Editörün Seçtikleri Yoksulluğa veda projesi

Yoksulluğa veda projesi

18.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yoksulluğa veda projesi

Yoksulluğa veda projesi


Başbakan Bülent Ecevit, Ordu’nun Mesudiye ilçesinde köykent uygulamasını başlattı. Sistemin amacı, köylüye en kısa yoldan kaliteli hizmet ulaştırmak


       Hükümet, köyleri kentlerin sahip olduğu çağdaş yaşam koşullarına kavuşturabilmek için kolları sıvadı. Köy-kent adı verilen proje, Başbakan Bülent Ecevit’in talimatı üzerine Ordu’nun Mesudiye ilçesi ve ona bağlı dokuz köyde başlatıldı. Ecevit’in başlattığı proje nedeniyle Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı M. Selçuk Polat başkanlığında bir ekip bölgeye gelerek incelemeler yaptı.
       Proje ilk etapta pilot bölge olarak seçilen ilçe merkezi ile Çavdar, Esatlı, Ilıyar, Türköyü, Çardaklı, Kışlacık, Yuvalı, Dayılı ve Göçbeyi köylerini kapsayacak. Merkez köy odaklı projenin amacı, devletin köylüye verdiği hizmetin çok daha hızlı bir şekilde yerine ulaşmasını sağlamak. Projeyle birlikte her köye bir okul ya da hastane yapmak yerine, mevcut yol ağları rehabilite edilerek, yerleşimler arasında iletişim kurulacak. Mesudiye Kaymakamı Şafak Basa projenin öncelikli hedefinin seçilen köyler arasında yol bağlantıları kurarak, alt yapı çalışmalarını tamamlamak, bölgede istihdam yaratmak ve halka yeni iş imkanları sağlayarak göçü önlemek, gidenleri ise geri döndürmek olacağını söyledi.
       Basa, köy-kent projesinin ilk durağı olarak seçilen Mesudiye ve çevresindeki dokuz köyde haziran ayından beri devam eden çalışma ile ilgili olarak şöyle konuştu: “İlçemizde projenin pilot bölge olarak hayata geçirilmesi, başbakanımızdan kaymakamlığımıza gelen bir talimatla başladı. Önce köy-kent projesinin Mesudiye’de uygunabilirliği ile ilgili bir ön fizibilite raporu hazırladık. Bakanlıklarımızın teşkilatları, yerel yönetimler, muhtarlarımız Türkiye Kalkınma Vakfı’nın sektör uzmanları ile hazırladığımız bu raporu başbakana sunduk. Haziran ayı içerisinde rapor kabul gördü ve projenin başlatılması talimatı verildi. Önce ilçemizi çeşitli köy gruplarına ayırdık. Bir merkez köy seçtik. Çavdarlı yöresi köyleri bu gruplardan bir tanesi. Öncelikle bu köyleri projelendiriyoruz."

       Projenin üç ayağı
       Proje, alt yapı sorunları, sosyal ve kültürel üst yapı hizmetleri ve kırsal kalkınma temelleri üzerinde yükselecek. Basa, projenin bu üç ayağına ilişkin şu bilgileri verdi: “Birincisi temel alt yapı meselelerinin çözülmesidir. Nedir bunlar? Yol, içme suyu, kanalizasyon, elektrik, haberleşme ve kadastro. Grup köyleri birbirine bağlayıcı olanlar arasındaki iletişimi sağlayan yollar yapılacak. Köy hizmetleri, dozerlerle bu çalışmalara başladı. Böylece bu beldeler birbirleriyle daha kolay entegre olacak. İkincisi sosyal ve kültürel üst yapı hizmetleridir. Eğitim çok önemli. Okul yapılacak. Ambulansıyla doktoruyla bir sağlık ocağı açılacak. Kadınlara ve yaşlılara yönelik sosyal hizmetler, kültür ve sanat evleri, gezici kütüphaneler, çocuk parkı, mesire yerleriyle buralar canlandırılacak." Basa kırsal kalkınma yani ekonomik gelişmeyi en önemli ayak olarak tanımladı: “Yöredeki ekonomik kalkınma en önemlisi. Bunu nasıl sağlayabiliriz? Bu sorunun cevabı kalkınmayı sağlayacak. Sayın başbakanımız kooperatifleşmeye önem veriyor. Köylerin kooperatif örgütlenmeyle bir araya gelmesi, bölgede gerçekleştirilebilecek ekonomik faaliyetlerin tespit edilmesi ve bunların bir program dahilinde yapılamasını gerektiriyor. Tarım ve Orman başkanlıkları çalışmalara başladı bile."

       Kayak merkezi yapılabilir
       Yetkililer önceliği, ilçede kullanılmayan potansiyelleri değerlendirmeye veriyor. Milli gelirden alınan payı artırmak için önce bu alanlar üzerinde durmak gerektiğini belirten Mesudiye Belediye Başkanı Mustafa Demir şunları söyledi: “Bu yöre her şeyden önce bir orman ilçesi. Mesudiye’de kullanılmayan 30 bin hektar mera var. Hayvancılık tek gelir kaynağı. Bunun yanında arıcılığa önem verebiliriz. Buraya istihdama yönelik yatırımlar yapılabilir. Vişne bahçelerimizin sayısını artırabiliriz. Bütün bu kullanılmayan alanları tespit etmek ve ekonomiye entegre etmek zorundayız."
       Kış aylarında, hatta haziranda bile tepelerde en az üç metrelik kar olduğunu vurgulayan Demir, “Bir kayak merkezi burada inanılmaz bir hareket sağlardı. tabii ki, bizim özel girişimlere ihtiyacımız var. Ayrıca ağaç işlerine yönelik bir tesis düşünülüyor. Okullarımızın sıra, masa ihtiyaçlarını karşılayacak" dedi.

       İlçe güzelleşecek
       Demir’e göre projenin en büyük farkı insanları yerlerinden etmeksizin, öncü yatırımlarla daha çağdaş duruma getirecek olması: Evleri aynı ev, ama yakınlarındaki bir okula çocuklarını gönderebilecekler; ya da su problemleri, alt yapı hizmetleriyle ortadan kalkacak; parklar, bahçeler ve yeni otogarla şehirde hareketlilik başlayacak; soğuk demirciler, marangozlar, oto tamircileri imalata dönük üretime geçecekler. Bütün bunların gerçekleşmesindeki en büyük sorun ise bütçenin yetersiz oluşu. Hedefinin Mesudiye’yi doğuya doğru genişletmek olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Demir sorunun çözümünde kendilerine güvendiklerini şu sözlerle ifade etti: “Biz yoktan da var ederiz."

       Köylü memnun
       Pilot bölge olarak seçilen yerlerdeki köylüler ise heyecanlı bir bekleyiş içinde. Proje halk arasında duyulur duyulmaz köydeki bakkallar yerini markete bırakmış. Yaklaşık iki ay önce market açan Yücel Karaduman projeden umutlu olduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Bizler burada yazlıkçıyız. Yani yazın başında gelip, kar düşmeye başlayınca İstanbul’a gidiyoruz. Ben doğma büyüme buralıyım. Ama buralarda iş yok. Herkes gibi biz de büyük şehirlere göçtük. Bu proje dedikleri gibi olursa, hiç gitmem kalırım." Kışlacık köyünde karşılaştığımız bir grup köylü kadın da, sebze ihtiyaçlarını Tokat’tan gelen kamyondan karşıladıklarını söylerken, yetkililerin su sorununa çözüm bulmasını istedi. Dokuz köyün hepsinde sorun aynı: Sulama amaçlı bir kanal yok. Bölge coğrafik açıdan tarıma elverişli olmasa bile köylüler, en azından kendi kişisel ihtiyaçları için bahçelerine ürün ekebilmek istiyor. Esatlı köyü ise geçimini küçük baş hayvancılıkla sağlıyor. Esatlılar, İstanbul’daki koyunların çoğu buradan gidiyor dedikten sonra susuzluktan hayvanların ağızlarının kuruduğunu eklemeyi de ihmal etmiyor. Mesudiye köylüleri köy-kent projesine bel bağlamış durumda, bir an önce projenin tamamlanmasını istiyor.

Ankara’ya rapor

       Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı M. Selçuk Polat ve ekibi iki günlük bir inceleme turuyla Mesudiye’ye bağlı tüm köyleri gezerek vatandaşla konuştu. Polat, “Bu proje yeni bir değişim paketidir ve uzun vadede düşünmek gerekir" dedi. Köylülerin dertlerini dinleyen ve çözüm önerilerinde bulunan ekip, Ankara’ya sunmak üzere bir rapor hazırlayacak.

Değişim başladı

       Köy-kent projesi için pilot bölge seçilen Mesudiye’de değişim iki yıl önce kendini göstermeye başladı. Küçük bakkallar markete dönüştü. Ancak, civardaki yerleşim yerlerinden gelen sebze arabalarından alışveriş yapan köylü kadınlar susuzluk nedeniyle kendi bahçelerine ekim yapamamaktan şikayetçi. Küçük baş hayvancılıkla uğraşan köylerdeki ler ise hayvanlarına verecek yeterli su bulamamaktan. Daha yapılacak çok iş var; ama köylüler gelişmelerden memnun.

Kurultayda 10. yıl

       Pilot bölge olarak Bülent Ecevit tarafından seçilen Mesudiye’ye ilişkin akla gelen ilk soru; neden Mesudiye? Mesudiyeliler Derneği Ankara Başkanı Necmi Demir, biz yıllardır katılımcı demokrasinin en güzel örneğini gösteriyoruz, bu bizim yıllardan beri hakkımızdı diyerek şöyle devam etti: “On yıldan bu yana gelen bir kurultay deneyimimiz var. Mesudiye’de böyle gönüllü, örgütlü bir kuruluşun olması büyük şans. Çünkü halkın beklentilerini biliyoruz. Ben zaten bu ilçede doğdum. Sorunları tanımlayıp çözümler öneriyoruz. Artık bir köy-kent kurultayı da düşünüyoruz. Bu da Türkiye’ye örnek olacak. Başarmak mecburiyetindeyiz. Mesudiye’nin ilçeler arasındaki sıralamasını yükseklere çekerek, Ordu’nun en geri en mahrum kalmış ilçelerinden birini canlandıracağız. On yılın gücü var arkamızda. Bu artık devletin projesidir. Türk büroksasini böyle bir bilinç seviyesinde görmekten gurur duyuyorum. Köy-kentten sonra, Sanayi Bakanlığı ilçenin genel potansiyelini gördükten sonra ‘Biz de buraya küçük ölçekte organize sanayi sitesi kuralım’ diyerek destek veriyor. Bütün bunlar çok önemli."

       Dünya Bankasıöndan kredi
       Prof. Dr. Aziz Ekşi ise Mesudiye’nin gelişmesi için ortaya atılan çözüm önerilerini çok yakından takip eden bir gönüllü. Ekşi özellikle çifçinin yeniden tanımlanması üzerinde duruyor: “Köylüyü çifçiye nasıl dönüştüreceğimiz önemli bir ayrıntıdır. Köylü ister eker, ister ekmez. Çifçi ise hesabını yapar. Köylünün üretime, dolayısıyla ekonomiye katkısını sağlayabiliriz. Dünya Bankası kredi verebilir gibi geliyor bana. Bu konuda ip uçları da var. Tabii her şeyi devletten ya da dış kaynaklardan beklememeli. Mesudiyeliler birbirlerine çok bağlıdırlar. Hep paylaşırlar. Biri bir yere çeşme yapıyorsa diğeri de yapar."

Ecevit’e mektup

       Köylerin kentleştirilmesi projesini destekleyenlerden biri de Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi. Köy-kent fikri ilk ortaya atıldığında karşı yazılar yazan Ekşi, şimdi projeyi destekliyor. Ekşi, Başbakan Bülent Ecevit’e bir mektup yazarak desteğini şu sözlerle ifade etti: “57. Hükümetin, köy-kent projesini yaşama geçirme konusundaki kararlılığınızı ifade eden demecinizi okudum. Bu projeye ilişkin ‘hayalci bir yaklaşım ürünüdür’ anlamında yazılar yazdığımı hatırlıyorum. Oysa on yıldır Anadolu’nun yoksul bir ilçesinin ve köylerinin kalkınması konusuyla çok yakından ilgiliyim. Ordu’nun Mesudiye ilçesinde her yıl temmuzun ilk cumartesi günü ilçe kurultayında sorunlar dile getiriliyor. Bu proje Mesudiye ilçesinden başlarsa, ben yıllar önce sizi üzen görüşlerimden büyük bir memnuniyetle döneceğim ve mutlu bir şekilde sizden kamuoyu önünde özür dileyeceğim." İşte bu mektuptan sonra Ecevit ile bir görüşme yapan Oktay Ekşi, Mesudiye’deki çalışmalara destek olmaya başladı. Ekşi, bir Mesudiyeli olarak gelişmelerden son derece memnun olduğunu da açıkladı.

Yazarlar