Editörün SeçtikleriKartpostal tatil köyü

Kartpostal tatil köyü

03.07.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kartpostal tatil köyü

Kartpostal tatil köyü

Kartpostal tatil köyü
Rakım 1700, ulu çam ağaçları, yeşil çimenler ve şirin tahta yayla evleri... Ne demeli, gidip Zigana'yı görmeli...

TÜRKİYE topraklarının yüzde altısını kaplayan; güneyinde Gümüşhane, batısında Giresun, doğusunda Rize şehirleriyle çevrili olan Karadeniz'in bir güzelliği Trabzon. Ve biz bu güzel şehirde biraz Trabzon'dan uzaklaşıp, ufaktan Gümüşhane sınırlarına da giriyoruz.
Turnagöl ve Hamsiköy'ün inanılmaz doğa güzelliklerini geride bırakıp, kapı komşu Zigana Yayla Tatil Köyü'ne geliyoruz.
Rakım 1700 ve tertemiz bir hava hemen yüzümüze çarpıyor. Çam ağaçları ulu mu ulu, yeşil çimenler dağların zirvelerine ulaşıyor. Ya şirin tahta yayla evlerine ne demeli. Hepsi doğayla uyumlu, hepsi birbirinden güzel; kartpostal gibi karşımızda duruyor.
Köyün orta yerindeki tahta kaplı büyük lokantanın bacasından dumanlar çıkıyor. Ortadaki dev şömine o koca salonu sıcacık yapmış. Masaya oturduğumuz zaman yanımıza, bu güzel tesisin sahiplerinden Hamsiköylü Dursun Pervanlar geliyor.
Dursun Bey tipik Karadenizli. İnatçı mı inatçı, tuttuğunu koparan cinsinden.
Hayallerini sorduğumuz zaman eski öğretmen Dursun Bey soluksuz konuşmaya başlıyor.
"Yeni yapılanlarla birlikte yayla evlerinin sayısı 40'a ulaşacak. Derenin kenarına iki katlı otel yapacağız. İçinde sağlık merkezi, disko, bar, garaj da olacak. Ama hepsi yayla mimarisine uygun, üstleri tahta kaplanacak. Bir de minik kayak pisti yapacağız."
Yayla turizmini geliştirmek için elindeki tüm olanakları kullandığını söyleyen bu inatçı Karadenizli devletten kredi almadıklarını açıklarken kırgınlığını da sıralamadan geçemiyor: "Devlet nakit teşviği kaldırdı. Şimdi fatura karşılığında yüksek faizli kredi veriyor. Kim bu yükü kaldırabilir? Ama biz yine de bu işi sonuna kadar götürmeye kararlıyız."
Hükümetler de, turizm bakanları da "yolcu". Ama geriye hep bu inatçı Karadenizli gibi "hancılar" kalıyor; Kimi Turnagöl'de, kimi Zigana'da, kimi Ayder'de, kimi Anzer'de, kimi Uzungöl'de, kimi Çamlıhemşin'de...
Hep Akdeniz'e, hep Ege'ye. Biraz da Karadeniz'e "şevkat" diyoruz.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yeni günle kucaklaşıyoruz. Gecenin ayazı yerini masmavi bir havaya bırakmış. Yemyeşil doğada sadece kuş ve su sesi duyuluyor...

Köy tereyağı, bal, yumurta ve sütten oluşan kahvaltımızı ettikten sonra köyleri, yaylaları dolaşmaya başlıyoruz.
Önce Zigana'nın çok yakınındaki Balahor köyü. Eski Rum köyünden geriye 8 sağlam ev kalmış. 200 yıllık işlemeli çeşme her ne hikmetse yıkılıp, taşları ve sütunları evlerin basamaklarına ya da dış duvarlarına "konuk" olmuş. Kimbilir, diğer işlemeli parçalar da un ufak edilip, evlerin harcına bile karıştırılmış!
Kırlar yabani orkide, hanımeli, sümbül çiçekleri ile kaplı. Derenin üst taraflarında Komata köyü... Karlı dağlara yaklaşırken serin hava yüzümüzü yalayıp, geçiyor. İstavroma köyüne geliyoruz. İnsanları sıcacık, kaçı göçü yok. Hemen bir ikramda bulunmak istiyorlar. O sırada minik İsmail ile Tutku, yeni doğan buzağı "Coşkun"un arkasından koşuyor. Biraz "engebeli" yollardan geçiyoruz. Hatta karşıdan ender bile olsa bir vasıta geldiği zaman geri geri gidip, yol veriyoruz. Ormanın bittiği yerde rakım 1900'e çıkıyor. Sığıntaş yaylasında manzarayı seyrediyoruz.
Dereler, çağlayanlar ve ormanla kucaklaştığımız noktada tekrar Zigana'ya dönüyoruz.

Bu kez yolumuz Gümüşhane'ye bağlı Gümüşkayak tesislerinin yanından Ayaser, İstavriye, Acısu, Camiboğazı yayları ve Sümela'ya ulaşmak.
Önce biri 850, diğeri 450 metre pisti olan Gümüşkayak tesislerine geliyoruz. Kartal yuvası gibi olan bu güzelim yer eskiden köhneydi. Belli ki sahip değiştiği için bina toparlanıp, yeniden hizmete açılmış.
Tesisin sahibi Kemal Eraydın da bürokrasiden şikayetçi. Çevre düzenlemek için proje hazırlamış ama bayındırlıktan ses çıkmamış. Doğru dürüst işlemeyen telefonlar için müracaat etmiş, duyan olmamış. Binanın üstüne bir kat çıkmak isteyip, üstünü tahta kaplamak istemiş o da cevapsız kalmış.
"Ümitsiz değilim" diyor Kemal Bey: "Kat izni vermezlerse bağımsız bir bina, açık hava kahveleri, yürüyüş parkurları yapacağım. Bu eksikleri tamamladıktan sonra Trabzon ve Gümüşhane'ye bir saat uzaklıkta olan bu güzel yere kim gelmez ki?"
Dedik ya çalışkan Karadeniz insanının inadı bu. Azmin elinden hiç birşey kurtulmaz. İş ki bürokrasi engel çıkarmasın!
Artık Gümüşkayak tesislerinden ayrılıp, Acısu'ya doğru gidiyoruz.
Önce papatyalarla kaplı Ayaser yaylası. Ardından karla kaplı tepeler. Büyük bir "naylonu" kızak yapan köyün kızları yaz ortasında karda kaymanın tadını çıkarıyor...
Kıvrıla kıvrıla inen bir yolun sonunda Acısı yaylasına ulaşıyoruz. Derenin kenarıdaki tesisin yanında "silah atılmaz" levhası. Her taraftan suların aktığı dağlarda yayla evleri. Kimi ineği otlatıyor, kimi örgüsünü örüyor. Çocuklar da top peşinde...
Nihayet Camiboğazı'na ulaşıyoruz; demek Sümela'ya çok az aldı. Hava buz gibi ama çok diri.

Camiboğazı büyük bir yayla. Kasap, bakkal, pansiyonun yanında PTT bile var. Yaylacılarla sohbet edip, çaylarını içtikten sonra Sümela'ya doğru inişe geçiyoruz. Kırlarda yine Karadeniz kızları; bu kez ot değil tezek topluyor. Belli ki kışa hazırlık var.
Derin vadiler, çam ağaçları ve bir kayanın tepesinde Sümela Manastırı tüm haşmetiyle karşımıza çıkıyor.
İki katı teras olmak üzere altı katlı, 72 odalı manastır zamana ve insan tahribatına yenik düştüğü için geride ne doğru dürüst bir fresk, ne odalar kalmış. Her kattaki 8 odada Meryem, Hristiyan azizleri ve İncil'de geçen birçok olayı resmeden fresklerin üstü yeril yabancı turistlerin imzaları ile "süslenmiş."
Bu görkemli manastırı gezdikten sonra sonra Maçka üzerinden Trabzon'a ulaşıyoruz.
Yarın: Uzungöl ve Sultan Murat

Trabzon'a gittiğiniz zaman merkezde kalmak isterseniz size yeni yapılan ancak biraz pahalı olan Zorlu Grand Otel'i öneririm. Tel: 0 462 326 84 00. Bunun dışında Usta Otel 326 57 00, Horon Otel 326 64 55, Özgür Otel 326 47 03 tertemiz ve iyi hizmet veriyor. Uzunkum mevkiinde ise Aksular Otel 230 11 30, Sümela yolunda Çoşandere Pansiyon 531 10 24'de kalabilirsiniz.
*Zigana Yayla Tatil Köyü dinlenmek için en ideal tesis. Çam ağaçlarının arasında, alabalık havuzlarının olduğu bu keyifli tatil köyünde yayla mimarisine uygun tarzdaki tahta evler iki katlı. Başta alabalık olmak üzere yöre yemekleri ve meze çeşitlerinin bol olduğu tesiste lezzet de mükemmel. Tel: 0 462 542 61 15
*Zigana Yayla Tatil Köyü'ne 5 kilometre uzaklıktaki Gümüşkayak tesislerinde hem kayak yapabilir hem de konaklayabilirsiniz. Odalar temiz, duşlu tuvaletli. Tel: 0 456 611 31 11.
*Yayla turunuzun sonunda, derenin kenarındaki Acısu tesislerinde kalabilirsiniz. Tel: 0 462 531 12 28. Camiboğazı'nın 10 kilometre ötesinde, Kurtdere yaylasında Dilaver tesisleri kaloriferli. Her iki tesiste konfor aramayın, olanla yetinmek zorundasınız. Tel: 0 456 531 12 27.



Vücut Kitle İndeksi Hesaplama

Sağlığınızı kontrol altında tutmak için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplama aracını deneyin!

VKİ HESAPLA
KEŞFETYENİ
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları

Cadde | 06.06.2025 - 07:41

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte birçok ünlü isim sezonu açtı. Ayrılık iddialarında yer alan Cemre Baysel'den Yunanistan'a giden Afra Saraçoğlu'na kadar... İşte ünlü isimlerin plaj tarzı.

Yazarlar