Yağ enjeksiyonu ile doğal güzellik

Vücudumuz zamanla yer çekimine yenik düşmeye başlar ve diriliğini yitirir. Genetik etkiler, beslenme ve spor alışkanlıklarına göre bazı deformasyonlar oluşur. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri de cilt altı yağ dokusunun azalmasıdır. Yağ dokusunun azalması, vücutta en çok meme ve kalça gibi yağdan zengin olan bölgelerde kendini gösterir. Buna karşın kişinin kendi yağları kullanılarak gerçekleştirilen Yağ Enjeksiyonu Uygulaması ile bu sorunları ortadan kaldırmak mümkündür. Bu haftaki yazımda herhangi bir yan etkisi olmayan, alerji riski taşımayan, bu özellikleriyle de son derece doğal bir çözüm olan Yağ Enjeksiyonu Uygulamasını ve bu uygulamanın başka hangi alanların tedavisinde kullanıldığını anlatacağım.

Haberin Devamı

Yaşın ilerlemesi, doku kaybı, hızlı kilo alıp verme, emzirme ve menapoz gibi nedenlerle meme yapısı değişmeye, içi boşalmaya ve sarkmaya başlar. Aynı sorun, kalça bölgesinde poponun küçülmesi, düzleşmesi ya da sarkması şeklinde bir deformasyon yaratır. Yağ Enjeksiyonu Uygulaması; genel tanımı ile kişiden Liposuction yöntemi ile alınan depo yağların kullanılmasıyla yüze ve vücuda şekil verme yöntemidir. Bu işlem, gelişen teknolojinin bize kazandırdığı bir uygulama olmasına rağmen, 1800’lerden beri yumuşak doku hasarlarını doldurmak ve tedavi etmek için kullanılıyor. Son yıllarda dolgu ve protez gibi yabancı maddelerin sağlık açısından yaratabileceği tehlikeler nedeniyle de yağ enjeksiyonlarıyla yüz ve vücut şekillendirme işlemi oldukça sık kullanılmaya başlandı. Bu işlemi daha sık kullanılıyor olmasının en önemli sebebi, kişinin kendi yağları ile işlemin yapılıyor olması ve hiçbir alerjik risk taşımıyor olması.

Benim de en etkili çözüm olarak önerdiğim ve uyguladığım Yağ Enjeksiyonu yöntemi, doğal bir uygulama olması nedeniyle son yıllarda meme ve popo estetiğinin yanı sıra, vücudun farklı bölgelerine yaşanan estetik sorunların giderilmesinde de sıklıkla kullanılıyor. Yüz bölgesindeki yumuşak doku eksikliklerinin doldurulması, göz altı morluklarının ve gözyaşı oluk çizgisinin düzeltilmesi, dudak büyütme, yanak doldurulması, yüz ve çene bozukluklarına bağlı gelişen asimetrilerinin düzeltilmesinde tercih ediliyor. Ayrıca yüz ya da vücudun farklı bölgelerindeki izlerin azaltılması, cilt kalitesinin arttırılması ile kadın ve erkek genital bölgelerdeki estetik sorunların ortadan kaldırılması da yağ enjeksiyonu uygulamasının kullanım alanlarının başında geliyor. Uygulama ile elde edilen yağ hücreleri; doku düzensizliklerinden, yara ve yanık izlerinin tedavisine kadar çok sayıda sorunda tedavi amaçlı olarak da kullanılıyor.

Haberin Devamı

Peki Yağ Enjeksiyonu Uygulaması’nda kullanılan yağlar, vücudun hangi bölgelerinden alınıyor? Bu işlemde kullanılan yağ için vücudun en fazla ve en sağlıklı yağ depolarına sahip bölgeleri hedeflenir. Bu nedenle sıklıkla karın, bel, basen, bacaklar ve diz içlerinden alınan yağlar kullanılır.

Ömür boyu kalıcılık
Yağ Enjeksiyonu Uygulaması’nda vücudun herhangi bölgesine enjekte edilen yağların yüzde 50’sinin aktif hücrelerden oluşması, uygulamaya ömür boyu kalıcı bir özellik kazandırıyor. Bu özelliği ile de sağlık açısından riskler taşıyabilen dolgulardan ayrışıyor. Çünkü geleneksel kırışıklık ve sarkma tedavilerinde kullanılan dolgular, zaman içinde kalıcılığını yitirebiliyor ve hatta daha ileri dönemlerde sarkmalara sebebiyet verebiliyor. Yağ, doğru tekniklerle alınıp, uygun şekilde hazırlanarak, doğru bir yöntemle doğru derinliklere enjekte edildiğinde, kalıcılık oranı yükseliyor. Dolayısıyla zamana bağlı olarak yağın tamamının kaybolacağı fikri doğru değildir. Orta yüzde, çene ucunda ve çene konturlarında da tutma oranları yüksektir. Örneğin, göz çevresine enjekte edilen yağ, zaman içinde hiçbir kayıp yaşamazken dudak gibi hareketli bölgelerde kayıplar daha fazla olur. Yağın kalıcılık oranı bölgelere göre değişir, fakat yağ enjeksiyonlarının onarıcı etkileri, her bölge için kalıcıdır.

Haberin Devamı

Yağ Enjeksiyonu Uygulaması ile meme ve kalça bölgesinde yapılan işlemler, sadece büyütmek için değil aynı zamanda sarkmaları engellemek ve şekil vermek için de uygulanır. Meme büyütme ya da şekillendirme işlemlerinde, mutlaka kişinin vücut yapısı, göğüs kafesinin durumu, cilt yapısı gibi faktörler göz önüne alınmalıdır. Meme büyütmede bazı durumlarda istenilen sonuca tek işlemle ulaşılamadığından ya da kalıcı bir sonuç alınamadığından işlemin birkaç kez tekrarlanması gerekebilir. Uygulama sırasında kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonları yapılarak yüzde 80’e varan kalıcılık sağlanabilir. Kişiler, uygulama sonrasında birkaç gün dinlenmenin ardından sosyal hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler.

Bu işlemler, genel olarak kalça estetiğinin alanı olarak değerlendirilir. Kalça estetiği, basenler ve bele yönelik tüm işlemleri kapsar. Hastalar tarafından en çok tercih edilme nedenleri arasında; poponun basık ve düşük olması, çatlaklar ve sarkmalar, dar kıyafetlerden sarkan hoş olmayan görüntü şikayetleri yer alır. Kalça estetiğinde amaç, popoyu şekillendirmek ve yükseltmek, basenlerdeki fazlalıkları almak, beli çukurlaştırmak ve inceltmektir. Bu amaçla gerekli yerlere Liposuction yapılıp yağ alınırken, yağın yeterli olmadığı bölgelerde yağ enjeksiyonları kullanılarak kaldırma, toparlama ve büyütme işlemi yapılabilir. Liposhaping olarak tanımlanan bu işlemle; basenlerden, belden ve poponun dış taraflarından ince kanüllerle yağ alınır. Alınan yağ doğru derinlikte farklı yerlere enjekte edilerek, poponun alt tarafındaki yığılma giderilirken hafifleyen popo yükselir ve enjekte edilen yağ poponun üst tarafını dolgunlaştırır, yuvarlaklaştırır ve yükseltilir.

“Metinde belirtilen işlemlerin uygulanması ve sonuçları, her kişinin anatomisine, fizyonomisine ve yaşam kalitesine göre değişiklik gösterebilir. Bahsedilen uygulamadan önce konunun uzmanı bir doktorla görüşülmesini öneririm.”

Op. Dr. Evrim Uçkunkaya Sosyal medya hesapları
Facebook: drevrimuckunkaya
Instagram: @druckunkaya
YouTube: druckunkaya