Başarılı bir şekilde güzel bir üniversiteden mezun oldunuz veya işinizi kurarak hayata adım attınız, kendinizi fark ettirdiniz, aldığınız terfi veya kurduğunuz şirket ile bireysel çalışmalarınızı geride bırakarak artık yönetici veya patron oldunuz.
Zekanız, çalışkanlığınız, başarılarınız ve hırsınız sizin yükselmenize, şirketinizin tercih edilmesine fayda sağlayabilir ancak sahip olduğunuz bu artıların ekip yönetiminde ve ikili ilişkilerde size fayda sağlamadığını gördüğünüzde; sıradan bir yöneticiliği gerçek bir liderliğe dönüştürmek için atacağınız en önemli adım duygusal zekanızı geliştirmektir.
DUYGULARINI YÖNETEMEYEN HAYATINI YÖNETEMEZ
Analitik zihninizin, bireysel çalışma alışkanlıklarınızın ve alanınızda en iyi olduğunuz düşüncesinin yansıması olarak ekibinizi, çalışma arkadaşlarınızı küçümsediğiniz, söylediklerine önem vermediğiniz, sözlerini kestiğiniz, dürtülerinize yenik düşerek onlara karşı sesinizi yükselttiğiniz, öfkeli davranışlar sergileyerek toplantı salonunu terk ettiğiniz, özel hayatınızın mutsuzluğunu yansıttığınız, beklentileriniz gerçekleşmediğinde öfkeye dönüşen hayal kırıklıklarınızın acısını çıkarttığınız, saatler süren trafikten kaynaklanan stresinizin bedelini ödettiğiniz oldu mu hiç?
Duyguları anlama ve ilişkileri yönetme yeteneği olan duygusal zekanızı, gerçekten istediğinizde, zaman ve emek verdiğinizde kaç yaşına gelirseniz gelin geliştirmeniz mümkün. Duygusal zeka gibi soyut bir kavramı biraz daha somutlaştırmak ve dönüşüme nereden başlayabileceğiniz hakkında yol göstermek için bileşenlerini, yetilerini sıralamak istiyorum;
Özfarkındalık
Özyönetim
Motivasyon
Empati
Sosyal Beceriler
ÖZFARKINDALIK
Karşılaştığı sorunlar üzerinde aynı yöntemleri uygulayarak farklı sonuçlar almaya çalışan, güçlü ve zayıf yönlerini analiz edemeyerek mükemmel olduğuna inanan yöneticilerle çalıştınız mı hiç? Veya siz hiç bu şekilde davrandınız mı? Özfarkındalık, insanın sahip olduğu duyguları, güçlü yanları, zayıf yanları, güdüleri, inançları keşfetmesi ve diğer insanlar üzerindeki etkilerinin fark etmesidir. Özfarkındalığı yüksek olan insanlar gerçekçi değerlendirme yeteneğine, özgüvene ve bu özgüvenden kaynaklı keyifli bir mizah anlayışına sahip olurlar.
Özfarkındalık sayesinde kendine ve diğer insanlara karşı objektif olan bireyler güçlü yanlarından destek alarak başarılarına başarı katarlar. Aynı zamanda bu kişiler kendilerini iyi tanıdıkları için yaşamları boyunca verdikleri kararlar, sahip oldukları değerlerle daima uyum içindedir. Pişman olmazlar, keşke demez, kendileriyle çelişmezler bu sebepler doğrultusunda çalıştıkları kişilerin güvenlerini ve saygılarını kazanırlar.
ÖZYÖNETİM
Ofis içerisinde veya toplantı anında dürtülerine yenik düşerek bağırmaya başlayan, öfkeyle hareket eden, elindeki dosyaları fırlatan, ekibine hakaretler eden, kapıyı çarpıp çıkan bir yönetici ile hiç çalıştınız mı? veya siz hiç bu şekilde davrandınız mı?
Geçmişten getirdiği aktarımların, inançların, korkuların, kişiselleştirdiği davranışların, yönetilemeyen öfkenin, ses yükseltmenin herhangi bir fayda sağlamadığını keşfeden birey, özyönetim konusunda kendini geliştirerek duygularının ve dürtülerinin kendisini yönlendirmesine izin vermez. Çatışma esnasında, gerilimin arttığı durumlarda farklı yaklaşımlar geliştirerek makul ve mantıklı bir şekilde durumun üstesinden gelir.
Aceleci, davranmaz, sıcağı sıcağına karar vermez, esnektir, nedenler hakkında etraflıca düşünür. Sıradan bir yöneticinin duygusal zekasına katkıda bulunarak liderliğe taşıyan bu özellik sayesinde ekibi, çalışma arkadaşları bu kişinin tutarlı bir insan olduğuna inanır ve güven duyarlar. Özyönetim becerisine sahip kişiler konuyu tüm yönleriyle ele alır, yargılamaz, paniğe kapılmaz, değişimlerden korkmazlar çünkü korkularını nasıl yöneteceklerini bilirler. Özfarkındalıkları sayesinde tanıdıkları duygularının ve dürtülerinin kendilerini yönetmesine izin vermeden durumu analiz eder.
MOTİVASYON
Para, güç, statü, popülarite motivasyon kaynaklarınızı oluşturabilir ancak gerçek bir liderler için motivasyon, başarma arzusuyla hareket ederek yorulmadan çalışmak, öğrenmek ve hedeflerin peşinden tutku ile koşmaktır. İşleri daha iyiye götürmek, rakamları zirveye taşımak için bitmek tükenmek bilmeyen enerji ile çalışmak ve yapılan işten keyif almaktır. Motivasyonun benim için tanımı ise; güne heyecanla uyanarak başlamaktır çünkü heyecanınız yoksa amacınız da yok demektir.
EMPATİ
Empati, karşınızdaki kişinin duygusal yapısını anlamak, analiz etmek ve yürütülen süreçler içerisinde o kişinin duygusal tepkilerini hesaba katma yeteneğidir. Odağınızı kendi üzerinizden çekerek yaşam içinde çeşitli süreçlerden geçen çalışma arkadaşlarınıza yönlendirdiğiniz takdirde aslında empati yeteneğinizi geliştirmek için ilk adımı atmış olacaksınız.
Duygusal zekanın bileşenlerinden biri olan empatiyi iş hayatına kattığınızda çalışanlarınızın başarılarının ve kuruma bağlılıklarının arttığını gözlemleyerek ekibinizi çok daha efektif bir şekilde yönetebileceksiniz.
SOSYAL BECERİLER
Bireyler arasında kurulan sağlıklı iletişim, içinde bulunulan çevreye sağlanan uyum, çatışmaların üstesinden gelebilmek, kişinin kendisi ve etrafındaki insanlar için yararlı davranışlar sergileme yeteneklerinin tamamı sosyal beceri olarak tanımlanmaktadır.
Sağlıklı iletişim kuramayan, çatışmaları yönetemeyen, gerilimleri zirveye taşıyan, herhangi bir konu ile ilgili ekibini ikna etmekte yetersiz kalan bir yönetici diğer insanlar tarafından örnek alınarak takip edilmez.
Özfarkındalık ve özyönetim ile duygularının analizini iyi bir şekilde yapan ve kontrol edebilen bireyler, başkalarının da duygusal yapılarını anladıkları ve empati yapabildikleri için sağlıklı iletişimler kurarlar, ortaya çıkan çatışmaları ve tartışmaları başarı ile yönetirler. Karşısındaki kişilerin değerlerini keşfetmek, ortak payda yaratmak, ve yakınlık kurmak konularında becerileri oldukça kuvvetli olan bu bireyler ilişkilerini ustalıkla yöneterek, karşılarındaki kişileri kolaylıkla ikna ederler. Yönlendirilemezler, yönlendirirler.
YÖNETİCİ KOÇLUĞU DESTEĞİ İLE DUYGUSAL ZEKANIZI GELİŞTİRİN
Gücünün ve sınırlarının farkında, aksiliklerin, başarısızlıkların üstesinden gelebilen, dürtüsel davranışların etkisi altında kalmadan duygu ve düşüncelerini gözlemleyerek bilinçli davranışlar sergileyen, güven verici, yakınlık sağlayıcı, çalışanlarının kendisine gönülden bağlı olduğu bir yönetici olmak ve yöneticiliği liderliğe taşımak için yapmanız gereken; özfarkındalık, özyönetim, motivasyon, empati ve sosyal beceri yetileriniz üzerinde bireysel çalışmalar yapmak ve yönetici koçluğu desteği alarak duygusal zekanızı geliştirmektir. Unutmayın, duygularını yönetemeyen hayatını yönetemez.
İlişki Yaşam ve Yönetici Koşu Ayşen Tek,