26.08.2020 - 12:40 | Son Güncellenme:
Günümüzde en çok tercih edilen kısırlık tedavilerinin başında ‘tüp bebek’ yöntemi geliyor. Yumurta ve spermin laboratuvar ortamında bir araya getirilmesi ve döllenme sonrası elde edilen embriyonun anne rahmine transfer edilmesiyle yapılan tüp bebek tedavisinde, rahimdeki yararlı bakterilerin başarıyı etkilediği ortaya konuldu.
İspanya’nın önde gelen tüp bebek kliniklerinden IVI’de yapılan araştırmaya göre rahim içindeki florada bulunan faydalı bakteriler tüp bebek tedavisinin başarı şansını etkiliyor.
Araştırma yapılmadan önce, rahmin içinde bakteri olduğu bilinmiyordu. Oysa rahim steril değildir ve bakteriler içerir. Hatta yumurtanın içinde bulunan sıvıda da bakteri mevcuttur.
Yoğurt ve kefirde bulunan laktobasillus dediğimiz faydalı bakterilerin yokluğunda, tüp bebek başarısının düştüğü yönünde önemli bulgular elde edilmeye başlandı.
Dolayısıyla rahim için yararlı bakterilerin yokluğunda, tüp bebek başarısı olumsuz etkileniyor. Tüp bebek işlemi sırasında tekrarlayan düşüğün nedeni belki faydalı bakterilerin olmamasına bağlıdır.
Tüp bebek hastalarında, tekrarlayan başarısızlıklarda, faydalı bakterilerin ölçümü yapılmalıdır. Rahim florası düzeltildikten sonra başarı şansı yükseliyor.
Araştırmada, çocuğu olan 23 kadın ve tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olan 35 kadının rahminden örnekler alındı. Buna göre, rahminde laktobasillus denilen faydalı bakterilerin daha yoğun olduğu kadınların, tüp bebek yöntemiyle gebe kalma şanslarının yüksek olduğu belirlendi.
Araştırmada rahimde faydalı bakteri varsa, embriyonun rahim duvarına yapışma oranı yüzde 60,7. Bakterilerin yokluğunda ise bu oran yüzde 23.1’e düştüğü görülmüştür. Gebelik oranları da, faydalı bakteri yoksa, yüzde 70,6’dan yüzde 33,3’4 inmiştir.
Devam eden gebelik oranlarında ise büyük farklar var. Faydalı bakteri varsa, gebelik oranı yüzde 58,3, ama yoksa bu oran Yüzde 13,3’e gerilemiş. Canlı doğum oranları ise daha etkileyici. Faydalı bakteri yoksa yüzde 58,8’den yüzde 6,7’ye düşmüş.
Gelen hastanın yaşına ve durumuna göre bu oran değişiyor. Geriye kalan yüzde 50’nin bir kısmında embriyo rahim içerisine yapışmayabiliyor. Hatta hastaların yüzde 10’unda hiçbir neden olmaksızın döllenme olmuyor.
Mikrobiyota üzerine yapılan çalışmalar gösterdi ki, bu hastaların birçoğunda rahim içerisinde embriyonun yapışması için destek olan faydalı bakterilerin yokluğu neden olarak gösterilebilir.
Ağız sağlığı ve ağız hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Diş çürüklerinin bulunmaması gerekiyor. Çünkü ağız florası, bağırsak florasına direk etki ediyor.
Yanlış kullanılan antibiyotikler de faydalı bakterileri öldürüyor. İnsanlar ağrı kesici kullanır gibi gereksiz ve bilinçsiz bir şekilde antibiyotik kullanıyor.
Ölçümler 10 gün içinde sonuçlanıyor. Rahim içerisinden örnek alıyor, faydalı bakterilerin oranlarına bakılıyor. Zahmetli bir işlem değil. Ölçüm sonunda rahimdeki faydalı bakterilerin olup, olmadığını öğreniliyor.
Faydalı bakteri oranı ne kadar yüksekse, başarı şansı da artıyor. Eğer bakteri sayısı düşük ise; hasta probiyotik kullanımına teşvik ediliyor, diş hekimine yönlendiriliyor, yanlış ilaç kullanımının kesilmesi söylenerek faydalı bakteri oranı yükseltilebiliyor.
Yoğurt, kefir, süt, turşu gibi probiyotik özelliği bulunan gıdaların tüketilmesi öneriliyor. Bu besinler bağırsak florasını canlandırıyor, düzenliyor. Hazır ve hızlı tüketilen gıdalar ve konserve yiyecekler ise faydalı bakterilere zarar veriyor.
Yapılan en büyük hatalardan biri vajinanın içinin yıkanmasıdır. Kadınlar hijyen amaçlı bunu yapsa da; rahimdeki bakteriler bu eylemden olumsuz etkileniyor. Bu alışkanlıktan vazgeçilmesi gerekiyor. Kullandığınız deterjana dikkat edin, pamuklu iç çamaşırlarını tercih edin.
Beslenmeyle, ağız sağlığına dikkat ederek faydalı bakterileri koruyabiliriz. Rahim ağzı enfeksiyonları da rahim florasını bozar, doğurganlığı olumsuz etkiler. Bu nedenle tedavi edilmesi gerekir.