Yaşam döngüsünde beslenme, genetik farklılıklar ve yaşam tarzı gibi etkenler hepimizin farklı yaşlanmasına neden oluyor. Yaş aldıkça cildimizde kırışıklıklar ve deformasyonlar oluşuyor, hücrelerimizin de yavaşlaması ile kolajen ve elastine üretimi azalıyor. Bu nedenle özellikle menopoz döneminde, ortalama 45 yaşından itibaren cildin daha fazla bakıma ihtiyacı vardır. Bu haftaki köşe yazımda menopoz döneminde sağlıklı bir cilt için neler yapmamız gerektiğini anlatacağım.
Kadınlar yaşamlarının en az 20 yılını menopozda, yani başka bir deyişle hormonal eksikliklerle geçirir. Bu dönemde yumurtalarının azalması ile kadınların vücutlarında değişiklikler ortaya çıkar. İlk etkisi cilt kuruluğu olarak kendini gösterir. Bununla birlikte yüzde kıllanmada artış, kasık ve koltuk altı kıllarında incelme, saç dökülmesi, cilt lekelerinde artış, mevcut benlerde koyulaşma gibi değişimler gözlenir. Bu dönemde östrojen ve progesteron hormonlarında azalma, ciltte yaşlanma belirtilerini de tetikler. Yaralar daha geç iyileşir, cilt alerjik hastalıklara karşı daha duyarlı hale gelir. Östrojen hormonunun azalması ile cildimizde üretilen kolajen miktarı da azalır. Menopozdan 5 sene sonra cilt, yüzde 30 oranında kolajenini yitirir. Deri incelir ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Boyun, yanaklar ve çenede sarkmalar olur, ince çizgiler ve derin kırışıklıklar belirginleşir. Cilt hücrelerinin sentez yapımı yavaşlar ve bu nedenle hücre yenilenmesi azalır.
Cildin yapısını oluşturmak ve kan pıhtılaşmasına yardımcı olmak gibi önemli rolleri olan kolajen, vücudumuzda en bol bulunan proteindir. Kemiklerin, cildin, kasların, eklem bağları ve kirişlerin esas yapı taşı kolajendir. Bol miktarda kolajen içeren paça ve kemik suyu çorbasının sağlık üzerine olumlu etkileri yıllardır iddia ediliyor. Ancak, bu konuda yapılmış bilimsel bir araştırma sonucu bulunmuyor. Kelle paça ve işkembe çorbaları yağ ve kolesterol içerir. Bu nedenle özellikle kalp ve damar hastalığı olanlarda bu çorba oldukça risklidir. Kelle paça çorbası aynı zamanda kalori miktarı da fazla olan bir besindir. Bu sebeple kilo problemi olan kişilerin paça çorbasını çok sık tüketmelerini önermiyoruz.
Vücudumuz doğal olarak zaten kolajen üretir; ancak yaşlandıkça bu üretim azalmaya başlar. Kolajen yapımı kadar, onu yıkımdan korumak da önemli. Şeker, stres, sigara, kolajen üretimini yavaşlatır. Vücudumuz kolajen üretirken ve alınan kolajeni emerken yüksek oranda C vitaminine ihtiyaç duyar. Portakal, limon, kivi, greyfurt gibi meyveler vücudun kolajen üretimini destekler. Bu meyveler ayrıca, kırışıklıkların oluşmasını önleyen antioksidanlar da içerir. Aynı zamanda yumurta akı, buğday rüşeymi, süt ürünleri, sakatat, susam, kakao, kaju fıstığı ve mercimek tüketimi kolejen üretimini destekleyen diğer besinlerdir.
Menopoz döneminde hem deri kalitesini artırmak hem de sarkmaları, kırışıklıkları azaltmak için çeşitli işlemler de yapılabilir. Kırışıklıkların azaltılması için lazer ağı uygulamaları, botox ve dolgu enjeksiyonları ile yaşınızdan daha güzel ve canlı görünebilirsiniz. Cilt kalitesini artırmaya yönelik PRP, somon DNA, nem aşıları, vitamin enjeksiyonları uygulamak ve Kök Hücre Tedavisi, menopozun cilde olumsuz etkilerini en aza indirmeye yardımcı olacak uygulamalardır. Ayrıca altın iğne radyofrekans, lazer uygulamaları ve lazer ağı ile cilt sıkılaşması sağlamak mümkün.
Op. Dr. Evrim Uçkunkaya Sosyal medya hesapları
Facebook: drevrimuckunkaya
Instagram: druckunkaya
YouTube: druckunkaya