Editörün Seçtikleriİki Türk’ün ölümü

İki Türk’ün ölümü

22.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

İki Türk’ün ölümü

İki Türk’ün ölümü


Kışlalı, kazada kaybettiği Fransız asıllı eşi Nilgün’ü anlattığı kitapta
şu sözlerine yer vermişti: ‘Herşeyi seninle, ve bu toprakların
insanlarıyla paylaşabilmeliyim.’ Şimdi aynı toprağı paylaşacaklar...


"Ayı çok seviyorum. İki kızımdan büyüğünün adı Altınay. Küçüğünün adı Dolunay.
Bir çocuğum daha olsaydı, adını `Şinanay' koyardım!"
Her santimi dantel gibi örülmüş bahçenin ortasında yaşanan serin bir Ankara gecesi, Nilgün Hanım'ın bu sözleri üzerine kahkahalarla çınlıyor.
Nilgün Hanım, ertesi gün eşiyle tatile çıkmak üzere Alanya yoluna koyulacak. Ve bütün bozkırın aşık olduğu o kahkahalar, anımsandıkça anıların seyir defterine buruk bir tebessümle çakılacaktır. Hoca'nın kullandığı otomobil takla atmış, Nilgün Hanım kurtarılamamıştır.
Kazada yaralanan Kışlalı, bir süre tedavi gördükten sonra toparlanır. "Tanıdığımda adı Nicole"dü diye başlayan "Bir Türkün ölümü" başlıklı yazısı Cumhuriyet'te yayımlanır, o sıralarda çıkan kitabına da adını verir:
"Tanıdığımda adı Nicole'dü. Sevgisi uğruna, doğduğu toprakları, sınırsız dostlarını bırakıp Türkiye'ye geldiğinde de, adını değiştirmemişti. 25 yıllık geçmişi ile köprüleri atmış, ama adını ve dinini korumuştu. `Kışlalı' soyadını alışının ikinci yılındaydı... Altınay'a hamileliğinin de son aylarında... Gözlerinden kaşan bir mutlulukla kapıda karşılamıştı beni:
`Hem Türk, hem Müslüman olmak istiyorum. Ben Tanrı'ya inanırdım. Senin Tanrın ile benimki farklı değil ki!.. Çocuklarımız iki toplum arasında kalmamalı. Ben de herşeyi seninle, onlarla ve bu toprakların insanlarıyla paylaşabilmeliyim.'
Meğer yakın arkadaşlarımla birlikte müftüye gidip konuşmuş. İsmini bile seçmiş. Ama sabredememiş, `sürpriz'inin sonuna kadar. O gece `Kelimeyi Şehadet'i sonuna kadar ezberledi. Ertesi sabah müftünün yanından çıkarken, elinde artık `Nilgün Kışlalı' olduğunu kanıtlayan bir belge vardı."
Ahmet Taner Kışlalı, yanyana geçirdiği trafik kazasında kaybettiği Fransız asıllı eşini böyle anlatıyor. Kendisi Kültür Bakanı'yken evinin binasındaki merdivenleri sabunlu sularla silen... "Kültür Bakanı'nın Hıristiyan karısının karıştırdığı işleri" içeren iftira haberleri üzerine "Ahmet boşanalım. Benim yüzümden siyasal kariyerini yıkacaklar" diyen Nilgün Hanım'ı. "Fransız ana babanın Bordolu Türk kızı şimdi Ankara'da yatıyor. Ve benim kalbimde" sözleriyle tam dört yıl önce uğurladığı Nilgün Hanım'ı.
Yeni eş, Nilgün Hanım'ın, hayattayken "Seni Ahmet'le evlendirelim" diyecek kadar yakın olduğu Nilüfer Hanım'dır. Geçen yıl doğum aşamasında kaybedilen bebeğin ardından doğan son çocuk, dün babası bombalı saldırıda yaşamını yitirirken 29 günlüktür.
"Bir hocanın ilk görevi öğrencilerini aydınlatmaktır."
Sınıfa her girdiğinde bu sözlerinin ardından lambayı yakan Kışlalı, Fransız Siyaset Bilimci Duverger ile öğrencilik yıllarında tanışmasını anlatıyor:
"Doktora öğrencisiydim. Duverger'yi dinlemenin heyecanı içindeydim. Sınıfa takım elbiseli çok şık birisi girdi. Yanımdaki Fransız arkadaşa `Herhalde hoca bu' dedim. Bana dönüp, 'Hayır bu, okulun hademesi' dedi. Bir süre sonra sınıfa kısa boylu, tıknaz, kötü giyimli birisi daha girdi. Ben soramadım, ama yanımdaki arkadaş kulağıma eğilip, `Duverger bu' dedi."
"Bir Türkün Ölümü" kitabındaki yazılarından "Neden Uğur Mumcu" başlığını taşıyanı, yanıtı da hemen altında veriyordu:
"Uğur inançlı bir Kemalistti... Ödün vermeyen, yürekli, savaşçı bir Kemalist!"
Yanıt, Uğur Mumcu cinayetinden bugünlere uzanıp "Neden Ahmet Taner Kışlalı" sorusunu da karşılıyor!

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali
Uzun süredir tedavi görüyordu! İşte Kadir İnanır'ın son hali

Cadde | 11.05.2025 - 17:30

Uzun süredir tedavi gören usta sanatçı Kadir İnanır'ın son hali ortaya çıktı.

Yazarlar