Kızı Deniz'in 5'inci yaş gününü göremedi

İşe ve spora olan tutkusu onu, 8 Nisan'a kadar ekranlarda tutmayı başardı... Önceki gün ölüm haberi üzerine internet sitelerinde yer alan taziye mesajlarında şu da not düşülmüştü: "Kanser hastaları için büyük bir moral kaynağıydı. Çünkü o her şeye rağmen ekranda, bizimleydi." Türk halkına buz pateni ve atletizmi sevdiren Kenan Onuk, spor basınında kendi ekolünü yaratan ender isimlerdendi. Onu sadece ekranlardan tanıyanlar için akla hemen, 'beyefendi' kelimesini getiren bir 'spor adamı'ydı... Oysa Onuk, caz tutkusu, klasik müzik ve opera düşkünlüğü, fanatikliğini çok az belli ettiği Fenerbahçe sevdasıyla da biliniyordu. İlk başlarda çocuk istememesine karşın Onuk, Handan Hanım'la tanışıp evlendikten sonra çocuk sahibi olmaya karar verdi. Eşinin hamile kaldığını öğrendiğinde de sevince boğuldu. Ancak bu mutluluk hastalık haberiyle gölgelendi. Çünkü kısa bir süre sonra Onuk'un şikâyetleri arttı ve hastalığının adı kondu: Kanser...Onuk, onu sevenlerinden ayıran kanser hastalığının varlığı ile 'baba olacağı'nı aynı dönemde öğrendi. Ve o dönemde Onuk'u hayata bağlayan, kızı Deniz oldu.Dün kızının yaş günüydü. Ama o; Deniz'in 5. yaş gününü kutlayacağı 12 Temmuz'a bir gün kala, 51 yaşında hayata veda etti. O mutlu haberin ardından... Kenan Onuk'un hastalığı süresinde onu hiç yalnız bırakmayan 25 yıllık yakın arkadaşı Yenişafak gazetesi spor yazarı Hürol Bilal, o günleri şöyle anlatıyor:"Kenan, kızı olduktan sonra tamamen değişti. Bütün hayatı kızıydı. Bana sonra hak verdi. 'Çok haklıymışsın, çocuk bambaşka bir şey. Niye bu kadar geç kaldım?' derdi. Kızı ve eşiyle birlikte dünyayı dolaşmayı, onlarla her yeri görmeyi çok isterdi." Kenan Onuk'un en büyük moral kaynaklarından biri de Fenerbahçe'ydi... Arkadaşı Bilal bu konuda da "Koyu Beşiktaşlı olmama rağmen, Kemal'in hastalığında gittiğim Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarında, sırf o üzülmesin, sevinsin diye Fener yenince hiç üzülmedim" diyor. 'Kızına hayrandı' Hürol Bilal, çok sevip erken kaybettiği arkadaşına yakınlığını şu sözlerle de belirtiyor: "Yaklaşık 25 yıldır tanıyorum Kenan'ı. O zaman TRT'deydi. Asıl samimiyetimiz 1984 olimpiyatlarında oldu. ATV ve Show TV'deyken de arkadaşlığımız ilerledi. NTV'nin kuruluşundan beri de birlikteyiz. Ondan sonra hiç kopmadık. New York'ta 55 gün boyunca sabahtan akşama kadar onunla kaldım. Canı bir gün patlıcan oturtma istedi. Dostlarımızdan tarifini alıp yaptım. Çok sevinmişti." 'Patlıcan oturtma yaptım' Kenan Onuk, kanser teşhisinin konulduğu 2001'de, önce Ankara Güven Hastanesi'nde bir ameliyat geçirdi. Daha sonra kemoterapi ve radyoterapi gördü. Sporu ve sanatı ihmal etmedi Kemoterapi sırasında bir doktorunun önerisiyle ABD'ye gitti; New York'ta Sloan Cattering Kanser Merkezi'nde kemoterapi ve radyoterapi gördü. 2 ay boyunca hem tedavi oldu, hem de kenti gezip konserlere gidiyordu. Arkadaşı Hürol Bilal, Onuk'un caz ve klasik müzik tutkusunu şu sözlerle özetledi: "Evinde en az 5 bin CD'si vardır. Caz, klasik müzik ve operaya çok düşkündü. Evindeki ses sistemi bulunmazdır. ABD'de tedavisi sürerken bile bol bol caz bara, klasik müzik konserlerine gitti."Bilal, Onuk'un hastalığı ile baba olacağı haberini öğrendiği dönemi ise şöyle anlatıyor: "Çok üzülmüyor, ameliyat sonrası düzeleceğini tahmin ediyordu. Zaten ameliyatın ardından 2 yıl boyunca bir şey olmadı. Ancak 2004'te hastalığı metastaz yaptı. Karaciğerinden de 2 kez ameliyat oldu. Daha sonra Avusturya'ya gidip alternatif tıbba başvurdu ve yarar gördü. Ama hastalığı akciğerlere ve beyne sıçradı." Alternatif tedavi de gördü Kenan Onuk'un, kalın bağırsak kanseriyle başlayan hastalığı karaciğer ve beyne metastaz yapmıştı. Son 4-5 aydır tedavisinin takibini yapan Acıbadem Hastanesi'nden Prof. Dr. Nurdan Tözün, "Kenan Bey, her zaman gülümsemesini, nezaketini, iyi niyetini ve kibarlığını korudu" diyor. Tözün de Onuk'u şöyle anlatıyor: "Bizimle konuşurken hep iyimserdi. Belli etmemeye çalışıyordu. Bir tek gün bile şikâyet ettiğini duymadım. Ömrümde bu kadar nazik bir insana çok az rastlamışımdır. Doktorunu üzmemek, moral vermek için 'İyiyim' diyen biriydi. Zor bir hastalıkta kibar, olgun ve bilgece davranabilen biri olarak hatırlayacağım her zaman onu." Doktoru: Hiç yakınmadı