılanması sağlanıyor. Şu an bu aşılar piyasada değil. Grip atağı henüz başlamadı. Mevcut hastalarımız nezle tablosunda. Özellikle risk grubunun bu aşıları yaptırması gerekir” dedi.
Aşının yumurta kökeninden üretildiğini de belirten Uzm.Dr. Neşat Bozkurtgil, yumurta alerjisi olanları da şu sözlerle uyardı:
“Yumurta alerjisi olan kişilerin aşı yaptırmaması gerekir. Sürekli aspirin kullanan kişiler kullanmamalı ve daha önce grip aşısı yaptırıp alerjisi olduğunu bilen kişilerin aşı yaptırmaması gerekir. Yeni doğan dönemindeki 0-6 aylık bebeklere de henüz aşı yapmıyoruz. 6 ay sonrası bebeklere yapıyoruz. Bu alerjiler çok ciddi reaksiyonlar değil. Onun dışındaki basit reaksiyonlar hafif alerji tedavileriyle kontrol altına alınabilir. Vücutta kaşıntı, kızarıklık görülebilir bazen ateş yükselir. Uygulama bölgesinde ciddi kızarıklık yaşanabilir. Kişinin doktora başvurması ve alerji tedavisi alması gerekir.”
Gripte antibiyotik kullanılmaması gerektiğini söyleyen Bozkurtgil, son olarak şu uyarılarda bulundu:
"Çünkü bunlar bakteriyel enfeksiyonlar için üretildi. Virüsler için ‘antiviral’ dediğimiz farklı ilaçlar söz konusu. Antibiyotik olarak bilinen grup grip ve nezle için asla kullanılmaz. Gribi ağır geçirmesi beklenen daha önce ağır tablo yaşamış kişilerde veya hastaneye yatışı gereken kişilerde özel antiviral bir grip ilacı kullanıyoruz. Bu da ilk 48 saatte uygulanır ve hekimin kontrolünde uygulanır. Toplumun aşı konusunda tereddütleri olabiliyor. Bunların yersiz olduğu yapılan yüzlerce araştırmayla ispatlandı. Tüm dünya bu aşıları kullanıyor. Hastalığa yakalanmamız için yapabileceğimiz çok özel şeyler yok. Elimizde böylesi etkili bir silah varken aşımızı yaptıralım. Aşı tartışmalarının bize faydası yok. Hastalığın kişiye çok daha zararı var."