İlk hedefimiz estetik

İlk hedefimiz estetik
Eşinden, sevgilisinden ayrılan kadın eskiden kuaförüne giderdi; şimdi estetikçisine koşuyor.. İşte, her yönüyle 'suni güzellik' dosyası...
Doktor Beni Baştan Yarat
Leyla Ataman Dilek - 1

Ne ekonomik kriz, ne de zamlar kadınların temel içgüdüsü güzelleşmeyi engelleyebiliyor. Memurundan, öğrencisine, ev hanımından, çalışan kadınına, tesettürlüsüne kadar Türk kadını estetiği seviyor ve bu uğurda hiçbir fedâkarlıktan kaçınmıyor.
Bu, bir görüşe göre İspanya, İtalya gibi Akdeniz ülkeleri ve Brezilya gibi sıcak ülke kadınlarının tipik karakteri. Ya da her kadının doğal 'güzel olma' içgüdüsü. Kadınların yaptırdıkları göğüs ve liposuction ameliyatlarının ardından plajlarda daha güvenli dolaştıkları inkar edilemez. Dizimizi hazırlarken tespit ettiğimiz bir başka gerçek daha var. Bir kadın estetik olmayı kafasına koymuşsa bu arzusunu yapmaktan onu hiç kimse alıkoyamıyor...

Örgüyle estetik parası
İstanbul'un kenar semtlerine kadar ulaşan estetik merkezlerinin bile hiç boş kalmaması, bu tezi sonuna kadar doğruluyor.
Bu bölgelerde oturan genç kızlar, artık çeyiz değil estetik parası biriktiriyor. Giyecekten, yiyecekten artırılanlar bu merkezlere yatırılıyor; burun kalça, göğse çekidüzen veriliyor. Estetik ameliyatların lüks olmaktan çıktığını söyleyen Europlast Estetik Merkezi uzmanlarından Op. Dr. Zafer Atakan da, estetik için bıçak altına yatmanın tamamen kişinin psikolojisiyle ilgili olduğu görüşünde. Atakan'ın bu konu ile ilgili tespitleri şöyle:
"Varoşlardan en üst gelir tabakasına kadar her gelir grubuna mensup kadın estetik oluyor. Hatta örgü, dantel örüp ameliyat parasını denkleştiren var. Eşinden ayrılan, terk edilen kadınlar eskiden kuaförün yolunu tutardı, şimdilerde estetik yaptırmayı tercih ediyor. Bazı tesettürlü kadınlar kocaları karşı çıktığı için yaptırdıkları estetiği saklıyor. Lazerle yüzünü gerdiren kadın, yüzünde oluşan kızarıklığı kocasına 'düdüklü tencere patladı' diye açıklıyor."

Gizli kral: Botox
Kadınların en iyi saklayabildikleri estetik yöntemi Botox, kırışıklıkların düzeltilmesinde kullanılıyor.
Çantasına koyduğu iğne ile doktorun yolunu tutacak bir kadının bu yöntem için harcayacağı zaman dilimi en çok 15 - 20 dakika. Botox, yani botilinyum toksini ile ilerleyen yaşla birlikte yer çekimine direnci azalarak kayan kaslar yukarı çekiliyor ve böylece kırışıklıklar gideriliyor. Bozulmuş yiyeceklerdeki zehirleyici maddeden elde edilen botox, şu an kozmetik tıpta yoğun olarak kırışık açıcı ve gençleştirici biçimde uygulanıyor. Sadece iğne ile uygulandığı için estetik cerrahiden daha fazla ilgi görüyor ve hiçbir iz bırakmıyor.
Botox'u en çok göz çevresinde kullandıklarını belirten Op. Dr. Zafer Atakan, uygulama yöntemini şöyle özetliyor:
'İlk uygulamanın ardından 3'üncü ayda, ardından 6 ay sonra, bir yıllık periyotlarda yaptırılacak botoxun etkisi yıllar boyu devam eder. Kadınların göz çevresinde kaz ayağı dediğimiz kırışıklıklar çok sık oluşur. Sırf bu bölge için klasik germe ameliyatını uygulamak çok gereksiz. Bu bölgelere çok pratik olan Botox'u öneriyor ve uyguluyoruz.'

Ağrısız 'lipostructure'
Estetikte en çok kullanılan bir başka yöntemi, Onep Plastik Cerrahi Merkezi sahibi Prof. Dr. Onur Erol anlatıyor.
Yüzde kontür denen çizgilerin yaşlanma ve güneşe bağlı daha belirgin hale geldiğine dikkat çeken Prof. Erol, deri içindeki dokuların zamanla eriyip yıprandığını, yüzdeki çökme ve çizgilere karşı 'lipostructure' adı verilen yöntemi uyguladıklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor:
'35 yaşından sonra kadınların göz çevresi kırışmaya başlıyor, 40'lı yaşlarda mutsuzluk veriyor. 50'li yaşlara gelindiğinde ise özellikle birden fazla doğum yapan, kilo alıp veren veya çok spor yapmış bayanlarda cilt çabuk sarkıyor. Kadın kendini daha genç hissederken, yüzü yaşlı görünüyor. Uyguladığımız yöntemle bayanlara genç bir görünüm kazandırıyoruz. Bir nevi hücre nakli; karın, kalça veya bel bölgesinden hücre bakımından zengin yağları alarak, yıkayıp hastanın yüzüne enjekte ederiz. İğne ile alınıp iğne ile verildiği için pratiktir, yurtdışında da çok benimsenerek uygulanıyor.'

Ve ‘Doku kokteyli’
Prof. Erol, diğer bir estetik yöntemi olan 'Doku kokteyli'ni de anlatıyor:
'Bu operasyonda ise vücuttan bir parçanın kesilmesi gerekir. Örneğin karın germe ameliyatından artan parça ile kadının yüzüne doku kokteyli yapılabilir. Bu karışımın içinde derinin dermis tabakası, dermis altındaki zarlar, kas parçaları ve bir miktar vücut yağı vardır. Deri zarları, kas parçaları ince ince doğranır, mükemmel bir karışım elde edilir. Daha kalıcı, yüzde 95'i emilmeden yüzde kalır..'

Öğrenci bile yaptırıyor Estetik yaptırma yaşı her geçen gün düşüyor. Öyle ki, uzmanların kapısını aşındıranların arasında öğrenciler de var. Prof. Dr. Onur Erol, eylülün öğrencilerin estetik yaptırma dönemi olduğunu belirterek şunları söylüyor:
'En çok burun ameliyatı oluyorlar. Fazla yağlarını aldırmak isteyen ve silikon meme yaptıran öğrenciler de var. Okula yeni bir fizik ve kendine güvenle başlamak isteyen üniversitelilerin yoğun ilgisi var.'
Estetik yaptıranlar sıralamasında öğrencileri işkadınları ve işadamlarının izlediğini belirten Prof. Dr. Erol, sözlerini şöyle sürdürüyor:
'Bunlar ne isteğini tam olarak bilen, söyleyen, bilinçli gruptur. İş kadınları en çok liposuction, meme şekillendirme, kaş asma, şakak germe ve ameliyatsız estetik dediğimiz dudak dolgunlaştırması yaptırıyor. İşadamları ise karın, bel liposuctionu, göz kapağı ve şakak germe ameliyatları yaptırıyor. 3. sırada ev kadınları var ki, onlarda da doğum sonrası vücudu şekillendirme ameliyatları olan meme dikleştirme, karın germe, liposuction talebiyle geliyorlar.'

Yarın
• Silikondan korkanlara müjde
• Kendi derinizden silikon
• Nerelerden yağ emdirilir?
• Hangi yöntem daha başarılı?



YAŞAM