Yeni teknolojilerle yarasız yaşam mümkün

Hepimizin vücudunda yer edinen yara izleri vardır. Bazı yara izleri ise inatçılığıyla rahatsız edici olabilir. Kişileri psikolojik olarak da rahatsız edebilen yara izlerini, günümüzde en yeni teknolojiler ile donatılmış uygulamalar sayesinde ortadan kaldırabiliyoruz. Bu haftaki köşe yazımda, yara izlerinin tedavi yollarını anlatacağım.

Yara izleri, vücudumuzda oluşan yaraların iyileşme sürecinin göstergisidir. Yara, vücudumuzda yarattığı hasarla, iyileşme sürecini başlatan en önemli aşamadır. Yaralanma anında vücudun ilk tepkisi kanamaktır. Daha sonra burada oluşan pıhtının üst tabakası kuruyarak kabuk haline gelir. Böylece yara, dış etkenlerden korunur. Bir başka ifadeyle yara, vücudu en kısa zamanda dış etkenlerden korumak için, kendini korumaya alan mükemmel bir yöntem uygular.

Haberin Devamı

Yara izleri estetik kaygılar nedeniyle psikolojik olarak rahatsız edici olabilir. Bu nedenle yara estetiğine başvuranların sayısı oldukça çoktur. Bir yaranın en iyi şekilde iyileşme süreci geçirebilmesi için en önemli 2 faktör, yaranın oluşumu ve yaşam tarzıdır. Yaranın oluşumu sırasında hücrelerin ne kadar büyük bir travmaya uğradığı, izin büyüklüğü açısından yol göstericidir. Örneğin; kesilme şeklinde oluşan yara; koparılma, soyulma veya ezilme şeklinde oluşan yara ile aynı izleri bırakmaz. Hücrelerin ve dokunun ne kadar zarar gördüğü, yara izinin oluşması veya kalıcı hale gelmesi açısından belirleyicidir. Yaralanma durumunun kesici bir alet aracılığı ile temiz koşullarda oluşmuş olması ve yaranın sadece cilt dokusuna zarar vermiş olması ile kirli bir ortamda toz toprak içerisinde, cilt altı dokularında da tahribata neden olacak şekilde oluşmuş olması, farklı izler bırakır. 

Yaranın ne şekilde veya ne koşullarda oluştuğu kadar vücudun hangi bölgesinde oluştuğu da iyileşmesi açısından önemlidir. Vücudun her bölgesinde yaranın iyileşme süreci aynı şekilde ilerlemez. Örneğin; göz kapağı derisinde oluşan yaralanmalarda göze çarpan bir yara izi kalmaz. Ancak omuz, sırt, göğüs gibi bölgelerde ise genellikle izler daha belirgindir.

Haberin Devamı

Yara izinin oluşumunda hastanın yaşı da etkili bir faktördür. Çocuklarda deri daha gergin olduğundan yaraların iz bırakma olasılığı yüksektir. Yaş ilerledikçe, sanıldığının aksine denge tersine döner. Yaş ilerledikçe yara izi bırakma olasılığı da daha düşer. Öte yandan, kolajen doku rahatsızlıkları, radyoterapi, diyabet, kanser, böbrek yetmezliği gibi kronik rahatsızlıklar ve beslenme yetersizlikleri, yaraların iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Sigara kullanımı da kan akışını yavaşlattığı için iyileşme sürecini yavaşlatır. Güneşin zararlı ışınları, yara izinde renk değişimlerine neden olur. Bu nedenle yara izi oluşmaması ve yaranın bulunduğu bölgede kararma olmaması açısından yarayı güneş ışığından korumak gerekir.

Açık yara tedavileri ya da istenilen şekilde iyileşmeyen yaralar, cerrahi müdahale gerektirir. Cerrahi müdahale, yara izinin çıkarılıp tekrar dikilmesiyle başlayıp, yağ enjeksiyonları ve Kök hücre uygulaması ile desteklenerek sonuçlandırılabilir. Kök hücreler, hasarlı dokuya uygulandıklarında dokuyu fonksiyonel olarak çoğaltan, sınırsız bölünebilme ve farklılaşma yetenekleri olan mucizevi hücrelerdir. Estetik cerrahide kök hücreler, liposuction yöntemi ile yağ dokularından elde edilir. Kök hücre uygulaması, yeni cilt hücresi üreterek yara iyileşmesini hızlandırdığı için, yeri geldiğinde doku kayıplarında yağ enjeksiyonları ile de kombine edilerek oldukça sık uyguladığım bir yöntemdir.

Haberin Devamı

Diyabetik ayak, bası yarası, dolaşım bozukluğu, enfeksiyon gibi nedenlerle iyileşmenin normalden daha uzun sürdüğü, sıklıkla tekrarlayan ve iyileşme ile sonuçlanmayan durumları, kronik yara olarak adlandırıyoruz. Ameliyattan fayda göremeyen ya da ameliyat olamayan hastaların yaralarının kapatılması, Kök Hücre Uygulaması ile mümkündür. Bu yaraların tedavisinde kullanılan kök hücreler hastanın kendi hücreleri olduğu için hiçbir yan etki yaratmaz.

Yaranın durumuna göre medikal yara düzeltme yöntemleri de devreye girebilir. Yara cildin yüzeyindeyse Dermaroller, kimyasal peeling, mikrodermabrazyon, lazer, PRP, radyofrekans, steroid enjeksiyonu, kolajen ve hyaluronik asit dolgu maddeleri gibi medikal yara düzeltme tedavilerine başvurulabilir.

Yara izlerini nasıl daha az fark edilir hale getirebiliriz?

Yara izinin türü: Tedavi, yara izinin niteliğine göre uygulanmalıdır. Bazı tedaviler sadece belli türden yara izlerine karşı etkilidir.

Yara izlerinin tedavisine zamanlama: Yara tümüyle iyileşir iyileşmez, yara izine uygun bir krem ve silikon bantlar uygulanmalıdır.

Düzenli peeling: Yara tümüyle iyileşir iyileşmez, cilt kendini yeniledikçe ve eski deri katmanları dökülüp yerine yenileri geldikçe birçok yara izi zamanla solar ve kaybolur.

Güneş kremi: Yeni yara izleri güneşin zararlı ışınlarına karşı aşırı derecede hassastır ve güneşe maruz kaldıklarında normalde olması gerekenden çok daha koyu bir hal alır. 30 faktörlü güneş kremi uygulanarak, renk bozulması büyük ölçüde azaltılabilir.

Düzenli olarak masaj yapmak: Masaj, yara izine yol açan fibröz dokunun parçalanmasına yardım eder. Bu aynı zamanda dolaşımı iyileştirerek renk bozulmalarını giderir.

Beslenme ve takviyeler: Yüksek protein ve kolajen içeren besinler tüketmek hücre yapılanmasında ve dolayısı ile yara iyileşmenizde etkilidir.

C vitamini: Yara bakımını hızlandırabilen en önemli besin maddesidir. Cilt dokularının ve kan damarlarının zarar görmemesi için kritik öneme sahip olan kolajen üretimine yardımcı olur. İyileşme sürecinin tüm aşamalarında önemli bir rol oynar.

Çinko: Bağışıklık fonksiyonunu artırır, iyileşme süresini önemli bir derecede kısaltır.

Kolajen: Vücutta en çok bulunan protein olan kolajen, yeni doku büyümesini teşvik eder ve yara iyileşmesini hızlandırır.


Op. Dr. Evrim Uçkunkaya Sosyal medya hesapları

Facebook: drevrimuckunkaya
Instagram: druckunkaya
YouTube: druckunkaya